16- "Saye'nde"

14.5K 734 51
                                    

Selaaaammm! Napıyorsunuzzz?

Bizimkiler yine hareketli bugün, hadi sizi tutmayayım ben. Oylamayı unutmayın olur mu güzellikler.

Emircan İğrek - Beyaz Skandalım

Red - Not Alone

Red - Not Alone

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

16. BÖLÜM

Ofisimde işime yarayacağını düşündüğüm ne varsa toparlayıp bir klasörün içine doldurdum. Bu kalın klasörü tozlu masanın üzerine yüksek mesafeden bırakınca dağılan toz bulutuyla basit bir öksürük krizine girdim. Savaş yine o kusursuz yüzünde hiçbir ifade barındırmadan benim dışımda her yere bakıyordu. Daha yanaşmasına saatler olan bir vapuru bekliyor gibi parmaklarının ucunu pantolonunun ceplerine sıkıştırdı ve küçük pencereden dışarıyı dalgınca izlemeye koyuldu. Yokmuşum gibi yapmak sık sık sergilediği bir davranış haline gelmişti.

Dışarıyı izlemeye devam eden kısık gözleriyle omzunun üstünden yana doğru baktı.

"Buranın arka çıkışı falan var mı?" diye mırıldandığında kaşlarımı çattım anlamayarak. "Hayır." dedim benden bir imkansızı istemiş gibi. Burası sıradan bir apartman dairesiydi.

Başı belada bir sesle güldü.

"O zaman birbirimizden kurtuluyoruz."

Onu önemsemedim ama ne saçmalıyorsun der gibi göz devirdim. Pencereden uzaklaşıp yönünü tamamen bana döndü ve ceplerinden çıkarttığı elleriyle önce saçlarını düzeltti sonra yüzünü sıvazladı. Artık tamamen hazırmış gibi omuzlarını kaldırıp indirdi.

"Kalk." dedi eliyle komut vererek. "Biraz oyun oynayacağız."

"Savaş?" dedim abartılı bir sesle. Dikkatimi dağıtıyordu. Masanın köşesinden uzanıp bileğimi kavradı ve huzursuz bir ifadeyle süzdü beni.

"Ölmek istemiyorsan sadece sus ve yanımdan ayrılma."

Bu kez ses tonu az öncekinden daha az alaysıydı ve biraz da aceleci gibiydi. "Ne oluyor?" dedim hesap sorarak. Beni kapının arkasına usulca itti ve sabır diler gibi gözlerini sımsıkı kapatıp açtı.

"Saye, sus. Ben söylemedikçe de buradan kıpırdama."

Hiçbir şey anlamadığım için susup öylece bekledim ama Savaş tamamen ciddiyete büründü ve beni biraz daha kenara iterek aynı duvara o da sırtını yasladı. Bir şeylerin yolunda gitmediğini düşündürmüştü bu hali. Belinden çıkardığı silahı sıkıca kavradı ve mermiyi tabancanın ağzına sessizce verdiğinde gözlerim ışık hızıyla açıldı. Tam bir şeyler söyleyecektim ki Savaş hemen susmamı işaret ettiğinde ona hayretle bakmaya devam edip sessizliğe gömüldüm.

İHTİLALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin