teknolojiden doğan dostluk

61 Bölüm

*2 HAFTA SONRA*

ZEYNEP: Sonunda bütün sınavlar bitmişti. Stresli bir haftayı geride bırakmıştık. felsefeden 89 almam dışında diğer bütün derslerden 100 almıştım. Bu yüzden çok mutluyum. Görkem'in de notları benden pek farklı değildi. İkimiz de sıkı çalışmamızın karşılığını almıştık. Of şu lanet felsefe gibi bir dersim de olmasa ne güzel ortalamam 100 olacaktı. Şu dersi hiç sevmiyorum ya!

GÖRKEM: Çalışmalarımızın karşılığını aldık bence.

ZEYNEP: Evet. Artık kafam rahat en azından.

GÖRKEM: Benim de. Tabi sadece şu fizikten aldığım 85 olmasaydı daha iyi olurdu. Onun yüzünden ortalamam düştü.

ZEYNEP: Ay evet ya! Benim de felsefe yüzünden düştü. Neyse. 2. sınavlarda hallederiz artık.

GÖRKEM: Sınavlarımız da bittiğine göre bu akşam güzel bir film izleyebiliriz bence.

ZEYNEP: Evet. Bence de. Ama bu sefer tuhaf şakalar yapmaya kalkma.

Okul derslerimiz bittikten sonra otobüse bindik ve eve gittik. Annem bize yemek hazırlamıştı. Yemeğimizi yedikten sonra Görkemlerin evine geçtik. 1 tane komedi ve 1 tane korku filmi seçtik. Patlamış mısır yaptık ve gelirken aldığımız cipsleri tabağa koyduk. Geriye sadece hangi filmden başlayacağımızı seçmek kalmıştı.

................................................................................&..............................................................................

BÜŞRA: Of!.. Sınavları hiç sevmiyorum. Hep düşük alıyorum. Tamam kabul ediyorum hiç ders çalışmadım ama neyse ya!.. Ben zaten konservatuvara gideceğim. İster derslerim iyi olsun ister kötü. Beni etkilemez. Şarkı söyleme yeteneğim üzerinde kendimi ve geliştireyim ve bütün şarkı yarışmalarını kazanayım başka hiçbir şey istemiyorum. Ha birde okul gezisi varmış. Çanakkale'ye gidilecek. Kesinlikle gideceğim çünkü oraya gittiğimizde birkaç gün kalacağız ve biz gittikten 2 gün sonra orada konser olacak. Bol bol şarkı söyleyip arkadaşlarımı bıktıracağım. Arabada çalacak şarkıları da ben götüreceğim ve herkese eziyet edeceğim. Hahaha... Yaşasın kötülük. Tabi izin kağıtlarını dağıtma işi de bana kaldı. Uf! Nöbetçi öğrenci neden var? Gitsin o dağıtsın. Aman neyse... Keyfimi hiç bozamayacağım. Formları ben dağıtıyorsam şarkı işine de kimse karışamaz. Tabi şarkı için hocadan izin almam lazım.

.................................................................................&.............................................................................

ZEYNEP: Haftaya okul gezisi varmış. Hem de 2 hafta boyunca orada kalınacakmış. çarşamba günü yola çıkılacakmış. Anneme sordum ama sadece tanıdık biri giderse gidebileceğimi söyledi. Bu tanıdık kişi de tabi ki Görkem oluyor. Görkem'e gelecek mi diye sormak için yanına gittim.

GÖRKEM: Merhaba Zeynep. Bir sorun mu var?

ZEYNEP: Şey... Geziye gidecek misin?

GÖRKEM: Bilmiyorum. Biliyorsun ailem hala şehir dışında. Onlara sormam lazım.

ZEYNEP: Tamam o zaman hadi arayalım.

Görkem'in annesini aradık ve durumu anlattık.

GÖRKEM A.: Ne kadar peki bu gezi?

GÖRKEM: 300 tl. Ama 2 hafta kalınacak ve yol masrafı ile yemek parası da dahil.

GÖRKEM A.: Tamam o zaman. Gidebilirsin. Televizyon dolabının altındaki kutuya sana 500 tl bırakmıştık. Oradan alırsın.

..................................................................................&............................................................................

GÖRKEM: Gezi işi hoşuma gitti. Hem de 2 hafta kalmalı. Tabi inşallah Zeynep de gelir. O gelmezse pek tadı çıkmaz.

GÖRKEM: Peki sen geziye gidiyor musun?

ZEYNEP: Bilmiyorum. Anneme sorduğumda tanıdık biri giderse gidebilirsin demişti.

GÖRKEM: Ben gidiyorum. Bence bende bir tanıdığım.

ZEYNEP: Evet ama yine de tekrar anneme sormam lazım.

GÖRKEM: Akşama annene sorarız o zaman.

ZEYNEP: Peki olur.

Eve gidince sormak üzere anlaştık. Annesinin izin vereceğini pek sanmıyorum. Onun "tanıdık biri giderse" lafı izin vermemek için bir bahane. Zaten bir tek 5. sınıftayken bir geziye gitmesine izin vermiş. Ondan sonra bir daha izin vermemiş. Ama ben gidiyorum. Onun da %100 gelmesi lazım. 2-3 kişi dışında kimseyi tanımıyorum. Eğer gelmez ise çok sıkılırım ve konuşacak kimse olmaz yanımda. Hem kısada değil. 2 hafta...

...................................................................................&...........................................................................

ZEYNEP: Akşam eve gittik. Annemi uzun bir süre ikna etmeye çalıştım. İlk parasını sıkıntı yaptı. O konuda ikna edince de bu sefer 2 hafta olmasını sıkıntı yaptı. Ama Görkem de yardım edince annemi ikna edebildik. Aslında onu da anlayabiliyorum. Sonuçta başımıza bir şey gelecek diye korkuyor. O böyle yaptıkça bende endişeleniyorum. Hep başımıza bir şey gelecekmiş gibi hissediyorum. Neyse inşallah sıkıntı çıkmaz. Bu arada Görkem bende gidiyorum diye çok mutlu olmuşa benziyordu. Neyse izin aldığımıza göre sadece geriye birkaç gün beklemek kaldı. "Acaba o gün hava nasıl olacak?" diye düşünüp telefonumdan hava durumuna baktım. O günü güneşli gösteriyordu. Tabi zaman içinde hava durumunda değişimler olabilir ama inşallah gizli buzlanma ya da yağmur olmaz. O zaman yollar çok tehlikeli hale gelir ve ben trafik kazalarından çok korkarım.

..................................................................................&............................................................................

*BİRKAÇ GÜN SONRA*

GÖRKEM: Sonunda gezi günü geldi. Eşyalarımızı ayarladık ve gezi otobüsüne doğru gittik. Arabaya bindik. En arkada 5 kişilik yere ben, Zeynep, İlker, Ceren ve Ahmet beraber oturduk. Önümüzdeki 2'li koltuğa Çiğdem ve Büşra oturdu. Onların çaprazına ise Selin ve Merve oturdu. Tatilde bir kavga çıkacak diye ödüm kopuyor. 9 saatlik bir yoldan sonra sonunda otele vardık. Yolculuğun kötü tarafı ise Büşra'nın depresif şarkılarını dinlememizdi. Şimdi oda dağılımı yapılıyor. Herkese 4 kişilik odalar verildi. Ahmet, İlker, Çiğdem ve Büşra bir odada kalıyor. Ben, Zeynep, Ceren ve malesef Selin aynı odada kalacağız. Kesin bir sorun çıkacak. Odamıza çıktık. Zeynep'in valizini taşımasına yardım ettim. Odada yatak seçmek kaldı. Cam kenarındaki yatağa Zeynep, onun karşısına Ceren, Zeynep'in yanına ben ve benim karşıma da Selin aldı. İnşallah kavga çıkmaz.