"Ezgi, kuzum ablanla hiç konuşma fırsatınız oldu mu?"Bakışlarımı dalgınca diktiğim tabağımdan ayırarak karşımdaki sevimli kadına çevirdim.
"Hangi konuda?" dedim merakla sorarak.
Dudaklarını birbirine bastırdı. Ardından bakışlarını Atalay'a çevirdi. "Atalay'la ilişkisi hakkında." dedi masada bana doğru eğilip fısıldayarak.
Atalay annesinin söylediği şeyi duymuş olmalıydı. Sert bakışlarını annesine çevirip "Anne, lütfen." diyerek uyardı. Ve o an Atalay'ın ilk kez kızgın halini gördüğümü fark ettim.
"Hayır, hiç bu konuda konuşmak için fırsatımız olmadı. Sınavlardan dolayı biraz yoğundum." dedim çatalımı elime alarak. Tabağımdaki yiyeceklerle ilgilenmesem de ilgileniyormuş gibi bir izlenim yaratmak istiyordum. Çünkü bu soruların devam edeceğini biliyordum.
Bu konuşmanın benim için bir şey ifade etmemesi beni biraz şaşırttı. Atalay konusunu bu kadar çabuk atlatmış olmam benim için şaşırtıcıydı. Artık o ve ablama dair hiçbir şey beni kötü anlamda etkilemiyordu. Hatta tam tersi artık beni mutlu bile ediyordu. Atalay iyi birisiydi. Bu konuda ablam için mutluydum. Erkek konusunda ilk kez doğru seçimi yapmıştı. Ve Atalay'da... Çünkü ablam gerçekten ilgi çeken bir tipti. Güzeldi...
"Sınavlarınız nasıldı?" derken konuyu değiştirmeye çalıştığını anlamıştım. Ben de bu konuda ona yardımcı olmaya karar vermiştim.
"Fena sayılmaz. Sanırım matematik dersinde kalmayacağım." dedim kendime gülerek. Kesinlikle lise yıllarımın kabusu olan dersti.
"Kuzum, senin zeki bir kız olduğunu biliyordum. Matematikte iyisin o zaman." dedi sevimli gülümsemesiyle.
"Aslında matematikte gerçekten iyi değilim. Bizim restoranda çalışan bir arkadaşım var. Berkay bana bu konuda çok yardımcı oldu. Onun sayesinde sanırım ilk kez matematikten düşük almayacağım." dedim keyifle sırıtarak. Kendimi ilk kez gerçek anlamda zeki hissetmiştim. Ve matematik çözebildiğimi fark etmek beni adeta şoke etmişti.
"Matematikte kötü olduğunu bana söylemiş olsaydın ben de sana yardım edebilirdim." dedi Aras benim yanımdaki sandalyeyi çekip otururken.
Şaşkınca bakışlarımı mavi gözlerine çevirdim. Bizi mi dinlemişti? Yüzünde garip bir ifade vardı. Sanki kıskançlık gibiydi... Ama emin olamadım.
"İyi ama..." dedim çatalımı tabağımın kenarına bırakarak. "Senin matematiğin iyi değil ki." dedim dudaklarımı birbirine bastırarak. Annesinin yanında gülmek istemiyordum. Ama bu gerçekten oldukça zorlayıcıydı.
Aras bozulduğunu belli etmemeye çalışarak annesine bakışlarını çevirdi.
Annesinin ise ilgisi bendeydi. "Kuzum, bu Berkay kim?" dedi ilgiyle bakışlarını üzerimde tutarak. "Yoksa..." dedi tereddütle bakışlarını oğluna çevirerek. "Senin için özel birisi mi?" diye sorusuna devam etti. Sesinde bariz belli olan büyük bir merak vardı.
"Evet, benim için özel birisi." dedim gülümseyerek. Bakışlarım Aras ve annesi arasında gezinirken ikisinde de aynı farklılığı yakaladım. İkisinin de şuan ki ifadesi gergin gibiydi. Belki de bana öyle gelmişti. Bilmiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARIŞIN
Ficção AdolescenteHer şeyin başladığı bir dönüm noktası vardır. Ve bir şekilde bu dönüm noktası bir noktada sonlanır. Benim hikayemin de bir dönüm noktası varmış aslında. Hemde farkında bile olmadan hayatıma giren bir sarışınla. Peki benim hikayem ne zaman bir son...