"sana bir teklifim var."
tunanın bana ne teklifi olabilirdiki
"neymiş?"
"şirketi bana kaptırma istemediğinin farkındayım ama işi alıcağımız şirkette tanıdıklarım çok yani istesem rahatlıkla alırım ama eğlenceli olmaz."
"ne istiyosun tuna?"
"eylülü. 5 ay sonra işin toplantısı var. Eğer 5 ay içinde eylülü kendine aşık edersen toplantıdan çekilirim ama ben kendime aşık ederse sen çekilirsin.
"neden böyle bir şey yapim tuna?"
"çünkü sende işi alıcağımız şirketin başında Melih Beyin olduğunu biliyorsun. Beni kendisi ne kadar seviyorsa senide o kadar sevmiyor. Bu işin bende olucağı çok açık değil mi?"
Tuna bir yandanda haklıydı. Melih Bey oğlunu dövdüğüm icin beni pek sevmezdi. Hatta pek de değil hiç sevmezdi. Tuna daha avantajlıydi. Eylülle ilgili teklifine gelince eylül bana daha yakındı zaten işim daha kolay olurdu.
"tamam kabul ediyorum."Tuna'dan
Burağın teklifimi kabul ediceğini zaten biliyordum. Ama tabiki anlaşmaya göre gidicek değildim. Hem eylülu hemde şirketi kaybedecekti. Eylül beni seçerse sorun yoktu. Ama onu seçerse eylüle her şeyi anlatır ve işide aralara birilerini sokarak kendimi şirketin sahibi yapardım. Ama tabiki salak burak hemen tuzağıma düşmüştü.Eylül'den
Okulda burak benimle hiç konuşmamıştı. Artık aynı sırada oturmadığımız için sıradada konuşma ihtimalimiz olamazdı. Çok sakin bir günün ardından selinle yürüyerek eve gelmiştik. Havalar güzeldi bu fırsatı kaçırmamıştık. Eve geldiğimde üzerimi değiştirip yemeye indim. Annem yine döktürmüştü!!
"ahh ne güzel bir yemek bu annecim! ıspanak!" nerde sevmediğim yemek varsa onu yapıyordu. "eylül otur da ye sağlıklı beslen biraz." oturup iki çatal aldım. Gerçekten bu yemeği sevmiyordum. Annemin söylenmelerinr aldırmadan odama çıktım. Okulda aldığım bisküvim ve çikolatam bana yeterdi. Bilgisayardan netflix açtım ve film seçmeye başladım. En sonunda kısa bir film bulamayarak bilgisayarımı kapattım ve yatağıma uzandım. O sırada selin9le geçen sene aldığımız renkli ışıklar aklıma geldi. Saat 22.00 dı uyumama daha vardı. Penkli ışıkları tavana asabilirdim. Kullanacağım eşyaları ayarlayıp hemen işe koyuldum. Ancak ne yazikki kısa boyum tavana yetmiyordu. Bende yatağımın yanındaki boşluğa asmaya karar verdim. Bu eve taşındıktan sonra üç kere odamın düzenini değiştirmiştim. En sonunda yatağımı odanın ortasına değil sağ tarafına doğru koymuştum. Sol taraf hafif boş kalmıştı ama güzel gözüküyordu. Hemen sağ tarafta yatak ve duvar arasında kalan boşluğu renkli ışıklarla süsledim. Üstüne selinle,annemle,kuzenlerimle ve ankarada kalan arkadaşım serhatla olan fotoğraflarımızı asmıştım. Çok güzel gözükuyordu.(Ordaki cam eylülün odasında yoktur)
İşim bittikten sonra eşyaları kaldırıp yatağıma uzandım. Telefonumu elime aldığımda bir numaradan mesaj geldi. Bu burağın numarasıydı hâlâ kaydetmemiştim.
0536...: Yarın okulda konuşalım...
Eylül: Ne konuda??
0536...: Yarın öğrenirsin ;)Yanlış mı görüyordum yoksa burak bana gülen yüz mü atmıştı. En son kavgamızdan sonra aramız limuniydi. Sanırım aramızı düzeltmek için konuşmak istiyordu. Yorganın altına girdim ve burağın numarasını kaydetmeye karar verdim. Ona takma bir isim takıcaktım ama ne. Buna sonra karar vericektim. Şimdilik 'Sinir' olarak kaydettim ve uyumak için gözlerimi kapattım.
Sabah uyandığımda ne giyeceğime karar verememiş bir halde odamda dolanıyordum. Biraz daha oyalanırsam geç kalacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çete Güzeli
Ficção AdolescenteBirbirlerine düşman olan iki üvey kardeş ve çeteleri... Ve bu iki çete arasında kalan bir çete güzeli... İki çeteninde ilgisini çeken eylül bakalım bu durumun içinden nasıl çıkacak? Bu roman amatörce yazılmıştır. Lütfen yorumlarınızla yardımcı...