16.BÖLÜM: KÖLE

4.5K 164 5
                                    

  Bu ç.s. de kimdi burakla olan fotoğraflarımızı neden çekmişti ve orada olduğumuzu nerden biloyordu? instagrama girip ç.s. yazdım. Bir kaç saatlik arama sonucunda hiç bir şey bulamamıştım. Bunu okulda araştıracağıma karar verip yatağıma uzandım ve gözlerimi kapattım.
Okula geldiğimde seline her şeyi anlatmıştım. O da kim olduğunu merak etmiş ve biraz korkmuştu.
"eylül bence bunu burağa söylemelisin. Sonuçta onunlada ilgili hem bence bizden daha hızlı bir şekilde bulur o." selin haklıydı. Burağa söylemeliydim ama söylemek de istemiyordum. Ya o da bilmiyorsa olay yaratmış olurdum. Daha sonra söylemeyi planlayıp selinle yemek yemeğe gittik. Yemekhanede elifle karşılaşıp onu yanımıza  çağırdım. Eymende onunla birlikte geldi. Onlar tam karşımıza oturduktan sonra serhatta yanımıza gelip oturdu. Elifle yan gözle birbirlerine bakıyorlardı. Gerçekten yakışıyorlardı. Yemeklerimize başlamadan önce etrafıma göz gezdirdim. Bu ç.s. burada olan biri olabilir miydi. Etrafıma baktım. Çoğu kişiyi tanıyordum. Eymen ve tuna basketbol klübünde olduğu için ordan biri olmadığına emindim. Voleybol takımındada selin vardı. Ordakileride tanıyordum. Kız futsal takımındada ç.s. olan biri yoktu. Diğer masada da simge, burak, berke, mert ve bir kaç kişi oturuyordu. Yanlarındaki kimseyi tanımıyordum ama simge? olabilir miydi? soyadı 'ÇAĞLAYAN' dı. Ters oluyordu ama neden olmasın? hem benden nefret ediyordu. Onu aklıma  yazarak masalara bakmaya devam ettim. Diğer masada murat, sinan ve tuna oturuyordu. Yanlarında bir kaç kız vardı. Bir dakika sinanın soyadıda 'ÇAKIR' dı. Hadi ama. Diğer kızları tanımıyordum. Hem bu gördüklerim sadece okulun yarısıydı. Ayrıca sinan olamazdı. Onunla bir düşmanlığımız yoktu ama burakla tunanın vardı. Acaba tuna mı ona yap demişti? kafam çok karışıktı. Yemeğime dönüp masadaki sohbete odaklandım. Eymen saçma espriler yapıyor, elif onu susturmaya çalışıyor, serhat ve selinde onlara gülüyorlardı. Bende bu hallerine güldüm.
Yemeklerimizi yedikten sonra hâlâ sohbet ediyorduk. Büyük ihtimalle zil çalana kadar sohbet etmeye devam edecektik. O sırada müdür bir duyuru yapmaya başladı.
"sevgili öğrenciler bir sonraki ders okuldaki hocalarımızla toplantımız olduğundan tüm ögrencilerin dersleri boştur." yemekhaneden bir alkış ve ıslık sesi koptu. Eymen ve serhatta buna dahillerdi. O sırada yanımıza tuna geldi.
"eylül hazır ders boşken senle basket maçı yapalım mı? ne zamandır istiyordum." aslında güzel bir fikirdi.
"olur." dediğimde eymen ve serhat hemen atlamıştı. Elifte oynamak  isteyince hep birlikte dışarı çıktık. Selin oynamak istememişti. Sevgilisinin yanına gitmişti. Takımları kurmaya başlayınca bir kişi eksik olmuştuk. Berke hemen oyuna atlayınca tam olmuştuk. Ben eymen ve serhat bir takımdık. Berke tun ve elif de diğer takımdı. Oyuna başlamadan önce tuna yanıma geldi.
"eylül bir şeyine oynasak olur mu? ama korkuyorsan yenilmekten oynamayalım." beni gaza getirmek çok kolaydı. Ve tuna da bunu başarmıştık. İddiaya girmiştik. Tuna kazanırsa bir gün onun kölesi olacaktım. Ama ben kazanırsam o benim kölem olacaktı. İşte bu çok eğlenceliydi. Oyuna başlamadan önce her basketin 1 sayı olmasına karar verdik. Oyun 20 de bitecekti. Şuan 15-12 biz öndeydik. Serhat elifi tutuyordu. Elinden topu almak çok kolaydı. Elife yakın olduğu içinde epey mutluydu. Ben tunayla eymende berkeyle oynuyordu. Ben tunadan top alamasamda diğerleri alınca sayı geliyordu. Bir kaç sayıyı ben atmıştım. O da tuna izin verdiği için yani kendi emeğimle değil. Oyun çok eğlenceliydi. Şuan sayı 19-17 idi. Bu son sayıyı atarsak biz kazanacaktık. Potanın tam önüne  geldim iki kere atmaya çalışsamda atamadım. Sonra ayaklarımın yerden kesilip uzamaya başladım. Hafif bir çığlık çıktı ağzımdan. Pota boyumun hizzasındaydı. Basketi attıktan sonra eymenin ıslığını duydum. Serhat beni omzuna almıştı. Ona indiğimde sarıldım ve bizimkilerin yanına gittik. Etrafta bizi izleyen çok fazla  kişi vardı. Ne  ara gelmişlerdi hiç fark etmemiştim. Hepsi yavaş yavaş dağılırken bizimkilerin yanına  oturduk. Biraz konuştuktan sonra herkesin birbiriyle iddiaya girdiğini fark ettim. Elif serhatla iddiaya girmişti. Kaybeden kazanana yemek ısmarlayacaktı. Eymen ve berkede birbirlerine  kız ayarlamasına iddiaya girmişlerdi. Tunayla bende köle olmayaydı zaten.
"gençler yarın 19 Mayıs okullar tatil." dedi tuna onu köle niyetine kullanabileceğim gün yarındı.
Tören olduktan sonra herkes evlerine dağılmıştı. Serhatın annesi nalan teyze bizi almaya  gelmişti. Onunla hep birlikte selinlere gittik. Üzerime selinin kıyafetlerinden bir şeyler geçirdim. Bugün çok yorulmuştuk hepimiz. Basketbol maçı serhatla beni yormuştu. Selinse her zaman yorgun olurdu zaten.
Serhat elinde telefonla bir şeylere gülüp duruyordu. Selinle ne olduğunu merak etsekde bir türlü göstermiyordu. En sonunda selinle elinden zorla telefonu aldık. Selin serhatı tutmaya çalışıyor bende ne yaptığına  bakıyordum.
selin "neymiş? neymiş?"
"vaayy... elifle konuşuyomuş beyefendi. Neden bu kadar çok sırıttığı anlaşıldı."
selinle iki saat boyunca serhatla dalga  geçip aşağıya yemeğe indik. Annelerimiz çoktan kaynatmaya başlamıştı. Bizde yemeklerimizi yiyip film izlemeye çıkmıştık. Ne izleyeceğimize bir türlü karar verememiştik. Serhat korku diye tutturmuş selinse romantik film istiyordu. En sonunda 'VENOM' filminj açtım. Bu ensevdiğim filmlerden biriydi. Onlarında seveceğinden emindim.
Film arası verdiğimizde serhat elifle selinse sevgilisi mertle konuşmaya başlamıştı. Bende cips, kola ve patlamış mısırları tazeliyip yerime oturdum. İkiside ekrana bakıp sırıtıyordu. O sırada telefonuma mesaj geldi.

Tuna'dan: Yarın nerede buluşuyoruz?

Yarın tunanın kölem olacağını tamamen unutmuştum. Bu akşam büyük ihtimal burda kalırdık. Selinin evini biliyordu. Daha önce partiye gittiğimizde bizi o bırakmıştı.

Eylül'den: Selinin evini biliyorsun zaten. Öğlen birde buraya gelirsin;)

Tuna'dan: Tamamdır sahip ;););)

Hepimiz telefonları bıraktıktan sonra filmi izlemeye devam ettik. Bittiğindeyse hepimiz yatmıştık. Ben selinle birlikte yatacaktım. Serhat salonda, annem ve nalan teyzede misafir odasındaydı. Serhatın babası iş gezisine gitmişti. O yüzden eve gitmemişlerdi. Bizim zaten öyle bir sıkıntımız yoktu.
Sabah kafama atılan yastıkla uyandım. Serhat gelmiş selinle yastık savası yapıyordu. Ee tabi arada bende kaynamıştım. Kısa bir yastık savaşından sonra hepimiz  kahvaltıya indik. Selin bugün mertle serhatta berkeyle buluşacaktı. Benide tuna alacaktı zaten. Hava çok sıcaktı. Selinden ona göre kıyafet aldım. Serhat ve nalan teyze evlerine  gitmişti çoktan annem yıldız teyzeyle sohbet ediyordu bizde üzerimizj değiştirip çıkacaktık.
Üzerimizi değiştirip aşağıya indik.

(Eylül'ün giyidikleri 👆) ( fotodaki eylül değildir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Eylül'ün giyidikleri 👆) ( fotodaki eylül değildir.)

Tuna geldiğine dair mesaj attığında kapıya çıktım. Lüks bir arabayla gelmişti. Yanına gittiğimde elimden öptü ve gülümseli "emrinizdeyim sahip." bugün gerçekten çok eğelenceli olacaktı.

Arkadaşlar kusura bakmayın karantinada olmamıza rağmen yoğun bir hafta oldu benim için. O yüzden bu hafta bölüm yazamadım. Ayrıca pazar salı ve perşemde bölüm koymak bana çok zor geliyor artık. Bundan sonra salı ve cuma günleri atıcam bölümleri sadece. Vote↙ atmayı unutmayın❤

Çete GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin