43.BÖLÜM: 14 ŞUBAT

2.1K 93 10
                                    

14 Şubatta yalnız hissetmeyin mutlu olun diye bir güzellik yapiyim dedim skxksbkjw. Yorum ve oy↙↙↙ atmayı unutmayın. Sizleri seviyorum💙💙💙...

Dedem "eylül?" dedi ve bana doğru geldi. Ellerini yüzümün iki yanına koydu ve saçlarımın arasına bir öpücük bıraktı. Daha sonra geri çekilip yerine oturdu. Sandalyemi sürerek koltuğun yanında durdum. Burakda hemen yanıma oturdu. Annem karsimizdaki tekli koltukta oturuyordu.
Annem "kızım deden seni görmeye gelmiş." dedi.
Dedem "eylül biliyorum bu zamana kadar seni görmeye gelemedim..."
"Gelmedin."
Dedem "evet gelmedim ama annenle olan bazı durumlardan dolayıydı. Seninle alakalı değildi." dedi. Bu sözleri söylerken bir anlığına anneme baktı ve yeniden bana döndü.
"Annem ve babama ne kadar zor günler yaşattığını biliyorum. Buna rağmen nasıl buraya kadar gelebildin?" dedim. Annem beni uyarırcasına öksürdü.
Dedem "haklısın kızım ama ben annenlede seninle de herşeye en baştan başlamak istiyorum. Hatta bu akşam sizi yemeğe davet etmek için geldim. Beni ve anneanneni tanımanı istiyoruz." dedi. O yemeğe gitmek istemiyordum ama bir yanımda gitmek istiyordu. Çünkü bur yandan haklıydı. Annem ve babama olanlar geçmişte kalmıştı. Anneminde anlattığı gibi ben doğduğumda bizden ellerini çekmişti. Üstüne babam ve burağın annesinin cinayetine de yardım etmişti. Onları en azından tanımamı hak ediyorlardı ama bir yandanda annem ve babama rahat vermediklerini sanki bir günah işlemişler gibi ordan oraya dedemden kaçmak zorunda kaldıklarını, zor günler yaşadıklarını aklımdan çıkaramıyordum. Biraz durduktan sonra dedeme döndüm.
"Tamam. Sizi taniycam." dedim. Annem biraz şaşırmıştı ama sanki mutlu gibiydi. O da babasıyla arasını düzeltmek istiyordu demek ki. Aralarına engel olarak girmek istemiyordum. Dedem yerinden kalktı.
"O zaman akşam uzun uzun konuşuruz." dedi ve kapıya doğru gitti. Bizde peşinden kalktık. Annemle dedem vedalaştıktan sonra dedem yine aynı şekilde beni öptü. Ardından burakla tokalaştı ve dışarıya çıktı. Burağa döndüm
"Siz ne zaman tanıştınız?" dedim.
Burak "geçen gece tanıştık."
"Davalarla ilgili bir gelişme var mı?"
Annem "polis kanıtları aldı. Babam sayesinde davayı daha kısa sürede çözecekler. Muhtemelen adamı arıyorlardır." dedi. Tam içeriye geçecekken bir daha arkasını döndü.
"Bu arada kızım, deden bu süreç içerisinde dikkatli olmamız için iki adam gönderdi. Adam yakalanana kadar etrafımızda olacaklar." dedi.
"Anne ne gerek vardı buna?"
Burak "eylül gerekliydi! Ya o adam buraya gelirse? En iyisi bu!" dedi. Başımı onaylar anlamda salladım ve burağa döndüm.
"Sende git artık hava kararmak üzere diğerleri evlere dağılmıştık zaten." dedim.
Burak "nasıl ya? Ben sevgilimle uyumaya çok alışmıştım. Şimdi nasıl tek uyuyacağım?"
"Burak saçmalama!" dedim ve güldüm.
"Benden önce nasıl uyuyorsan öyle uyuyacaksın sevgilim." dedim.
Burak "sen ne dedin demin?"
"Benden önce na-" Burak sözümü kesti ve
Burak "son söylediğini söyle." dedi.
"Hmm. Ne demiştim acaba?"
Burak "eylül!" dedi ve güldü.
"Sana gülmek çok yakışıyor sevgilim." dedim.
Burak "şu olanlara bak! Sevgililiğimizi bile yaşayamıyoruz." dedi. Ellerimi yanaklarına koydum ve
"Bu günlerde geçecek sevgilim."
Burak "biliyorum güzelim. Hatta pazartesi günü okulu ekelim gezelim olmaz mı?"
"Burak saçmalama! Haftalardır okula gitmiyoruz. Biz onikinci sınıfız."
Burak "doğru bir de o vardı değil mi? Benim işim hazır valla sen kendine bak." dediği anda koluna bir şaplak geçirdim.
"Lise mezunu şirket sahibi mi olur Burak! Üniversiteye gidicez! İkimizde!" dedim. Burak üfleyerek ayağa kalktı.
"O zaman pazartesi günü seni alırım." dedi ve beni öperek dışarıye çıktı. Ardından kapıyı kapattım ve içeriye geçtim.

Sabah uyandığımda saat her zamanki gibi onikiye geliyordu. Bu ilaçlar beni fazla uyutuyordu ama yinede yorgun hissediyordum. Biraz çabaladıktan sonra yataktan inip sandalyeme oturabildim. Biraz uğraştırsada artık o kadar da zor değildi. Odadan çıkıp mutfağa gittim. Üst kata tekerlekli sandalyem ile çıkamayacağım için bir süreliğine alt kattaki misafir odasında kalacaktım. Mutfağa girdiğimde annem sofrayı donatmıştı.
"Ooo melike sultan benim için mi bunlar?"
Annem "başka kime olacak güzel kızım. Ayrıca neden beni beklemedin? Ben gelip yardım ederdim sana"
"Gerek yokki melike sultan. Ben hallettim." dedim ve masaya geçtim.
"Her şey çok güzel gözüküyor hangi sinden başlasam bilemiyorum."
Annem "istediğin kadar ye birtanem."

Çete GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin