İyi okumalarrrr ❤️❤️
Batuhan Kordel - Böyle Güzelsin Hep Böyle Kal
17. BÖLÜM
Eskişehir'den dönüş yolunda sadece yapmam gereken işlerle ilgilenmiştim ve bana arada bir ters ters bakıp hiç laf atmayan Savaş'a dönüp bakmamıştım bile. Aynı sessizliği hiç bozmadan sitenin önünde durduğunda hiç beklemeden basıp gittiği için bavulları, çantamı ve dosyaları tek başına taşımıştım. Homurdanarak eve girip hiç oyalanmadan çalışmaya devam ettim ve aynı zamanda da Satılmış'ın dosyasını kayıt altına aldım. Saatler sonrasında kucağımı ısıtan laptopu artık bir kenara bıraktım ve ince parmaklarımı çıtlatarak sırtımı acıtan kalorifer demirinden uzaklaştım. Aslı'yı arayıp Cesur'un şirkette olup olmadığını öğrendim. Siyah yüksek bel pantolon ve onun üstüne de belimi açıkta bırakan kapüşonlu kazak giyip telefon ve bilgisayarı da elime alarak evden çıktım. Sitenin büyük girişinden çıkıp öğle güneşinin altında karşı caddeye geçtim ve köşede bekleyen güvenliğin demir kapıları açmasını bekledim. Cesur'un evinin bahçesini nihayet bitirdim ve kapısının önünde durup derin bir nefes verdim. Dünden beri telefonlarına herhangi bir dönüş yapmamıştım ve belki de döndüğümden haberi bile yoktu. Beni görünce belki sevinecekti ama epey kızacağından emindim. Karnıma ılık bir ağrı girdiğinde Cesur'un karşısına çıkacağım için neden bu kadar stres yaptığıma kızdım. Zili çalıp yere bakarak beklemeye başladım. Kapı biraz geç açıldığı gibi yavaş da açılmıştı. Cesur, elindeki telefonu kulağıyla omzu arasına sıkıştırmış ve çok yorgun bakıyordu.
"Saye?"
Dalgın gözleri beni seçtiğinde telefonu tekrar eline alıp başını düzeltirken yüzüne bir gülümseme serdi ama bana olan kızgınlığı bunun hemen önüne geçti. Diyecek bir şey bulamadan öylece ona baktım ve dudaklarımı birbirine bastırırken mahcup bir şekilde gülümsedim. Telefonu hiçbir şey söylemeden kapatıp cebine koydu, bu esnada gözlerini benden ayırmadı.
"Belki bana yardımcı olursun diye düşündüm." dedim onu yoklar gibi. Bir anda nefesini dışarı bıraktı ve gayet kibar bir şekilde gülümseyip yüzünü kaşıdı.
"Kapıda kaldın, gelsene." dedi kenara çekilirken.
Çekimser adımlarla içeri geçtim, bir kabahat işlemiş öğrenci gibi bilgisayarı kucağıma bastırmış duruyordum. Cesur kapıyı kapatıp salonun ortasına kadar geldi ve eliyle saçlarını karıştırdı.
"Gitmemişsin."
"Gitmedim." dedim uzatmadan. Böyle tıpkı bir aptal gibi göründüğümü düşünüp kucağımdaki bilgisayarı en yakınımdaki koltuğa bıraktım. Cesur dudaklarını buruk bir gülümsemeyle kıvırdı ve ruhsuz bir sesle, "Savaş'ın seni durdurabileceğini düşünmüştüm." diye mırıldandı. Bu hoşuma gitmemişti, kaşlarımı çattım sorar gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHTİLAL
Mystery / Thriller"Benimle oynarken iyi düşün." diye fısıldadı. Sesi karnımı burkarken dudaklarıma kilitlenmiş bakışlarını görünce karanlığın verdiği cesaretle güldüm. "Sanki yenilmeyi istemiyorsun." 🔥 Henüz 20'li yaşlarında, çiçeklerle kaplı duvarların üzerinde şa...