2 saat sonra
Arınç, barlas ile konuştuktan sonra yatağına girip görevliyi beklemeye başladı. Yorganın içinde sürekli dönüp duruyordu ancak sancısı durmak bilmiyordu. Hafiften ayak sesleri gelmeye başlamıştı, Arınç heyecanla demir kapıdaki süngünün çekilmesini bekledi, süngü çekildi ve görevli içeriye girdi,"Hadi kalk duş alma vakti"
"Tamam bayım."
Arınç tam görevlinin koluna girecekti ki barlasın söyledikleri beyninde yankılanmaya başladı"dokunma bana!"
Diye bağırdı bir anda"Kes sesini dokunmadım sana ama şansını biraz daha zorlarsan olacaklardan ben sorumlu değilim!"
Görevli tehditkar bir şekilde bakış attıktan sonra arınçın bileklerini kavrayıp odadan çıkardı kapıyı tekrar kilitleyip aynı koridardan tekrar yürüdüler bu sefer direk sola döndüler ve karşıda kapısı kilitli olan banyoya doğru yürümeye başladılar.
Sonunda kapının önüne geldiler görevli kapıyı açtıktan sonra ikiside içeri girdiler görevli içeri girdikten sonra kapıyı örttü genç kadın kapının kapandığını duyduğu anda arkasına döndü ,karşısında görevliyi görünce ilk önce şaşırdı ancak saniyeler sonra bu şaşkınlık yerini korkuya bırakmıştı."dışarı çıkın bayım."
"Şşş sessiz ol unuttun mu ben senin- " "Hayır bayım siz benim babam değilsiniz"
"seni sürtük kapa çeneni hadi soyun" "çıkın dışarı bayım"
görevli yavaş adımlarla yaklaşmaya başlayınca arınç çığlık atmaya başladı
"Yaklaşma! Sana yaklaşma dedim!!!"
"Sessiz ol seni sürtük "
görevlinin adımları hızlanıyordu,geçen aya kadar bir kadın görevli vardı, kadın hastalara o sürekli duş aldırırdı ancak geçen ay kalp krizinden öldüğü söylenince 4 hafta sonra yerine bu adam gelmişti,yani tam olarak pazartesi günü gelmişti ve hiçkimse bu adamın böyle biri olduğunu bilmiyordu.
"Ah soyun bebeğim hadi "
" Yaklaşma dedim! Yalvarıyorum bayım yaklaşmayın bana"
arınçın aklına bir anda barlasın dediği şeyler geldi 'sarilmasina öpmesine dokunmasına izin verme anahtarı al kaç' diye mırıldandı kendi kendine.
Başını tekrar kaldırıp adama doğru baktı anahtar adamın sol elinde duruyordu, arınçın elleri titremeye başlamıştı nefesi kesilir gibi oldu ve aniden yere yığıldı.Bayılmış mıydı ?
Hayır bu bir bayılma değildi ne yapacağını düşünürken vücudu bu kadar strese dayanamamış gibiydi. Yığıldığı yerden adama öylece bakıyordu, adam şimdi tam dibindeydi arınç boş gözlerle adama bakıyordu, aslında tam da şimdi yapması gereken tek sey kaçmaktı
Ancak o bunu yapmıyordu nutku tutulmuş gibiydi öylece olacakları bekliyordu dizlerini kendine doğru çekip gözlerini yumdu suan olan her şeyin bir rüya olduğunu düşünüyordu
Ya da kabus demek daha doğru olur.
Bir an önce uyanmak istiyordu içten içe, ' bitecek şimdi bitecek uyanacagim ve bitecek' diye mırıldanmaya devam ediyordu.
Adam yavaşça yanına oturdu, elini arınçın bacaklarına değiştirdiği an arınç bunların kâbus değil tamamiyle gerçek olduğunu kavramıştı teninde hissettiği soğuk parmaklarla irkildi ve başından aşağı kaynar sular dökülmüşçesine ayağı fırladı
O an adamin otururken yere bıraktığı anahtarı gördü hızla anahtarı eline geçirip kapıya doğru koşmaya başladı,
Adam hızla arınçın peşinden koştu kolundan yakaladığı gibi sille tokat yere yapıştırdı, neye uğradığını şaşıran genç kadın ağlamaya başladı ve adamın ayaklarına kapanıp yalvarmaya başladı

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOLUN SONUNDA
Novela Juvenil"Büyük bir oyunun içine hapsolmuştuk. Kaçmaya çalışırken birbirimizden uzaklaşıp adını bilmediğimiz istasyonlarda bulmuştuk kendimizi. 5 kişiydik yolun başında...gelenler oldu ardimizdan Adini koyamadığız hislerle tanıştik aşkı öğrendik belkide Ş...