9-

187 156 5
                                    

Arınç öylece kalakaldı,
Alex ve görevliler ne hakkında konuşuyorlardı böyle.
Korkunç...evet bu korkunç bir şeydi fakat arınç ne olduğunu kavrayamadı bir türlü.
Görevliler kapıya doğru gelmeye başlayınca arınç aniden irkildi
Hızla kapıdan çekilip odasına doğru yürüdü,bir an önce odasında olmak istiyordu bir an için içini kaplayan korkuyla baş edemeyecek gibi oldu bir elini duvara dayayıp nefes alıp vermeye çalıştı

'sakin ol sakin ol '
diyip duruyordu kendi kendine.
Görevlilerin sesi yaklaşmaya başlayınca arınç hızla odasının kapısında ki süngüyü çekip içeri daldı. Hızla kapıyı kapatıp yatağına girdi, yorganı boynuna kadar çekip gözlerini yumdu.
Uyumaya çalışıyordu,
uyursa her şeyi unutacakmış gibi hissediyordu , bunun için elinden geleni yaptı

'Uyu! uyu ! Uyu !' söyleyişinde sinir ve korku açıkça duyuluyordu.
Görevliler şimdi onun odasının önünden geçiyordu,konuşmalar dahada sessizleşmişti, görevlilerin gittiğinden emin olunca yattığı yerden doğrulup ayağı kalktı.
Bir süre öylece durdu zihninde milyonlarca düşünce ama o yalnızca birini yakalamak istiyordu.
Arkasına döndü ve bir süre bakındı öylece,
neye neden baktığı hakkında en ufak fikri yoktu ama o yinede bakmayı tercih ediyordu.
Sonunda etrafında dönmekten vazgeçip yatağına odaklandı;
'Saklanabilirim... evet evet kardeşlerim beni korur' söylediği cümleleri defalarca tekrar ettikten sonra tatmin olmuş ve saklanırsa hiçbir şey olmayacağına inandırmıştı kendini.

Yavaşça yatağına doğru ilerledi ve eğilip zorda olsa yatağın altına girmeye çalıştı. Sonunda başarmıştı.
Şimdi yatağın altında gözlerini yummuş bir şekilde uzanıyordu, taştan yapılmış bir heykel gibi hareketsiz duruyordu.
Arada bir elleri titriyor birkaç dakika sonra duruyordu.
Saatler geçmişti
Ayak sesleri, kısık sesle konuşmalar ,koridordan geçip gidenler, bitmişti artık şimdi tek bir ses yoktu.
Arınç hâlâ yatağın altında duruyordu.
Etraf simsiyahtı karanlık ve korkunç bir sessizlik odaya hakimdi.

-8 saat sonra-

Sabah olmuştu. Arınç tüm gece uyumamış bükülüp kaldığı yerden bir kere bile çıkmamıştı.
Koridordan ayak sesleri gelmeye başlamıştı ki aniden süngü çekildi ve demir kapının kilidi açıldı.
Yaşlı görevliydi gelen,diğer görevlilere kıyasla azda olsa merhametliymiş gibi duruyordu.
Arınç hâlâ hareketsizce duruyordu.
Yaşlı adam ilk önce anlayamadı ne olduğunu,
'yatak bomboştu peki ya arınç neredeydi ? ' diye düşündu ve sonunda anladı arınç yine korkmuş yatağın altına saklanmıştı.
Adam yavaşça yatağa doğru gidip birkaç santim eğildi ve arınçın omuzuna doğru dokunup konuşmaya başladı

"Kahvaltı için seni bekliyorlar"

Arınç cevap vermedi gözlerini yummuş etrafında ki sesleri duymamaya çalışıyordu ancak adam bugün oldukça aksi görünüyordu bu sinirli hali yüzünden bu sefer bağırarak konuşmaya devam etti.

"Sana dedim sürtük! Çık surdan hemen yoksa alt kata kilitlerim seni "

Arınç hareketsizce duruyordu, kıpırdamıyor konuşmuyor öylece duruyordu sadece.
Korku bu kadar güçlü bir
duygu muydu?
Suçsuz birinin peşinden koşan bir polis gibi
ya da kabusa dönüşmesinden korktuğumuz bir rüya olabilir mi ?
Olacaklardan korkarsın bazen
Olanlardan korkarsın ve olup bitenlerin tekrar yaşanmasından...
Geçip bitecek dediklerinin geçmemesinden korkarsın.
Insan her şeyden korkabilirmiş
Peki ya insan insandan korkabilir mi?
Evet en çokta insandan, insanın yapacaklarından korkar.
Insanlardan kaçamazsın
onlardan kaçsan bile kendine yakalanıverirsin.
Ya korkularından kaçmak aslında insanlardan kaçmaksa.
Belkide en çokta aynada yüzleşemedigimiz yansımalardan korkuyoruzdur;
Ben çirkin şişko bir çocuğum:
Insanların dalga geçmelerinden korkuyorum.
Ben güzel çekici bir kızım:
sevilmemekten korkuyorum.
Ben zeki bir çocuğum:
Hata yapmaktan korkuyorum .
Ben akıl hastası biriyim:
Dışlanmaktan korkuyorum.
Ve ben aşağılanmaktan , dışlanmaktan,yalnızlıktan,
sevilmemekten,hata yapmaktan,anlaşılamamaktan hatta anlayamamaktan korkuyorum.
Geri dönüşü olmayan hayallerime giden yollarda yürümekten korkuyorum.
Özgür olup uçurum kenarında atlamaktan korkuyorum,
Yapabileceklerimden korkuyorum pişman olmaktan, keşke demekten korkuyorum.
Artık yaşamaktan da korkuyorum ama yaşıyorum...
Çünkü ben korkularıma boyun eğmek yerine onları yanıma alarak yaşayabilecek kadar cesur hissediyorum!
Artık sadece zamandan korkuyorum
Geri gelmeyecek ve sonunu yakalayamayacağım bu zamandan
Öylesine korkuyorum ki her saniyem her dakikam ona ateş açmışçasına durmadan gözlerimin önünde akıp geçiyor. Zamana inat su gibi akmaktansa durmaktan korkuyorum.
Öylece bakıyorum,olduğum yerde sayıp duruyorum değişen bir şey yok
Peki ama ben neden duruyorum ?
Neden şuan koşmak yerine duruyorum?
Içimdeki korku ellerimi ve ayaklarımı sımsıkı bağlamış zihnimi ele geçirmiş gibi...
Durmaya devam edeceğim taki korkularımdan kurtulup kendimle yüzleşinceye dek
tabi eğer o zamana kadar korkularım ile birlikte yaşayabilirsem...

Yeni bölüm için oylamayı unutmayın .)


YOLUN SONUNDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin