67. Bölüm

16 3 0
                                    

GÖRKEM: Dolabımda san kalan birkaç eşyamı almak için okula geri dönmüştüm. Hemen alıp çıkacaktım ki hocalar Zeynep'in kitapçığını unuttuğunu onu da almamı söylediler. Öğretmenler odasına gidip hemen onu da aldım ve okuldan çıktım. Zeynep'e el sallayıp yanına doğru ürümeye başlamıştım ki o esnada bir araba hızlıca Zeynep'e çarpıp kaçtı. Zeynep gözlerimin önünde kanlar içinde yere yığılırken tek yaptığım yanına koşup bağırmak olmuştu. Sesimizi duyan hocalar hemen yanımıza geldiler ve ambulansı aradılar. 10 dakika geçmeden ambulans geldi. Bende Zeynep'le birlikte ambulansa bindim. Hastaneye gelir gelmez doktorlar hemen onu götürdüler. İç kanama riskine karşı tomografi çektiler. Zeynep'ten haber beklerken bir yandan da ailesine haber verdim. Çok geçmeden onlar da hastaneye geldiler. Zeynep'in durumu çok ciddi görünüyordu. Ameliyattan çıktıktan sonra bir kere kalbi durdu. 2 gün boyunca yoğun bakımda tuttuktan sonra normal odaya aldılar. Sadece birkaç kişinin yanına girmesine izin veriyorlardı. Hala uyutuyorlardı. Annesi ve babası hep yanındalardı. Onlar da perişan olmuşlardı. Normal odaya alınmasından birkaç gün sonra uyandığında annesi benim de odaya girebileceğimi söyledi. Kendimi hazırladım ve mutlu bir şekilde herkesin Zeynep'e iletmemi istedikleri şeyleri sorup yanına girdim ama hiçbir şey beklediğim gibi olmadı.

..................................................................................&............................................................................

CEREN: Görkem Zeynep'in yanına girdi. Çok mutlu ve heyecanlıydı. Daha içeriye gireli çok olmamıştı ki üzgün bir şekilde dışarıya çıktı. Ne olduğunu merak ettiğimiz için hemen yanına gittik.

GÖRKEM: Ben!.. O beni hatırlamıyor...

ZEYNEP A.: Ne! Böyle bir şey olamaz ya. Şaka yapıyordur o. Bildiğimiz Zeynep işte. Ben bir içeriye gireyim.

ZEYNEP B.: Bende en iyisi bir doktoru ile konuşayım.

Zeynep'in annesi içeriye çıkıp birkaç dakika orada kaldıktan sonra yanımıza geldi.

ZEYNEP A.: Tamamen her şeyi unutmamış. Bizi ve bazı arkadaşlarını hatırlıyor. Ama bazı olanları ve birkaç arkadaşını hatırlamıyor.

Görkem çok üzülmüştü. Büşra gidip Görkem için su getirdi.

ZEYNEP A.: Biraz kafanı toparla ve sakin ol Görkem. Suyunu içtikten sonra bizde doktorun yanına gidelim ve durumdan bahsedelim. O da bir muayene etsin. Eminim geçici bir durumdur. Bu arada Zeynep sınava girdiğini de hatırlamıyor. Yani büyük ihtimalle son zamanlarda olanları hatırlamıyor. En azından birkaç yılı hatırlamadığı kesin.

GÖRKEM: Ama çoğu kişiyi hatırlıyor. Neden sadece beni unutmuş? Neden?

ZEYNEP A.: Büyük ihtimalle sadece seni değil senden sonra tanıştığı kişileri de unutmuş.

GÖRKEM: O zaman Selin'in yaptığı hiçbir şeyi hatırlamıyor mu yani? Bu hafızasının silinmesinin tek iyi yanı olabilir. Ben Zeynep'in her şeyi hatırlayacağına inanıyorum. Hafızası geri gelene kadar yanında olacağım. Hatırlamasına yardım edeceğim.

..................................................................................&............................................................................

ZEYNEP: Gözlerimi ilk açtığımda bir hastane odasında olduğumu anladım ve yanımda da tanımadığım o çocuk vardı. Annem onu tanıdığımı ve yakın arkadaş olduğumuzu söyledi ama eğer öyleyse ben neden onu unuttum. Ki bence böyle durumlarda insanların nefret ettiği kişileri unutması lazım, sevdiği kişileri değil! Birkaç dakika annem, babam ve diğerleri doktor ile birlikte odaya girdi. Ona durumdan bahsettikleri belliydi. Beni muayene ettikten sonra son hatırladığım şeyleri sordu. Bende her şeyi anlattım.

DOKTOR: Bu durum aslında normal. Bu tarz ağır kazalar atlatıp kurtulan hastalarımızda özellikle kafa darbesi aldılarsa hafıza kaybına rastlıyoruz. İyi tarafı şu ki bu hafıza kaybının kalıcı olmadığını düşünüyorum. Hafızası geri gelebilir ama ne kadar süre sonra olacağı belli olmaz. Yarında hatırlayabilir, seneler sonra da...

Gözüm doktordan adının Görkem olduğunu öğrendiğim çocuğa kaydı. Aslında çok yakışıklı görünüyordu. Ayrıca kibar ve yardımsever birine de benziyor. Böyle birini hatırlamasam bile tanıyor olmak benim için bir zevk. Doktor 3 gün daha kalıp sonra hastaneden çıkabileceğimi söyleyip odadan çıktı. Ne kadar iyi olduğumu ve şimdi çıkmak istediğimi söylesem de bunu kabul etmedi. Zaten koca doktor. Ben söyledim diye beni taburcu edecek hali yok ama yine de az da olsa ümit etmiştim. Herkes odayı boşalttığında televizyonu açtım. Karşıma çıkan haber ile şaşkına döndüm. Ekranda benim resmim vardı. Altta da şöyle yazıyordu. " Üniversite sınavında derece yapan kıza araba çarptı." Ardından sunucu konuşmaya başladı. "Hastanın kazayı ucuz atlattığı ve durumunun iyi olduğu açıklandı. Birkaç gün daha müşade altında tutulduktan sonra taburcu edilecek." Ne yani ben gerçekten üniversite sınavında derece mi yapmıştım yani! Hemde girdiğimi bile hatırlamadığım sınavda...

teknolojiden doğan dostlukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin