10-

167 145 3
                                    

Yaşlı adam hızla arınçın kolunu kavradı ve kendine doğru çekmeye çalıştı.
Arınç hızla çırpınmaya başladı tek kelime etmiyor yalnızca kolunu kapıp onu yatağın altından,tek sığınağından, çıkarmaya çalışan bu adamdan kurtulmaya çalışıyordu.
Sonunda yorgun hissedip durdu ve adamın onu çıkarmasına izin verdi.
Arınç ayağı kalkıp kapıya doğru ilerledi yaşlı adamda birkaç adım arkasından geliyordu.
Birlikte koridoru geçtikten sonra yine aynı salona geldiler arınç başını bir kez bile kaldırmamıştı.
Delfin dışında herkes masadaydı suan.
Hiç kimseyle konuşmadan masaya oturdu ki tüm gözler üzerindeydi. Barlas dayanamayıp konuşmaya başladı

"Hey küçüğüm sen iyi misin?"

Arınç cevap vermiyordu, başını eğmiş öylece önünde duran pilava bakıyordu.
Aslında manasızca masaya bakarken düşündüğü hiçbir şey yoktu.
Dün olanları unutmamıştı ama görünüşe göre şuan ki odak noktası dün olanlardan daha çok tüm gece boyunca düşündüğü şeylerle ilgiliydi.
Barlas yavaşça omuzuna dokununca arınç aniden irkildi derin bir rüyadan uyandırılmış gibi şaşkın şaşkın barlasa döndü

"Sen iyi misin?"

Arınç ise sadece başını evet anlamında sallamakla yetindi.
Gözü alexe takılınca bir an bile gözünü kaçırmamış aksine daha dikkatli bakmaya başlamıştı.
Barlas arınçta bir şeyler olduğunu anlamış ama yalnız konuşabilmek için kahvaltınin bitmesini ve herkesin odasına gitmesini bekliyordu.
Alex bir an için başını kaldırıp arınça doğru bakınca arınçında ona baktığını görünce başını hemen geri çevirdi.
Arınç bir an için içinde bir şeyin yokluğunu hissetti, tuhaf bir duyguydu bu, yavaşça başını kaldırıp masada oturanlara göz gezdirdi.
Delfinin masada olmadığını görünce
Soran gözlerle barlasa baktı

"Bayım delfin neden gelmedi"

"Birazdan gelir. Görevliyle konuşuyordu en son gördüğümde."

Arınç başını tekrar eğip parmaklarıyla bir süre oyalanmak adına oynamaya başladı.
Delfin odadan görevliyle çıkmış koridorun tam ortasında durmuş coşkunlukla görevliyle konuşuyordu.

"Hey söylesene bu oda neden hep kilitli?"

"Bu seni ilgilendirmez "
"Söylesene neden hep kilitli?"

"Yeter seni ahmak anlamıyor musun seni ilgilendirmez dedim!"

Görevli delfinin üzerine bağırınca delfin bir adım geri çekilip görevlinin koluna girdi

"Çok konuştun hadi götür beni"

Görevli ne olduğunu anlamamasına rağmen onu takmayıp o da yürümeye başladı ki bir anda durdu ve şüpheli bir şekilde delfinin bileğindeki bilekliğe baktı

"Bunu nerden buldun ?"
Diyip işaret parmağıyla bileğindeki mavi bileklikleri gösterdi.

"Ah bunu denis verdi "

"Denis mi ?"

"E- evet. Bu bilekli o bana hediye etti asla çıkarmayacağım. Sen Neden sordun ki ?"

"Öylesine. Dikkatimi çekti sadece"

Delfin görevliyle birlikte tüm koridoru geçtikten sonra sonunda
o da masaya oturmuştu. Görevlinin gittiğinden emin olduktan sonra herkes sırasıyla konuşmaya devam etti.

"Şu lanet olası görevliler neden sürekli soru sorup duruyorlar ?"

"Demek ki onlarda senin gibiler"
diyip güldü denis.

"Çok komiksin denis ama bir o kadar da aptalsın"

"Ben mi aptalım ? dinle şimdi seni ahmak !
Barlas sizin şu dolabtaki gizli pencere işini kim buldu ?"

YOLUN SONUNDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin