55- "Asperitas Bulutları"

4.6K 153 61
                                    

SYML - Where's My Love

Stoto - Her

Umut Kaya - - Gül Güzeli

55. Bölüm / Asperitas Bulutları

Küçük bir öpücüğün ruhumda büyük bir heyelana sebep olacağını ummamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Küçük bir öpücüğün ruhumda büyük bir heyelana sebep olacağını ummamıştım. Gözlerim kapalıydı. Biliyordum, onun da gözleri kapalıydı. Birbirimize yaslanmış yavaşça öpüşürken sağ eli belime yılan gibi dolanmış, büyük avucu bedenimi baskılayarak ona doğru kaldırmıştı.

Zihnimde onu öpüyor olmanın gururu ne kadar dolaşıyorsa, az önce aldığımız evlilik kararı da o kadar yer sahibiydi. Sanki kafamın içinde yüzlerce yönetmen vardı ve konuştuğumuz her şeyi birer sahneye dönüştürüp bana sunuyorlardı.

"Ama bunu yarına ertelememiz gerekiyor." derken tırnaklarım sırtında belli belirsiz yollar çiziyordu. Parmak uçlarımda yükseldim ve dudaklarımı kulağına sürterek fısıldadım. "Sanırım bugün vaktimiz kalmayacak."

Çıldırtıcı sakinliği ile dudaklarını boynuma çevirdiğinde dudaklarında tebessüm olduğunu hissettim.

"Umarım yarın kalır."

Bütün bedenimi etkisi altına alan sesi ve dokunuşu onu daha fazla istememe sebep olunca sırtında gezen tırnaklarımı ona batırdım. Canının yandığını, dudaklarından kopan iniltiden anladığımda artık sakinliğini bir kenara bırakmış ve beni ani bir hareketle kavrayıp duvardan uzaklaştırmıştı. Bedenlerimiz tam anlamıyla çarpıştığında nefesimi kontrol edemedim.

Islak bedenimi gizleyen bornozumun sol omzunu hırçın bir tavırla indirmek isterken ona yardımcı olmaya çalıştım çünkü sabırsızlığı yüzünden başarısızlığa uğradı. Ellerinin çabukluğu heyecanımı artırmıştı. Bedenim tamamen çıplak kaldığında bile sadece gözlerime bakıyor ve tek kelime dahi sarf etmeden bana kendimi dünyanın en güzel kadını gibi hissettirebiliyordu.

Kurumaya yüz tutmuş saçlarıma uzandı eli. Şefkatle dokundu onlara. Sonra büyük avucu saçlarımdan uzaklaşıp yüzüme geldi, çenemin ucunu tutup yüzümü havaya kaldırdı ve öpebileceği daha fazla alana sahip oldu. Beni öpüşü gitgide daha yoğunlaşıyordu. Dili, ağzımın sınırlarına girdiğinde güçsüzce kaldırdığım elimi kemikli, güzel yüzüne yerleştirdim ve parmaklarımın altında kemikleri keskinleşen yüzünü hissettim. Birbirimizde kaybolmaya ihtiyacımız varmış, tek ihtiyacımız buymuş gibi açlıkla öpüştük ama bu öpüşme aynı zamanda birbirimizle ilk kez bu kadar açık konuşma dilimiz olmuştu.

Parmaklarım yüzünde tüy gibi dolaşırken beni yavaşça kucakladı. Bacaklarımı beline kolayca sardım ve bedenimi taşıdığı sürede kollarımı boynuna dolamayı ihmal etmedim. Kucağında benimle dizini yatağa bastırınca, bedenim geriye doğru eğim kazandı. Üzerime abanarak dudaklarıma yeniden açlığını sundu, bu kez öpüşü daha aceleciydi ama bu acelede bile kalbimi un ufak eden şefkati vardı.

İHTİLALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin