7-

193 156 1
                                    

Sabah saat 08.00 civarındaydı.
Arınç çoktan beri uyanmış öylece duvara doğru bakıyordu.
Bu kadar dalıp gitmesine neden olacak ne görüyordu bilinmez.
Kapının açılmasıyla başını arkaya doğru çevirip kimin geldiğine bakmaya çalıştı,tabiki bir görevliydi gelen, arınç yerinden kıpırdamayıp tekrar eski pozisyonuna dönerek görevliyi aldırmadığını belli etmek istercesine ona bakmadan konuştu

"Bayım neden geldin?"

"Kahvaltı zamanı"

"Kahvaltı mı ?"

Aniden gözlerinin önünde hızla geçen görüntüler görmeye başladı ve sesler duymaya başladı, çocuk sesleriydi duyduğu ses, 'anne uyan hadi '

"Bayım duyuyor musun ?"

"Neyi efendim?"

"Çocuk seslerini "

"Hayır duymuyorum "

Arınç 2 dakika gibi bir süre kadar oturduğu yerde kalıp duvara bakmaya bakmaya devam etti. Sonunda ayağı kalkıp görevlinin yanına gitti.

"Gidelim bayım "

arınç görevlinin koluna girdikten sonra yine aynı koridordan geçtiler, sonunda büyük salona gelmişlerdi herkes buradaydı; barlas,denis,delfin,alex.
Arınçta kendi yerine oturduktan sonra masada eksik kimse kalmamıştı.

"Ne yiyeceğiz bugün? "
dedi delfin

"Ah lütfen sanki her gün başka bir şey yiyormuşsun gibi konuşma"

denis sitem edercesine delfine baygın bir bakış atıp iki kolunu göğsünde birleştirip görevlinin gelmesini beklemeye koyuldu.

"Birazcık lapa pilav, yanında da su. Her zaman olduğu gibi"

barlasın sözleriyle delfin ona doğru dönüp

"Kahvaltıda bile lapa pilav yiyoruz acınacak haldeyiz"

"Akıl hastanesinde olman yeterimce acınası değil mi?"

Dedi denis.

"Biz iyileştik farkında mısınız? Artık çıkalım şu lanet olası yerden!"

"Daha geçen gece görevliyi boğazlıyordun bu mu iyileşmek ?
Ben bile çıkabilirim buradan ama senin çıkman imkansız. Hem iyileşmiş olsak bile buradan çıktıktan sonra ne bize sarılacak bir ailemiz ne de kalabileceğimiz bir evimiz var! "

"Evet yok kimsesiziz biz ancak unuttun mu barlasın gidebileceği bir ailesi ve sıcacık bir yuvası var. Ve hepimiz biliyoruz ki onun babası doktor ve istediği zaman oğlunu buradan çıkarabilir. Değil mi barlas?"

"Susun görevliler duyabilir!"

"Hey alex neden hiç konuşmuyorsun"

Delfin alexi incelemeye başlamıştı bu sefer, denis delfine tahammül edemeyerek cevap verdi

"O hep öyle seni ahmak ! Bilmiyormuş gibi her gün aynı soruları sormayı bırak artık "

"Denis sen neden gözlük takıyorsun"

Denis onun soylediklerini zerre aldırmayan delfine öfkeyle bakıyordu şimdi.

"Sakinim sakinim evet denis müthiş bir şekilde sakin ol şimdi ve şu aptala cevabını ver ki çenesini kapasın"

Denisin söylediklerine alex dışında herkes gülmüştü.
Alex aralarında yaş olarak en küçük olan kişiydi, oldukça sakin görünümlüydü, umursamaz ve rahat bir havası vardı, gülmeye bile üşenir bir hali vardı.
Arınç alexi izlemeye başlamıştı,

YOLUN SONUNDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin