47- "Tek Kurşun, Son Bakış"

6.2K 266 214
                                    

Bana kalsa yeni bölüm arası bu kadar uzamaz, yakında yine görüşmek üzere ama yorum ve oy böyle azıcık azıcık olursa kusura bakmayın, bölümler taslakta durur. 47 bölüm oldu, nereden baksanız 800 sayfa belki de. Hayalet okur istemiyorum, 100.000 kelimenin karşılığı göz gezdirmek olmamalı. İstediğim tek şey aktiflik. Lütfen. 🤍

-47. BÖLÜM-
"Tek Kurşun, Son Bakış"

 BÖLÜM-"Tek Kurşun, Son Bakış"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mezarlıktaydık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mezarlıktaydık.

Yüzüm kaburgasının arasında durduğu için yine Cesur'un kalp atışlarını duyabiliyorken aklım, sırtımı sıvazlayan rüzgâra gitmiyordu. Dakikalar geçti. Hava soğudu. Gökyüzü son karanlık dakikalarını dibine kadar yaşadı ve sonunda ağır ağır aydınlanmaya yüz yuttu.

Mezarlıktaydık.

Çok kalabalıktık ama iki kişiydik.

Mezarlıktaydık. Son hatırladığım da bundan fazlası değildi. Saatler en son 04.16'yı gösteriyordu. Uykusuzluğun ağırlığı göz kapaklarımıza dökülmüş, gözlerimizi açmamızı imkansız hale getirmişti. Sonra bir şey oldu. Ne ben anladım ne olduğunu ne de Cesur ama öyle bir şey oldu ki, hiçbir şey eskisi gibi değildi şimdi.

Bir adam geldi. Sonra bir adam daha ve bir adam daha.

Ve sonra...bir adam daha geldi.

O adam, Savaş Karan'dı.

Tehlikeden kaçan bir kelebektim. O ise önüme ağlarını ören bir örümcek. Kaçacağım tek yer kendime kurduğum koza olurdu ama bilirdim ki o hep orada olurdu. Savaş Karan'dan kaçamazdım. Hayat ikimize büyük bir oyun oynamıştı.

"Dört saat önce." dediğini duyuyordum şimdi. Oda karanlıktı, bilmediğim bir yerdeydim ama koku tanıdıktı. "Hiç merak etmiyor musun, ne oldu?"

Gözlerim iri iri olup karanlık, boş odayı taramaya başladı. Savaş'ın sesi her yerdeydi ancak hiçbir yerde değildi. Hangi noktaya o sanıp baksam, o olmadığını anlamam uzun sürmüyordu. Başımda şiddetli bir ağrı, içimde sebebini bilmediğim bir huzursuzluk vardı. Bilincim yerindeydi ama hiçbir şeyi hatırlamıyor gibiydim. Defalarcasını gördüğüm kâbuslardan biri olduğu düşüncesine varsam da her şey hiç istemediğim kadar gerçekti. Nefes alıyordum, aldığım nefesin sesini duyuyordum.

İHTİLALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin