27.BÖLÜM: ÖZLEDİM...

3.5K 132 28
                                    

Arkadaşlar bölüme başlamadan önce oy↙↙↙ ve yorumlarınızı atmayı unutmayın. Sizleri seviyorum💙💙💙

Kapıyı açmamla burağın "töbe bismillah" diyerek geriye gitmesi bir oldu. Kahkaha atmama engel olamadım. O da haklıydı. Suratımdaki siyah maskeyi görüyo olsam bende aynı tepkiyi verirdim. Kahkahamı durdurduktan sonra ona 'ne vardı' der gibi baktım. Anlamış olacak ki "Şey... Biraz konuşabilir miyiz?" diye sordu. Son bir hafta içerisinde ona olan sinirim azalmıştı ama hâlâ tam geçmiş sayılmazdı. "Üzgünüm kızlar bekliyor. Sonra konuşuruz." dedim ve kapıyı kapattım. Bir kaç adım atmıştım ki kapı bir daha çaldı. Açtım. Burak "eylül iki dakikan mutlaka vardır." dedi.
"Burak kızlar bekliyor dedim. Sonra konuşuruz."
"Tamam. Öyle olsun." kapıyı kapatıp yukarıya çıktım. Tam odaya girdim ki kapı bir daha çaldı. "Yine mi ya!" diyerek aşağıya indim. "Ya sen anlamı..." kapıdaki annemdi.
"Neyi anlamıyor muyum kızım?" diye sordu.
"Bir şey değil melike sultan. Kızlara söyleniyordum."
"Hmm. Tamam." annem üzerindekileri çıkarıp bana döndü.
"Duş alıp çıkıcam kızım. Sen iyisin dimi hastaneden çıktığından beri?"
"İyiyim annecim. Kaç kere söyliycem." annem ben hastaneden çıktığımdan beri düzenli olarak bana bunu soruyordu. Zaten yangından sonra bana sıkı yönetim ilan edilmişti. Benim bir suçum olmadığını biliyordu ama tek çocuğu olduğum için başıma gelebilecek olası şeyleri önlemek istiyordu. Artık akşam gezmelerim uzun bir süreliğine rafa kaldırılmıştı. Annem dusa giderken bende kızların yanına çıktım. Telefondan bir şeylere bakıp gülüyorlardı.
Selin "eylül yüzünü yıka sen de gel." dedi.
"Tamam yıkayıp geliyorum." dedim ve lavaboya gittim. Yüzümü yıkayıp yanlarına gittim. Berke canlı yayın açmıştı. Onu izleyerek kahkaha atıyorlardı. Sanırım mertin ve serhatın bundan haberi yoktu. Saçma sapan şeyler yapıyorlardı. Berke "mert kankişim burda şimdi biz bizeyiz sana bir şey sormak istiyorum."
"Yine ne var berke?"
"Şey dicektim ya..."
"Ney dicektin?"
"Şey işte..."
"Ne var berke?"
"Tamam tamam soruyorum. Şimdi sen selin yengoştoştoşkomla çıkıyosun ya"
"Yengo... Ne diyon la?" hepimiz kahkaha atmıştık. Serhatta oradan gülüyordu. Mert "eee bölmüş sevgilisysek?"
"He sen çok mu sevmiyorsun şjmdj selin yengemi?"
Hepimiz sessizce mertin cevabını bekliyorduk. Mert susup önüne döndü. Berke "ya mert burda biz bizeyiz söylesene abi." dedi.
"Evet berke çok seviyorum oldu mu?"
"Oldu oldu." dedi berke ve serhata bulaşmaya başladı.
"Eee serhat elifle ne oldu?"
"Hiç bir şey olmadı. Ne olacak?"
"E sen bir şeyler diyordun en son?"
Mert "harbi noldu?"
Serhat "ya abi tam diyorum iyi gibiyiz çıtlatayım bir şeyler hop bir şey oluyo yapamıyorum. Sonra başka zaman oluyor diyorum şimdi tam sırası bu sefer benden kaçıyo ne yapacağını şaşırdım. O kadar çok belli ettim ki anlamaması için aptal olması lazım insanın. Yani kesin anlıyor ama anamamazlıktan geliyor."
Mertte berkede gülmüştü. Serhat "abi gülmeyin ya ne yapacağımı şaşırdım. Kütüphanede kilitli kaldığımızda kızı öptüm ama kız sanki öyle bir şey olmamış hiç yaşanmamış gibi davranıyor." selinle aynı anda "nee!!" dedik. Elif bunlardan bize bahsetmemişti. Elif "şimdi izleyelim sonra anlatırım." dedi. Kabullenip izlemeye devam ettik o sırada bir arada sesi geldi. Burak gelmişti. Yanlarına sinirli bir şekilde gelip oturdu. Mert "ne oldu abi?" diye sordu.
Burak "ya konuşmak için gittim evine kadar suratına kapıyı kapattı resmen." herkes gülmeye başladı.
Serhat "yapar valla."
Burak "bi de suratına siyah bir şey sürmüş zebellah gibi dikildi başıma kapıda kalpten gidiyodum resmen." herkes daha çok gülmeye başladı. İçimden hakettj o diye geçirdim. Berke "abi sen kıza tam olarak ne dicektin ki?" diye sordu.
Burak "ya ne biliyim. Bir haftadır doğru düzgün konuşmuyoruz. En son neler olduğunu biliyorsunuz. Kendimi bir şekilde affettirmem lazım."
Serhat "bulursun bence bir şekilde ya. Eylül kin tutamaz uzun süre sinirlide kalamaz. Sinirleri 1 2 güne tamamen yatışır. Sen biraz daha bekle." o sırada mertin sesi duyuldu. "LAAANN!!!"
Burak "noldu?"
Mert "bu salak canlı açmış ya. Konuştuğumuz her şeyi çekmiş." o sırada bir kargaşa oldu. En son berkenin 'yapmayın ben daha çok gencim. Doğmamış çocuklarım için yapmayın." diye isyan ettiğini duydum. Sonra canlı kapandı.
Selin "tüm konuşulanları ekran kaydına aldım. Bir gün lazım olur." dedi. Hepimiz kıkırdadık.
"Ya kızlar şunları arasak mı berkeyi öldürür bunlar." dedim. İkiside beni haklı buldu ve selin merti, elifte serhat aradı. Selin bana dönüp "eylül sende burağı ara o tek başına berkenin suyunu çıkarır biliyorsun. Berke kankan için yap bunu." dedi ve odadan çıktı. Haklıydı. Burağı aramam lazımdı. Elif salona, selin misafir odasına geçmişti. Odamda tek kalmıştım şimdi aramazsam berke ölücekti. Burağın numarasını çevirdim ve açmasını bekledim. Eğer 3. Çalışına kadar açmazsa kesinlikle kapatırdım. Çünkü genelde telefonunu hep ilk çalışta açardı. Numarayı çevirdim. Bir yandan da elimle sayıyordum. 1...2...3. Açmamıştı. Tam kapatacakken açtı.
Burak "efendim eylül?" sesi sinirli geliyordu. Arkadan berke "saol yenge kurtardın beni burağın elinden." dediğini duydum. Burak ona bir kaç küfür edip tehditler savurdu. Daha sonra bana döndü. "Berkeyi kurtarmak için aradığını biliyorum. Bir şey yoksa kapatıyorum." eğer kapatırsa berkeye olacaklardan ben sorumlu olacaktım ama ne diyecektim ki? "Eylül orda mısın?"
"Hıhı."
"Bir şey mi söyleyeceksin?"
"Şey..."
"Ney?"
"Şey..."
"Ney eylül? Bir şey yoksa kapatıyorum berkeyle uzun bir işimiz var da."
"Ben sana şey dicektim."
"Ney dicektin?"
"Şey işte ya."
"Eylül ney işte. Sinirlenmeye başlıyorum." hemen bir şey bulmam gerekiyordu.
"Ben seni şey için aramıştım. Şey için..."
"Eylül kapatıyorum." işte bu cümleyle hayatımın en büyük hatasını yaparak aklıma gelen ilk şeyi söyledim.
"Seni özledim." bir süre telefondan ses gelmedi. Ne o ne de ben ne dediğimj idrak edememiştik. Hemen telefonu kapattım. Allah'ım ne yapmıştım ben. Telefonuma o sırada mesaj geldi.

Burak'tan: 5 dakikaya ordayım. Konuşucaz.

Eylül'den: Sakın gelme!! Kapıyı açmam.

Burak'tan: Bende yine balkonuna tırmanırım. Her türlü konuşucaz güzelim.

Bir dakika o bana güzelim mi demişti? Aklımdan bu düşünceyi hemen çıkardım. Çocuk gelicem diyordu benim düşündüğüm şeyse bana güzelim diyip demediğiydi. Şimdi ne yapacaktım. İlk önce selinin olduğu odaya girdim ve "Acil durum toplantısı" dedim. Selin hemen merte kapatması gerektiğini söyledi. O sırada elife gidip ona da aynısını söyledim. İki dakika içerisinde ikisinde yatağımda oturmuş anlatmamı bekliyorlardı.
"Kızlar ben bir halt yedim."
Selin "naptın yine. Burakla konuştun mu sen hem?"
"Olay zaten o ben burağı aradım. Diyecek bir şey bulamadım. Gevelemeye başladım."
Elif "eee?"
"Sonra işte bu kapatıcam berkeyle işim var falan diyince kankamı kurtarıcam ya aklıma ilk gelen şeyi söyledim."
Elif "ya eylül naptın sen?"
"Daha ne dediğimi söylemedim. Nerden kötü bir şey yaptığımı anladın?"
Elif "eylülcüm senin aklına gelen şeylerden hayır gelmez onu biliyorum ben o yüzden." selin kahkaha atmaya başladı. Bende güldüm. Sonra onları durdurup anlatmaya devam ettim.
"Kızlar ben burağa seni özledim dedim. O da şimdi buraya geliyor."
İkisinde aynanda 'oha' dedi.
Selin "bu kadarınıda beklemiyodum."
"Ya kızlra simdi ben ne dicem ne yapıcam?" elif benim ellerimi tuttu ve gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı.
"Eylül... Bak bu aslında senin için bir şans. Bir erkekle konuşurken aklına ilk onu ne kadar çok özlediğinin gelmesi onu sevdiğin anlamına gelir ve bu duygular, bu hisler, bu masumiyet, bu masum sevgi o kadar güzelki bu duyguları hissetmek... Çok güzel. Sen onunla konuşurken eğer onu özlediğini düşünüyosan ben onu affetmenden yanayım. Ona sımsıkı sarılmandan, onu seçmenden, mutlu olmanızdan yanayım. Bence burağa bir şans daha vermelisin." seline döndüğümde onunda aynı fikirde olduğunu anlamıştım. İkisine birden sarıldım. Aslında haklılardı. Ben burağı seviyordum ve o da beni seviyorsa zaten bana sevgisini göstermeye hazır bekliyordur değil mi? Hemen yataktan fırlayıp saçlarımı düzeltmeye başladım. Kızlar arkamdan bana kikirdiyorlardı. O sırada kapı çaldı. Arkama dönüp "kızlar geldi." dedim.
Elif "eylül git ve zincirlerini kır." dedi.
Aşağıya inip kapıyı açtım. Burağa bakarak kocaman gülümsedim ve boynuna atladım.

Arkadaşlar bu bölümde bitti lütfen oy↙↙↙ ve yorum atmayı unutmayın. Sizleri seviyorum💙💙

Çete GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin