34- "Kirli Düşünceler"

9.3K 345 185
                                    

Selaam! Uzuuunca bir bölümle geldim karşınıza! İtiraflarla, yükselişlerle, kalp kırıklıklarıyla ve sürprizlerle dolu bir bölüm oldu. Ben çok heyecanlıyım, okurken mutlaka yorumlarda buluşalım ki heyecanımızı paylaşalım. İyi okumalar, çok kalp!

Yıldız Tilbe & Taladro - Sen Gibi (Gitme)

Pera - Sevda Beladır

Ashes Remain - Without You

Ashes Remain - Without You

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

34. BÖLÜM

Bir gölgeden farksızdı hemen önümde yürüyen bedeni. Ölüm sessizliğine bürünen bu koskoca evin karanlığına alışmıştı gözlerim. İki elimde içmediğimiz kahveler, omuzlarımda onu üzmüş olmanın yüküyle beraber onun oturduğu koltuğun diğer ucuna da ben oturdum. Kahveyi uzatabileceğim kadar yakın değildim ona, bu yüzden yerimden biraz kayıp koltuğun ortasına doğru gelerek yaptım bunu. Cesur, bu hareketimden memnun olmadığını düşündürdü bana. Sanki o benden kaçmak istiyormuş ama ben buna izin vermiyormuşum gibi baktı. O an ona kahve uzatan elimi hemen çektim ve yerimden kalkıp iki kahveyi de masaya bıraktım. Tekrar oturmadım, belki de gitmenin daha iyi bir fikir olabileceğini düşündüm.

"Peki..." diye mırıldandım ona bakarak. Dirseklerini dizlerine koymuş, öne doğru biraz eğilmiş bir şeyler düşünüyordu. Bana bakmamasına rağmen yüzündeki o karmakarışık duyguların ve ona inanılmamış olmanın hissettirdiği duyguyu onda görebiliyordum. Benimle konuşmak istemeyişine alınacak ya da darılacak kadar hakka sahip değildim. Aksine, bunu hak etmiş olduğumun bilincindeydim. Hiç istemeye istemeye salonun çıkışına doğru yürüdüm.

"Bana yardım etmek ister misin?"

Sesini duyar duymaz yönümü ona döndüm. O da daha başını yeni kaldırmıştı, ben dönünce de dirseklerini dizlerinden çekip oturuşunu biraz daha düzeltti.

"Savaş için...bir moral yemeği düzenlemek istiyorum. Bu konuda bana yardım etmek ister misin?"

Yüzümde oluşan tebessüme rağmen gözlerimin dolmasını engelleyemedim.

"Neden yapıyorsun bunu?" diye sordum ona.

"Başına bir sürü şey geldi." diye açıklamaya yapmak istedi. "Yanında olamadım."

"Onu sormuyorum." Yüzüme baktı. "Kendine bu işkenceyi neden yapıyorsun, onu soruyorum."

"Anlamadım Saye." dedi düz bir sesle, gerçekten anlamamış gibi bakıyordu.

"Hepimize kırgınsın, kızgınsın aslında ve haklısın. Konuşmaya bile mecalin yokken neden önce kendini düşünmüyorsun? Sen bir şey yapmayacaksın artık. Savaş senden özür dileyecek, hatasını anlayacak."

İHTİLALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin