Çete Güzeli

46.BÖLÜM:TATİL

Oy↙↙↙ ve yorum atmayı unutmayın sizleri seviyorum iyi okumalar💙

Burak sabahtan beri elimi sıkıca tutmuş ve hiç bırakmamıştı.
"Burak artık bırakır mısın? Yemek yiyeceğim." dedim.
Burak "diğer elinle ye." dedi. Resmen benimle dalga geçiyordu. Çekmeye çalıştığımda daha sıkı tuttu ve bana doğru döndü.
"Ben sevgilim yediririm. Sen merak etme." dedi ve bana yemek yedirmeye başladı.
"Burak" dedim.
Burak "efendim?" diye sordu.
"İlk tanıştığımız zamanı hatırlıyor musun? O zamanlardaki senin aslında bu kadar sempatik ve tatlı biri olabileceğin aklımın ucundan geçmezdi. Çok gıcıktın. Senden resmen nefret ediyordum." dedim. Burak güldü ve peçeteyle ağzımı sildi. Daha sonra konuşmaya başladı.
"Duygularımız karşılıklıydı eylül hanım. Ama ne derler bilirsin. En büyük aşklar..."
"Nefretle başlar." diye cümlesini tamamladım. Güldü ve yemek yedirmeye devam etti. Yemekhanede etrafıma baktığımda çoğu kişi bizi izliyordu. Hatta fotoğrafımızı çekenleri bile görmüştüm. Kimiside kıskanarak sinirli bir şekilde bakıyordu. Onlarda benim gibi burağın bu yanını ilk defa görüyorlardı sanırım. Gülerek yemek yemeye devam ettim. Sol elimle bende onun ağzına bir salata verdim. Güldü ve ağzına attı. Bu adamı gerçekten çok seviyordum.

Okuldan çıktığımızda Burak beni arabaya bindirdi ve bir yere doğru sürdü.
"Nereye gidiyoruz?" diye sordum.
Burak "sürpriz." dedi.
"Söyle ya." dedim.
Burak "hep sürprizleri sen mi yapacaksın eylül hanım. Sıra bende." dedi ve sürmeye devam etti. Yaklaşık bir saat sonra ormanlık bir alana gelmiştik. Önümüzde ormanın ortasında kocaman bir ev vardı. Bizim ardımızdan iki araba daha girdi. Bunlar berke ve mertin arabalarıydı. Selin, mert, serhat, elif ve berke arabalardan indi.
"Ne oluyor burada?" diye sordum. Selin ve mert ellerinde çantalarla bana doğru geldiler.
Selin "güzel gözlüm kaçırıldın." dediği gibi Burak beni kucağına aldı
"Nasıl ya!" dedim. Herkes gülerken evin içine girdik. Çok güzel ve sade bir evdi. Şöminesi bile vardı. Burak beni yere indirdiği gibi arkama döndüm ve "n oluyor burada hemen anlatın." dedim.
Elif "birtanem ailelerimizden bir kaç günlüğüne burada kalmak için izin aldık. Yani tatile geldik." dedi.
"Ama benim eşyalarım falan yok. Ayrıca okul n olacak? Çok devamsızlık yaptık."
Selin "eşyalarını ben hallettim bebeğim." dedi ve elindeki çantayı havaya kaldırdı.
Burak " Sanırım okul da üç günlüğüne tadilata giriyormuş." dedi. Bunu sırf kabul ediyim diye Burak yapmıştı.
"E o zaman en büyük oda benimdir." dedim ve yukarıya çıkmaya başladım. Arkamdan herkes mızmızlansada en büyük odayı ben kapacaktım.

İçeride suratımı asmış oturuyordum. En büyük odayı ben kaplama rağmen burak 'burası benim evim. Yani o odada benim. Çok istiyorsan benimle kalabilirsin' demiş ve odayı kapmıştı. Bense bir yan odasında kalmak zorunda kalmıştım. Herkes bu yüzden benle uğraşıyordu.
"Üf tamam yeter. Ben çok acıktım. Ne yiyeceğiz?" diye sordum.
Burak "valla bilmiyorum. Ben mutfağa ne lazımsa aldım valla. Ağzına kadar dolu." dedi. Ben mutfağa giderken kızlarda arkamdan geldi.
Elif "Burak valla doldurmuş baya dolabı." dedi.
Selin "ne yapacağız?"
"Bence pizza hamburger falan yapalım."
Elif "valla ikisi içinde malzeme var seçin birini."
Selin "ben içerdekilere sorup geliyim." dedi ve içeriye gitti. Geldiğinde "hamburger yapıyoruz." dedi. Elif direk dolaptan malzemeleri çıkardı. Bende yanındaki dolaptan bir kaç malzeme çıkardım. Üc kız ölünce her şey çok cabuk hazırlanmıştı. İçerdekilere seslenmeden önce aklıma çok güzel bir sinsilik geldi. Kızlara dönüp "kızlar?" dedim. İkisinde bana baktı ve yüzümdeki ifadeden bir şey düşündüğümü anladılar.
Selin "ne var aklında?" diye sordu.
"Ben burağın yemeğine aci koyucam bakalım ses çıkartmadan yiyecek mi?" dedim. Kızlar birden kahkaha attılar.
Elif "bende yapicam. Zaten bol bol yaptık. Onu yiyemeseler bile diğrleriyle doyarlar." dedi.
Selin "ya ben öküzcüğüme kıyamam. Siz yapın."
Elif "tamam ama sakın çaktırmayın." dedi ve acı pul biberi eline aldı. Ben elimin ucuyla dökerken elif gaza gelmiş ve bir avuç acıyı boşaltmıştı.
"Kızım napıyorsun?" diye sordum. Elif bir hamburgere bir de elindeki acıya baktı sonra "az olmuş dimi?" dedi ve kavanozdan acıyı boşaltmaya başladı.
Hemen elinden kavanozu aldım ve pul biberden gözükmeyen hamburgere baktım.
"Kızım napıykrsun çocuk ölücek!" dedim.
Elif "bir şey olmaz o salağa!" dedi.
"Elif sen bu acının tadına baktın mı? Ben serçe parmağımla aldım on bardak su içmek zorunda kaldım. Çocuk bunu nasıl yiyebilir çaktırmadan?!"
Elif " o kadar acı mıydı ya? Ama artık yapacak bir şey yok. Hem geçen erkek adama acı dokunmaz falan diyordu. Görürüz birazdan." dedi.
"Serhat böyle dediyse haketmiş." dedim ve güldüm. Elif hamburgere bakarak
Elif "kızım bu ne?! Hic koymasaydın!" dedi ve bir avuç acıyı hamburgere boşalttı. İkimizde gülüşmekten zar zor hazırlayıp içeriye geçtik. Selin sofrayı hazırlamıştı. Bizde tabakları koyduk ve yerlerimize oturduk.
Elif "afiyet olsun hepinize." dedi ve yemeğe başladı. Gerçekten çok fenaydı. Serhat sabırsızca hamburgerini aldı ve kocaman bir ısırık alıp ağzını şenliğe dönüştürdü.
Tam serhata bakarken burakta aynısını yaptı ve ikisininde yüzleri bozulmaya başladı. Burak hiç bir şey çaktırmadan yemeğe devam ederken serhatın gözleri yaşatmaya başladı.
Elif "noldu sevgilim? Tadı güzel değil mi? Çok uğraşmıştım ama olmamış mı?" dedi. Resmen yesin diye duygu sömürüsü yapıyordu. Serhat eliyle ağzını kapatarak
"Çok güzel olmuş." dedi ve öksürdü. Resmen ağlaya ağlaya yiyordu. Burak ilk iki ısırkta dayanmıştı ama o da öksürmeye başladı
Mert "abi iyi misiniz siz?" diye sordu.
Burak "çok!" dedi. Elif en sonunda dayanamadı ve serhatın elinden hamburgeri aldı. Daha sonra göz yaşlarını silip peçete uzattı
Elif "bırak tamam yeme gerisini. Geberip gideceksin şu köşede." dedi. Herkes gülerken bende burağın elinden aldım ve içeride onlar için hazırladığımız ayranı getirdim.
"Sevgilim özür dilerim. Yiyecek misin diye merak etmiştim sadece." dedim.
Burak "zehir olsa yerik gülüm." dedi adanalı şivesi yaparak.
Elif bize döndü ve "haketmiş." dedi. Herkes yeniden güldü. Serhat resmen komaya girmişti. On bardak ayran içtiğine emjndim ama hâlâ ağzını üflüyordu. Elifse serhat ne kadar çok acı çekiyorsa o kadar keyifleniyorfu. Düşmanlar mıydı sevgililer miydi belli değil! Ama tatlılardı.

Yarım satin sonunda herkes normale dönmüş ve yemeklerimixi bitirip ortalığı toplamıştık. Burak, ben, selin ve mert içeride kendi halimizde takılıyorduk. O sırada bahçede olan elifin çığlık sesi geldi.
Burak "noluyor lan?" dedi ve hepimiz arka bahçeye çıktık. Ancak manzara harikaydı. Serhat az önceki olayın intikamını almışve elifi havuza atmıştı. Elif suda çırpınıken serhat kenarda resmen zaferini yaşıyordu. Daha gülmesini bitiremeden selin gitti ve serhatı arkasından ittirdi. Serhatta havuza düştüğünde hepimiz kahkaha atıyorduk. Selin bu büyük zaferinin keyfini çıkaramadan mert onu arkasından kucağına aldı ve havuza birlikte atladılar. Burak da tabiki boş durmadı ve beni tek hamlede kucağına alıp havuza atladı. Kafamı sudan çıkardığımda burağın kollarındaydım. Biz romantikleşmeye çalışırken serhatın ve elifin çığlıkları tüm ortamı bozuyordu. Arkamı döndüğümde selin ve mertte romantik anlar yaşamaya çalışıyordu ama serhat ve elif birbirlerini boğmaya çalışıyorlardı. İşte o an karar verdim. BUNLAR KESİNLİKLE DÜŞMANDI.
"LAAN! BİR SUSUN!! ROMANTİK ANLAR YAŞAMAYA ÇALIŞIYORUZ BURADA!" dedim ve burağa döndüm.
Elif "serhat romantiklik bizi bozar biz gidelim de şurada yuvarlanalım." dedi. Herkes gülmesini zor tutuyordu.
Serhat "valla gidelim. Bize yaramaz burası. EN SON AĞACA VARAN SİRKE YER!" diye bağırdı ve havuzdan çıktı. Bizde arkalarından kahkaha attık. Resmen ikiside öküzdü. Burağa döndüm ve gözlerine bakarak gülümsedim. O da bana gülümsedi.
"Tamam Burak zorlama olmuyor romantizm falan. Tüm dikkatimizi bozdular. Gel cips yiyelim bari." dedim ve havuzdan çıktım.
Burak "acılı olanı sen ye." diye seslendi arkamdan. İçeriye girdiğimde mutfakta serhat elifin ağzına sirke şişesini boşaltıyordu resmen. Onlara kahkaha attım ve cipsleri aldım. Bu arkadaş grubunu seviyordum.

Bence çok komik ve güzel bir bölüm oldu. Oy↙↙↙ ve yorum atmayı unutmayın. Sizleri seviyorum💙💙.

Gençler bölümü attım zannediyorum bir girdim atmamışım. Keşke mesaj atsaydınız.