Bölüm 51

22 3 0
                                    


"Doğum günü kızını alkışlarla sahne önüne davet ediyorum."

Mikrofondan Mete'nin sesini duyduğumda ona döndüm. Alkış yaparak bana bakıyordu. Aras Mete'nin kafasına vurduğunda istemsizce güldüm.

Kesinlikle arkadaş grubu çok farklıydı. Onların nasıl anlaştıklarını hala anlamıyordum.

"Bu ne için?" dedim Dicle'ye dönerek. Yüzünde keyif aldığını belli eden bir gülüş vardı.

"Senin için ufak bir hediye." dedi elindeki içeceğinden bir yudum alırken.

"Beni neden çağırıyor?" dedim tereddütle sahnedeki Mete ve Aras'a bakarak.

"Bu anın tadını çıkar." dedi eğlenen bir ifadeyle. "Sadece onların söylediğini yap." dedi omzumdan beni hafifçe ittirerek. Ona itiraz etmek için hazırlandım. Ama bunun için çok geçti! Çoktan sahneye doğru beni ittirmişti.

Bakışlarımı sahnedeki dörtlü gruba çevirdim. Benim için sürpriz mi hazırlamışlardı? Ama neden? Onlarla yakın bile değildim. Benim için burada olmaları onlar için rahatsız edici olmalıydı. Bakışlarım Dicle ve Beste'yi bulduğunda iç geçirdim. Bu kesinlikle onların işi olmalıydı.

Zavallı Noyan ve Akay... Ama neden Dicle ve Beste'yi dinliyorlardı? Noyan çok soğuk bir tipti. Dicle'nin onu nasıl ikna ettiğini merak ediyordum. Akay... Henüz onun karakterini bilmiyordum. Ama onun da Noyan'dan bir farkı yok gibiydi.

"Tombiş?"

Duyduğum ses zihnimdeki tuhaf düşüncelerden beni uzaklaştırmıştı.

Bakışlarımı ona çevirdim. Bana 'sorun mu var?' der gibi bakıyordu.

Başımı iki salladım. Ve gülümsedim. Bana aynı şekilde gülümseyerek karşılık verdikten sonra telefonuna çevirdi bakışlarını.

Tanıdık melodi sesini işitince şaşkınca onlara baktım. Bunu yapıyor olamazlardı!

"Saengil chukha habnida."

Dudaklarımdan benden bağımsız bir kahkaha çıktı. Şuan korece doğum günü şarkısı söylüyorlardı!

"Jigueseo ujueseo.

Jeil sarang habnida.

Ggodboda deo gobge.

Byeolboda deo balg-ge.

Sajaboda yong-gam hage.

Happy birthday to you!"

Dicle ve Beste alkışlayarak gülüşüyorlardı.

"Bunu yaptığıma inanamıyorum."

Noyan'ın tiksinir gibi çıkan sesini işittiğimde gülüşümü saklamaya çalıştım.

Noyan sahneden indikten sonra içecek bölümüne gitti. Dicle'nin peşinden gittiğini gördüğümde gülümsedim. Umarım her şey onlar için iyi gidiyordur.

"Doğum günü kızını mutlu etti mi hediyemiz?"

Aras'ın sesini yanı başımda işitince birden irkildim. Bakışlarım mavi gözleriyle buluştuğunda derin bir nefes aldım.

"Elbette." dedim gülümseyerek. "Benim için unutulmaz bir hediye oldu." dedim sesli bir şekilde gülerek.

"Bunu duymak güzel, Tombiş." dedi samimi bir gülüşle. "Bu günün senin için hep unutulmaz olmasını istiyorum."

SARIŞINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin