56- "Göğüs Kafesi Çatlakları"

4K 117 114
                                    

Selam çiçeklerim.
Bir süre tedavi almam gereken bir sağlık sorunuyla karşı karşıyayım bir süredir. İyi dileklerinize ihtiyacım var.
Beklediğinize değeceğini umduğum uzun bir bölümle geldim. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar. ♡

56/Göğüs Kafesi Çatlakları

Yağmur, şafağın aydınlığını bile silikleştirecek kadar şiddetle yağmaya başladığında birkaç saat geçmişte kalan gece hâlâ tüm zihnimi işgal edecek netlikteydi. Gözlerimi açtığım ilk an onu görüyor olmak, onun teninin sıcaklığıyla uyanıyor olmak üstünden ne kadar zaman geçerse geçsin ona hep minnet dolu bakmamı sağlayacaktı.

"Ben senin çocuğun da olurum." deyişi kulaklarımdan çıkmıyordu. Benim, elimde ne yapacağımı bilmediğim bu gerçeği onun çoktan öğrenmiş olması beni bozguna uğratmış olsa da beni büyük bir yükten de kurtarmıştı. Beni bu yükten kurtarmak için tüm yükü kim bilir ne zaman sırtlamıştı. Bunu ne zaman öğrendi, ne zaman yüzleşti bilmiyordum.

Sol dirseğimin üzerinde yükselip onu uyurken izlemenin keyfini sürdüm. Her ne kadar uykusunu bölmek istemesem de ona bakarken güzelliği karşısında onu öpmekten kendimi geri tutamayıp dudaklarının kenarına bir buse kondurdum. Çıplak sırtı bana dönüktü, onu rahatsız etmeyi bırakıp yataktan kalkacakken dudaklarımı sırtına belli belirsiz bastırmayı hak gördüm kendime. Onun sırtını öpmeyi çok seviyordum. Onu çok seviyordum.

Dudaklarımı geri çekip yataktan kalkmaya yeltendiğim an çevik bir hareketle bana dönüp beni yatağa hapsetmesi saniyeler almamıştı.

"Uyandırdım mı?" dedim aptal bir ifadeyle.

"Hıhı." derken başını salladı. Henüz açamadığı gözleri, dağınık saçları ve uykulu ses tonuyla görmeye değerdi.

"Özür dilerim.." dedim sahte bir pişmanlıkla. Bunu anlayıp güldü.

"Beni hep böyle uyandıracağına söz verirsen belki affederim."

"Nasıl?" diye sordum anlamamış gibi. Uzanıp dudağının kenarından öptüm. "Böyle mi?" Yanağından öptüm. "Böyle mi?" Dudaklarından öptüm ve biraz sürdürdüm. "Yoksa böyle mi?"

Dudakları mest olmuş bir biçimde kıvrıldı ve ardından dudaklarımın üstüne kapandı. Benim aksime şiddetli ve uyarıcıydı öpüşü. Geri çekildiğinde nefes nefese kalmama sebep olacak kadar.

"Böyle." deyip güldü ve doğrulup hızla yataktan çıktı. Boğazımı temizleyip kızarmamış olmayı dileyerek doğruldum ve yatakta oturur pozisyona geçtim.

"Tam anlayamadım, biraz kafam karıştı sanırım...nasıl?" diye sürdürdüğümde gülerek bana baktı ama aynı zamanda ayrı ayrı yerlere birer birer fırlatılmış olan kıyafetlerini toplamaya devam etti.

"Uzun uzun anlatmak isterdim hayatım ama vaktimiz daralıyor. Sana bir sürprizim var. Aşağıda seni bekliyor olacağım. Soru sormak yok."

"Sürprizleri hiç sevmem." diye burun kıvırdım.

"Biliyorum, buna bayılacaksın." dedi kendinden emin bir şekilde. Yoğun kirpiklerinin arasından göz kırpıp odadan çıktığında yorganın altında gizlenen çıplak bedenimin daha fazla üşümesine müsaade etmemek için kalkıp duş aldıktan sonra, yağmurlu havayı göz önünde bulundurarak giyindim. Siyah palazo pantolonumla uyumlu olacağını düşündüğüm bej rengi, vücudumu tam saran bir bluz ve üzerine siyah blazer ceket giydim. Bluz karnımın hemen üzerinde bitiyor, belimi biraz açıkta bırakıyordu. Topuklu çorap botlarımı giyip, pantolonumun altına gizledim. Dün gece çıkardığım kolyemi taktıktan sonra saatimi de takıp hiç yorucu olmayan bu kombinle aynada kendimi yeterince beğenerek saçlarımın hiç dokunulmamış olmasına aldırmadan aşağı indim.

İHTİLALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin