Oy↙↙↙ ve yorum yapmayı unutmayın. Sizleri seviyorum. İyi okumalar...
Anneannem yavaşça bana doğru geliyordu. Herkesde yavaşça anneannemin geldiği yöne bakıyorlardı tabiki. Anneannem geldi ve başımdan öptü.
"Nasılsın güzel kızım?" diye sordu. Selin ve elif ağızları açık bize bakıyorlardı.
"İyiyim anneanne sen?" dedim.
"Çok iyiyim. Seni yemek yiyelim diye almaya gelmiştim ama müsait değilsen sonrada yiyebiliriz." dedi.
"Müsaitim anneanne. Yiyebiliriz." dedim. Burak beni yavaşça arabaya doğru götürmeden önce bizimkilerle vedalaştım ve kızlara detayları vereceğimi söyleyip gittim. Okuldaki herkes hâlâ bize hatta bana bakıyorlardı. Aralarından 'torunu muymuş?' 'torunu olduğunu bilmiyordum.' 'aslında andırıyor' 'çok şanslı' gibi sözler duyuyordum. Güldüm ve Burak yardımı ile arabaya bindim. Daha sonra ona dönüp
"Seni akşam aradım sevgilim." dedim.
Burak "sen keyfine bak güzelim." dedi ve gitti.
Anneannem "senin yaşlarında benimde bir sevgilim vardı. Ahh senin yasında olmak isterdim şimdi."
"Çok yaşlı sayılmazsın anneanne." dedim ve güldük. Şoför yavaşça arabayı çalıştırıp sürmeye başladı. Durduğumuzda şık bir restoranın önündeydik. Anneanneme dönüp
"Anneanne benim üzerim burası için biraz şey değil mi? Sade?"
Anneannem "ne önemi var güzel kızım. Yemek yemeye geldik. Podyuma çıkmıya değil." dedi. Anneannemin bu sözleri biraz da olsa beni rahatlatmıştı. Şoförün yardımı ile arabadan inip sandalyeme oturdum. İçeriye girdiğimizde takım elbiseli bir adam gelip başını eğerek anneanneme selam verdi.
"Buyurun Ayşe Hanım bu tarafa aliyim sizi." dedi ve güzel bir masaya bizi götürdü. Anneannem kibarca teşekkür etti ve herzamankinden istedi. Sanırım buranın yabancısı değildi.
Garson"Siz ne alırdınız?" diye sordu. Bir garsona bir de elimdeki menüye baktım. Hepsi yabancı isimli hiç bilmediğim yemeklerdi. Garsona hafifçe tebessüm ettim.
Anneannem "birtanem buranın bonfilesi çok iyidir. Karar veremediysen sanada ondan söyleyelim." dedi.
"Evet. Olur." dedim. Garson başını sallayıp gülümseyerek gitti. Biraz gerilmiştim. Bu tarz ortamlarda hep gerilirdim zaten. Anneannem bunu fark etmiş olacakki elimi tutup sıktı.
"Bu tarz yerlere alışmalısın canım. Sana bizim hayatımızda olan her şeyi gösterip öğreteceğim." dedi. Ona gülümsedim ve "peki." dedim.
O sırada yemeklerimiz geldi ve ikimizde yemek yemeye başladık. Titanic filmi sağolsun çatal bıçaklar hangi sırayla ne yerken kullanılır çok iyi biliyordum. Anneannem bildiğimi görünce hoşnut bir ifade ile ellerime baktı ama bana çaktırmamaya çalıştı. Ancak benden kaçar mı?Yemeklerimizi yerken bol bol sohbet ettik. Anneannem çok şeker bir insandı. Annemlere karşı çıkan önlerine zorluklar koyan aile nasıl bu kişiler olabilirdi anlamıyordum. Restorandan kalkıp arabaya bindik. Anneanneme dönüp "yemek için teşekkürler. Çok güzeldi." dedim.
Anneannem "bu daha ne ki birtanem? Daha çok yemeklere çıkıcaz." dedi. Yaklaşık yarım saatin sonunda eve varmıştık.
Anneannem "canım inmeden önce bir şey soracaktım sana"
"Sor anneanne."
"Tekrardan sizinle yakınlaşmamızın şerefine bir davet vermeyi düşünüyorum sence nasıl olur?" diye sordu. Davet dendiğinde aklıma zengin insanların olduğu asil partiler geldi. Aslında çok benlik değildi. Rahat ortamları daha çok severdim ama anneannem çok istekli gibi duruyordu. Benim tereddütümü görünce "istediğin arkadaşlarında gelebilir." dedi. Anneannem bu cümleyi kurduğu gibi "olur." dedim. Anneannem güldü ve sacımı okşadı.
"Hadi geç oldu. Yarın okul var. Görüşürüz." dedi gülerek. Şoförün yardımı ile arabadan indim ve anneanneme dönerek
"Görüşürüz. Dikkatli git." dedim. Anneannem güldü ve el salladı. Bende yavaşça eve girdim.Sabah uyandığımda hava çok güzeldi. Yavaşça ayağa kalktım. Tam o sırada yere düştüm. Bir dakika ben az önce ayaklarını yere indirebilmiş miydim? Hemde ellerimden yardım almadan? Hemen "ANNE!!!" diye bağırdım. Annem koşarak odaya girdi.
"Kızım yere mi düştün? İyi misin?"
"Evet anne hemde çok iyiyim. Az önce ayaklarımı kıpırdattım!" annemin birden gözleri doldu ve bana sarıldı.
"Ne kadar kıpırdattın?" diye sordu. Ona anlattım. Çok sevinip yeniden bana sarıldı. Daha sonra yerde ayaklarımı ona doğru uzattırdı.
"Kıpırdatmaya çalış." dedi. Bir kaç denemenin sonunda ayaklarımı kıpırdattım.
"ANNE! ANNE KIPIRDADI!" diye bağırdım. Annemse birden gülerek ağlamaya başladı. Onun yardımı ile yerden kalktım ve ona tutunarak yürümeye başladım. Her adımdan sonra düşecek gibi olsamda yürüyebiliyordum. Artık yürüyebiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çete Güzeli
Teen FictionBirbirlerine düşman olan iki üvey kardeş ve çeteleri... Ve bu iki çete arasında kalan bir çete güzeli... İki çeteninde ilgisini çeken eylül bakalım bu durumun içinden nasıl çıkacak? Bu roman amatörce yazılmıştır. Lütfen yorumlarınızla yardımcı...