20- "Söylenmeyen Kelimeler ve Sakladıkları"

14.2K 520 63
                                    

Bölüm şarkısı - Metallica - Turn the Page

Hayvan gibi öneriyorum mutlaka dinleyin.

Hayvan gibi öneriyorum mutlaka dinleyin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

20. BÖLÜM

Birbirinden daha acımasız geçen günlerden birine daha gözlerimi açmadan önce yine kâbus görmüştüm ama artık gerçek olmadıklarını anlamam uzun sürmüyordu. İçinde bulunduğum bu engebeli hayata alışıyor olmak bunu kabullendiğimi gösterir gibiydi. Bitkin bir şekilde hazırlanıyor, dün gece olanları anımsadıkça yanan gözlerimi kurutmak için yukarı bakıyordum. Ellerim ve dizlerim, güçsüzlüğümü yüzüme vurmak ister gibi sızlıyordu ama yeni sürdüğüm kremler onları yavaşlatıyordu.

Cesur'un benim için aldığı kıyafetler dolapta öylece giyilmeyi bekliyordu. İçlerinden seçtiğim bir kıyafeti çekip giydikten sonra saçlarımı ellerimle düzelttim. Bu sırada odanın kapısı her zamanki gürültüsüyle açılınca aynaya dönük bedenimi kıpırdatmadım ama bir gölge misali arkamdaki hareketleri okuyabiliyordum. Bakışları önce yatağı yokladı.

"Neden yatakta değilsin?" dedi ruhsuz bir sesle.

"Çalışmam gerek." dedim puslu bir sesle. Aralık bıraktığı kapının kolunu bırakıp odaya bütün vücuduyla girdi ve birkaç adım attıktan sonra uzunca boyuyla aynada göründü.

"Bu halinle mi?" dedi alaysı bir sesle. Bakışlarımı şimşek yemiş gibi aynadaki yüzüne sabitledim.

"Ne var halimde?"

Hissiz bakışları yüzümde gezindi ve gözlerime sabitlendi. Tek nefesle güldü ama keyifsizdi.

"Bitmek üzeresin." diye fısıldadı. Sanki bedenimde yeni bir keşfe çıkmıştı ve gördüklerini söylüyordu. "Gücün yok."

Söyledikleri ağır bir gülle misali içimdeki duvarları paramparça ediyordu. Gülerek bakışlarımı yere indirdim. Hiç aceleci olmayan bir şekilde yüzümü ona döndüm ve çenemi kaldırıp tam gözlerinin içine baktım. Aramızdaki mesafe aynada göründüğünden daha azdı.

"Başıma gelen her şeyin sorumlusu sen değilmişsin gibi, ne güzel konuşuyorsun öyle."

Her kelimesini tane tane söylediğim sözlerimi sindirmek için birkaç saniye boyunca sustu.

"Peki sen." diye fısıldadı. "Söylediğin kadar masum musun, Saye?"

"Sana silah doğrultmak benim tercihim değildi. Sana söyledim."

"İnsanın gerçek kimliği nerede gizlidir biliyor musun?" Bir adım atarak mesafeyi daralttığında gözlerimi gözlerinden ayırmadım. O da sanki buna izin vermezmiş gibi kararlıydı bakışlarında. "Söylediklerinde değil, kendine bile söyleyemediklerinde."

İHTİLALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin