26.BÖLÜM: SİNEMA

3.6K 129 16
                                    

Arkadaşlar bu bölüm biraz geç gelmiş olabilir. Derslerden pek vakit bulamıyorum. Umarım beğenirsiniz💙💙💙. Lütfen yorum ve oy↙ atmayı unutmayın...

"Burak ne oldu söyler misin?" Burak konuşmaya başladı.
"Eylül ben çok üzgünüm. Tuna seni rahat birakmayacakti. Bende tek çözüm olarak bunu buldum ama sonunun Melisa gibi olacağını bilmiyordum. Ben... Ben özür dilerim."
"Burak sen... Düşündüğüm şeyi mi yaptin? Tunaya melisadan sonra inandın ve... Ve benim adıma... Burak çık dışarı. Lütfen çık dışarı."
"Eylül seni tunadan korumak içindi. Lütfen yapma boyle." Elimi burağın elinden çekip kapıyı gösterdim. Gozlerim dolmuştu. Aglamamak için zor duruyordum. Burak sessizce odadan çıktı. Çıktığı gibi gözlerimden bir kaç damla süzüldü. Burak resmen melisaya yaptıklarını bana da yapiyordu. Ya bunları bana simge anlatmasaydi. O zaman anlatmayı bile düşünmüyordu. Beni kandırmaya devam edecekti resmen. Göz yaslarimi sildim. Annem her an gelebilirdi. Beni bu halde  görürse ne olduğunu ögrenene kadar beni rahat bırakmazdı. Yüzümü silip uzandım. Battaniyeyi boynuma kadar çekip kapıya sırtımı döndüm. O sırada kapı sesi duydum. Büyük ihtimalle annem gelmişti. Odaya yavaşça girdi ve kahvesini masanın üzerine bıraktı. Yanıma oturup saçlarımı okşadı ve kahvesinide alarak odadan çıktı. Göz yaşlarım o çıktığı gibi akmaya başladı. Bunu bana nasıl yapardi? Ben melisa değildim. Onu affetmeyecektim ama bunu söylerken bile bir yanım affedeceksin diyordu bana. Bunu kendime saygım varsa yapmazdım. O resmen benim gururumu incitmisti. Kafamdaki düşüncelerle uykuya dalmıştım.
Uyandigimda yanımda selin vardı. "Eylül sen iyi misin?"
"Evet. Neden?"
"Uykunda agliyodun. Ne gördün rüyamda?"
Rüyamda burakla olan konuşmamızı görmüştüm. Ve sanırım fark etmeden ağlamaya başlamıştım. Seline dönüp "kötü bir rüyaydi sadece." dedim ve elimle göz yaşlarımi sildim. Yatakta doğrularak oturdum içeriye o sırada Annem girdi. "Nasılsın kızım?" diye sordu.
" iyiyim anne gel" dedim.
Annem içeri girip yanımdaki koltuğa oturdu . Selin de yatağa yanıma oturdu. Bana sanki bir şey diyeceklerdi ama bir türlü diyemiyorlardı. Annem konuşmaya başladı
"daha iyisin değil mi?" diye sordu.
Anneme başımı sallayarak karşılık verdim.
" merak etme Anne gayet iyiyim" dedim.
Ikisi de benim için çok endişelenmişlerdi. Onları anlayabiliyordum.

1 hafta sonra
Bugün hastaneden çıkmamın üzerinden tam 1 hafta geçmişti. Burakla bu süre zarfında hiç konusmamıştık. Olayları selin ve elife anlatmıştım. Onlarda benim gibi tepki göstermiş ama aramızda bir şeyler olmadan önce anlattığı için biraz da olsa yumuşamışlardı. Bugün selin,elif,serhat,mert,berke ve ben buluşup sinemaya gidecektik. Oradan da kızlarla bize gelip pijama partisi yapacaktık. Mert selinle, berke satamadığı için kuzeniyle, elifle bende serhatla birlikte AVM de buluşacaktık. AVM ye ilk biz gelmiştik. Bizden sonra berke ve kuzeni ardından da mert ve selin gelmişti. Berkenin kuzenini erkek sanıyordum ama bizim yaşlarımızda bir kızdı. Aslında suratındaki makyajla bizden 4 5 yaş büyük gözüküyordu ama bir şey diyecek değildim. Hep birlikte yemek katındaki masalardan birine oturdukları ve film saatinin gelmesini bekledik.
"Ya berke biletleri hangi filme adığını söylesene."
"Ya kızım sürpriz dedim ya." berke filmleri almış ve yanımıza gelmişti. Mert ve serhat ne filmi olduğunu biliyordu ama kızlar olarak biz bilmiyorduk. O sırada herkesin arkama baktığını fark ettim. Arkamı döndüğümde burakla göz göze geldim. Masada bir tek benim sağım boştu. Sol tarafimda berke yanında da kuzeni oturuyordu. Kuzeninin duymaması için berkenin kulağına eğilerek "neden bana burağın geleceğini söylemediniz?"
"Kanka söyleseydik gelmezdin çünkü."
"O neden geldi peki?"
"Kanka sizin aranız bozuk olsada bizim arkadaşımız buluşup onu çağırmamak ayıp olurdu." aslında haklıydı.
"Tamam kanka. Haklısın." dedim. Önüme döndüm ve konuşulan konuyla ilgilendim. O sırada berkenin kuzeni yani mine "berke bu çocuk kim taş gibiymis." dedi.
"Ya mine arkadaşlarıma yavşayıp durma."
"Ya berke sen söylesene kim sevgilisi var mı?"
"Burak kardeşim sayılır. Sevgilisi de yok oldu mu."
"Oldu canım."
Soluma döndüm ve minenin burağa bakışlarını gördüm. Resmen her an üstüne atlayabilirmiş gibi bakıyordu. Önüme döndüm ve telefonumla uğraşmaya başladım. O sırada berke "gençler saat gelmek üzere biletlerinizi veriyim. Numaraya göre oturursunuz. Ben lavaboya gidicem size yetişirim." hepimiz tamam dedik ve biletlerimizi berkeden aldık. Herkese kendisi bilerek koltuk vermişti. Gitmeden önce minenin "burağın yanını verdin bana dimi?" dediğini duydum.
Salona girdiğimizde 13 numarayı bulmaya çalışıyordum. Bulup yerime oturdum. Solumda berke, onun yanında serhat daha sonra elif, en sondada mert ve selin oturuyordu. O zaman benim yanıma ya yılışık mine ya da Burak oturacaktı. O sırada Burak içeriye girdi ve benim yanıma oturdu. Ardından da mine girip "aaa burakcım tesadüfe bak bende senin yanında oturuyormuşum." dedi ve kıkırdayarak yerine oturdu.
"Ööo borokcom tosodofo bökk." onun taklidini yaparken sanırım Burak duymuş ve gülmeye başlamıştı. İşte şimdi rezjl olmuştum. Berke ve bir kaç kişi daha gelip minenin sağ tarafına oturdular. Hepsi erkekti. Lavaboya gidecek olsam yaklaşık 5 erkeğin önünden geçmem gerekiyordu çünkü sol tarafta çıkış yoktu. Herkes yerlerine oturdu ve ışıklar kapandı. Film başlıyordu.

Filmin başlamasıyla korkmaya başlamam bir olmuştu. Pislik berke korku filmi izleyemediğimi bildiği halde korku filmine sokmuştu beni. Salondan çıkmak için yeltendigimde Burak kolumdan tutup yerime otutturdu. "Burak bırak çıkmam lazım." dedim.
"Eylül kaç erkek var orda görüyor musun? Onların önünden mj geçeceksin?"
"Ne var bunda alt tarafı çıkıcam." arkadan 'sessiz olur musunuz' diye mırıltılar çıkmaya başlamıştı. Mecburen yerime oturdum ve gözlerimi sımsıkı kapattım. Eğer izlersem beni burdan sedyeyle bayılmış halde çıkarırlardı. Aradan 5 6 dakika geçmiştiki herkes çığlık atmaya başlamıştı. Bakmamak için zor duruyordum. Herkes sustuğunda çaktırmadan sağıma baktım. Mine korkuyormuş gibi yapıp burağın üstüne abanıyordu resmen. Elini tutmalar, kolunu tutmalar, elini koluna dolamalar. Burak hiç pas vermiyordu. İçimden Aferin diyip güldüm. O sırada yanlışıkla filme baktım ve bir palyaçonun kanlı yüzünü görmemle herkesle birlikte çığlık attım. O sırada omzunda bir kol hissetmemle burağın göğüsüne girmem bir oldu. Burak kulağıma eyilip "izleme. Burdan sonrası daha korkunç." dedi. Resmen sinemanın ortasında bana satılıyordu. Başımı kaldırmaya çalıştığım sırada "orada kal." dedi. Minenin homurdanan seslerini buradan duyuyordum ama umurumda bile değildi. O kadar güzel ve bir daha yaşanması güç bir andı ki bu mayışmışım.

Berke "kanka siz işi pişirmişjniz iki dakikada."
Mine "berke saçmlama."
Burak "berke sesini kes yoksa ben keserim. Kıpırdayamıyorum diye dayaktan kaçtığını düşünme." seslerde gözlerjmj açtığımda bizimkileri bana bakarken gördüm. Sağıma baktığımda da burağın bana baktığını. Film bitene kadar burağın göğüsünde uyuyakalmıştım resmen. Hemen kalktım ve eşyalarını topladım. Suratım kesin kıpkırmzıydı.

Benim ardımdan herkes dışarıya çıkmış ve yemek yemek için bir masaya oturmuştuk. Karşımda mert sağında selin solunda da serhat oturuyordu. Masanın sol en başında elif oturuyordu. Benim solumda berke sağımdada Burak oturuyordu. Masanın sağ en başında da mine oturuyordu. Sürekli burağın komik olmayan sözlerine bile kahkaha atıyor ve kolundan elini çekmiyordu. Selin ve elifte bunu fark etmiş ve eybur aşkının önünde kimse duramaz diyerek kıza kötü kötü bakmaya başlamışlardı. Herkes ne yiğecegine karar veriyordu. Burak bana dönüp "hamburger yiyelim mi?" dedi. Normalde ona inat hayır derdim ama canım hem çok çekmişti hemde mineye inat "olur" dedim. Mine hemen atlayarak "eylülcüm hamburger mi yiceksin tatlım?" dedi alaycı bir ifadeyle mineye dönüp "evet tatlım bir sorun mu vardı?" dedim. Mine "bir sorun yok tatlım ama bence yeme. Sana bakıyorum da boyun biraz kısa vücudunda kilo almaya müsait gözüküyo bir bakmışsın yediklerinin hepsi kalçanda."
İşte şimdj beni sinir etmeyi başarmıştı. Masada mineye doğru eğilip "minecim beynimin kalçamda olmasından iyidir tatlım." dedim ve arkama yaslandım. Berke uwww yapmaya kızlarda gülmeye başladılar. Burak da önüne eğilerek gülmesini engellemeye çalıştı.

Yemeklerimiz sipariş etmiştik. Berke, serhat ve elif pizza, selin ve mert dürüm, Burak ve ben hamburger mine ise kumpir söylemişti. Herkesinki gelmiş Burak ve benimki gelmemişti. O sırada bizim numaramızı söylediler. İlimizde yerimizden kalktık ve yemeklerimizi almaya gittik. Görevli tepsimi eline alıp "buyrun hanımefendi bu sizinki." diyip gülümsedj bizim yaşlarımızdaydı. Burak "sağol." dedi sert bir şekilde ve hem benm hemde kendi tepsisini aldı. Resmen kıskanmıştı. Yanına gidip "kıskanma canım" dedim. Bana dönüp "bana diyene bak beni mineden kıskanan kim acaba?" dedi.
"Pardon? Ben mj seni mineden kıskanıyorum?"
"Bende köpek gibi kıskanıyorsun kızım."
"Ya ben senin neyini kıskanıcam?"
"Sen benim gibisini zor bulursun kızım." dedi ve sırıtarak masaya gitti. Ardından ben gittim ve ona dik dik bakarak yemeğime başladım.

Kızlarla AVM den sonra eve gelmiştik. Pijama takımlarımızı giyip birbirimize maske yaptık. Bir yandanda bugünü konuşuyorduk.
Elif "Eylül burağın kolları ne kadar rahatsa artık onca çığlık arasında bile uyuyakaldın dimi selin?"
"Dimi dimi biz buna sevdiğinin kollarındaki huzur diyoruz."
"Ya kızlar!" ikiside kıkırdadı. Elif şuan bana maske sürüyordu. Selinde yatakta telefonla uğraşıyordu. O sırada kapı çaldı. Tam da maskem bitmişti. "Siz takılın kızlar ben açıp geliyorum. Annem gelmiştir büyük ihtimal." dedim ve aşağıya indim. Kapıyı açtım ve burakla karşılaştım.

Arkadaşlar biliyorum sonu biraz sıradan oldu ama bu aklıma geldi. Yeni bölüm kısa süre içerisinde gelecek bu aralar çok boşladığımı biliyorum ama sınavlar falan derken yazamadım. Neyse lütfen vote↙↙↙ ve yorum atmayı unutmayın...💙💙💙

Çete GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin