27-

51 49 0
                                    

Barlas kapinin kolunu yavaşça indirirken Denis etrafı kontrol ediyordu.
Barlas kapıyı yavaşça açtığında beklemediği biriyle göz göze geldi, önünde oturan kişi doktordu bir an irkilip denisin kolunu dürterek arkasına dönmesini istemişti.Denis hizla arkasını dönünce olduğu yere civilendi.

"Ba-barlas "

Her ikiside oldukça şaşırmıştı. Barlas kendini toparlayarak konuşmaya çalıştı.

"Görüşmem vardı bugün."

"Ah evet biliyorum bende seni bekliyordum zaten. Denis ? "

"Şey... ben-"

"Denisde gidiyordu tam. Değıl mi denis?"

"Ah evet evet gidiyorum."

Denis arkasına bakmadan hızla uzaklaşmıştı oradan. Barlas içeri girip kapıyı kapattıktan sonra koltuğa oturup doktora döndü.

"Merlinle konuşmuşsun."

"Evet. Sabah konuşmak istediğini söyledi."

"Anladığım kadarıyla biraz kötü geçmiş görüşmeniz."

"Sayılır. Fazla meraklı ve araştırmacı bir kişiliği var mesleğinden dolayı böyle olduğunu düşünüyorum ya da böyle olduğu için bu mesleğe ilgi duymuşta olabilir. "

"Seni rahatsız edecek bir konu açmış?"

"Siz nerden biliyorsunuz ?"

"Görüşmelerimizde genellikle gözlerini hep kaçırırsın fakat istemediğin bir konu açmış olursam tüm gün elini sıkıp gözlerini bir kere bile kaçırmazsın aksine daha da dikkatli bakarsın her şeye. Sanırım insanları gözlerinden çözmeye çalışıyorsun, o an ne düşündüklerini ne kadar şey bildiklerini anlamaya çalışıyorsun ve bazen başarılı da oluyorsun."

"Benim hakkımda araştırma yapması hoşuma gitmedi sadece."

"Geçmişinden korkuyor musun?"

"Hayır. Korktuğum şey geçmişimin beni yönlendirmesi."

"Bugününü etkilemesi yani?"

"Evet."

"Tuhafsınız sizi anlamak bazen imkansız gibi.
Arınç hiç bir şey bilmiyor gibi görünüyor ama hepinizden daha fazla kendiyle savaşıyor. Sürekli öğrenmeye çalışıyor bazen öğrendiklerini unutuyor bazense en küçük detayına kadar hatırlıyor. Parçaları eksik bir yapboz gibi. Delfin oldukça agrasif ve her an duygu değişimine girebilir. Onunlayken bir saniye sonrasında neler olacağını asla tahmin edemezsin.
Alex ah o kesinlikle arkadaş kurbanı dedikleri kişi. Bir şekilde hayata tutunmaya çalışıyor, mutlu ya da üzgün olduğunu anlayamazsın tebessümü bazen en yıkık çığlığıdır ama kimse görsün istemez. Denis içinizde en pozitif kişi cünkü onun yetişme tarzı sadece etrafına sahte gülüşler yansıtması üzerine kurulmuş. Kızgınsa gülümser her şeyi dalgaya alıyormuş gibi bir maske takınır kendine, ağlarsa kahkaha atar mutluluktan gözyaşları akıyormuş gibi gösterir gerçek gülümsemesi ise sadece sizin yaninizdayken ortaya çıkıyor buda pek uzun sürmüyor.
Ve sen barlas seni anlamak kolay çözmek ise imkansız ne zaman ne yapacağın belli ama düşüncelerini ve söyleyeceklerini kavrayabilimek cok zor. Kendine göre bir sistemin var her şey zihninde başlıyor ve hislerinin eşlik etmesiyle sözcükler dökülüveriyor ağzından. Bana soracak olursan babanında büyük bir payı var bunda o cok zeki bir adam herkes tarafından tanınıyor ve
belli ki çoğu huyunu ondan almışsın."

"Madem bizi bu kadar iyi tanıyorsunuz doktorumuz olarak neden bizi iyileştirmek yerine burada kalıp idam günümüzü beklememizi istiyorsunuz?"

"Istedigimi de kim söyledi? "

"Burada boşa geçirdiğiniz her saniye bunun kanıtı doktor bey!"

"Iyilesmenizi hepinizden cok ben istiyo-"

"Kes sesini ! Burada neler döndüğünden haberiniz var mı sizin ? defalarca anlattik yinede bize inanmadınız sürekli bizi geçiştirdiniz bir tür dışlama denir buna. Zihin sağlığımızda problem var diye bizi tamamen hiçe saydınız ! Kulağa hoş gelmiyor değıl mi cünkü haksızlıgin olduğu olayları bile bile dinlemek işinize gelmiyor. Doktorsunuz babamda doktor sizce bütün sorunumuz okul okumayıp güzel bir meslek edinmemis olmamız mı? Hayır hayır kesinlikle sorun bu değıl. Asıl sorun siz, düşünce yapınız ve uyulmasını istediğiniz kurallarınız. Insanlar farklıdır bin bir çeşit insan vardır fakat sizin yapmak istediğiniz şey tam olarak şu: yalnizca iyi bir eğitime,iyi bir terbiyeye ve iyi bir mesleğe sahip olanlara saygı duyulmalı."Saygı " bu kelimenin tam olarak anlamını bildiğinizden şüpheliyim size şöyle bir örnek veriyim: siz bir doktorsunuz onca sene okudunuz zorlandiniz ve sonunda buraya kadar geldiniz tüm bunları yaparken size yardımcı olan meziyetlerinizi söylemek istiyorum; zekaniz,inancınız ve kendinize olan güveniniz. Bunlara sahip olmak oldukça zordur. Zeki bir insan olsaniz bile kendinize inancınız yoksa eninde sonunda tikanirsiniz. Önünüzde kitaplar okuyorsunuz tekrarliyorsunuz ve daha başka bir sürü şey bunların hepsinde beyninizi kullanmaniz gerekiyor sadece zorlayip onu kullanacaksiniz. Şimdi dışarıda çalışan bir çöpcüyü düşünün, okul okuyamiyorsunuz ve ailenize bakmaniz gerek ve bu bir gerçektir ki herkes önüne geleni işe almıyor sizde becerebileceginiz yani gücünüzü kullanabileceğiniz yerlere bakiyorsunuz ve çalışmaya basliyorsunuz gece gündüz insanlar hani şu eğitimli dedigimiz insanlarin döktüğü çöpleri topluyorsunuz. Aslında hepsi birer döngü insanlar yere çöp dokmezlerse onların böyle bir iside olmayacak hangisi daha iyi bilemiyorum. Bir çocuk öğretmenine rahatça babam doktor diyebiliyorken neden diğer çocuk susmayı tercih ediyor? Babasi utanilacak bir şey mi yapiyor? Hayır hayır kesinlikle yapmıyor. O öğrenim görmüş çocuğun babasının çöplerini toplayıp doğayı koruyor. Madem doktorlar hayat kurtariyor diye övülüyor neden çöpçülerde doğayı kurtardıkları için övülmüyor ? Insan hayati doğadan daha mi önemli yoksa ?
Iste haksızlık burada başlıyor ve sonu görülmez bir yol gibi uzayıp gidiyor.
Eğer sağlıklı ve egitimliysen onaylanirsin ama eğer engelli ve egitimsiz isen bir şeyleri değiştirmen gerekir. Ve bunuda yalnız başına yapamazsın kimse bunun için mabadıni kaldirmaz ! Herkes kabullenmiş ve bu sisteme ayak uydurmuştur. Asıl sorun piramidin temelindeyken insanlar en uste ulaşmayı amaçlıyor."

"Bir şeyi atliyorsun barlas ?"

"Neyi ?"

"Verdiğin örnekten yola çıkacak olursak yere çöp atanlar sadece eğitimli ve edepli kişiler değıl. Toplumun alt tabakalarinda da böyle bir sorun var."

"Bende bunu söyleminizi bekliyordum. Simdi iste anliycaksiniz ne demek istediğimi. Bakın doktor bey ben eğitime karşı değilim benim karşı çıktığım asıl şey sistem. Ve sistemi size kısaca açıklayayım;
"Iyi bir ailen varsa yani soyluysan edepli ve bilgilisindir bu varoluşunda vardır. "
Bunu ben söylemiyorum sistem oyle diyor.
"Ailen soylu degil ise paran ve mesleğin ile ün kazanıp saygıyı hak edersin"
"Eger her ikisinede sahip degilsen hata yapmaya hakkın yok, saygı görmeye hakkın yok, ter döküp sabaha kadar çalışıp saygı mı istiyorsun bunu zaten yaşamak için yapmak zorundasın emeğin mecburiyetten doğuyor saygı yok. "
Iste sistem bu yani özetle faydalı bir birey isen hata yapabilirsin ama alt tabakadan bir birey isen hatanın bedelini ödemek zorundasin."

"Inanilmaz birisin bazen gerçek olup olmadığını sorguluyorum."

"Sorgulayabilmeniz sizin için iyi bir gelişme doktor bey."

"Görüşmemizin süresi doldu."

Barlas tam kapıyı doğru yönelecekken doktorun seslenmesiyle olduğu yerde durup konuşmasını bekledi.

"Arınç nasil?"

"Ondan bile haberdar değilsiniz. O Cok iyi emin olun."

Barlas hizla kapıyı çarpıp çıktı.
Salona doğru geçip koltuğa oturdu.

YOLUN SONUNDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin