Aras, bela tılsımı gibiydi.Her an her yerde onunla karşılaşmak kaderim miydi? Yoksa fazlasıyla şanssızlık enerjisi mi barındırıyordum?
Aras'ın sinir bozucu yüzünü hatırlayınca zihnimden derhal kovdum. Her gün sinirlerimi bu denli bozmayı nasıl başarıyordu?
Bisikleti durdurduktan sonra bisikletten indim. Ve arabaların durmasını bekledim. Atalay'la karşılaştığımız bu kaldırımdan her gün geçmek tuhaf hissettiriyordu. Kalbim o anı unutmuştu belki fakat zihnimde o anın her karesi vardı.
Hayatım boyunca hiçbir erkeğe farklı bir duygu beslememişken onunla 10 dakika bile sürmeyen o anda nasıl duygularım değişmişti?
Hayat tuhaflıklarla doluydu. Özellikle de benim hayatımda.
Arabaların durmasıyla yanımdaki insanlar karşıya geçmeye başlamıştı. Bende oyalanmadan bisikletimle karşıya geçmek için yola adımlamaya başladım.
Kaldırımdaki insanlara bakarak yürüyordum. Ve sürekli gözüme çarpan birisi vardı. Fazla tanıdıktı. Bir an o kişiyle göz göze gelince kalbimin ritmi değişmişti.
Gerçekten o muydu? Bir an yürümeyi bile bırakmıştım şaşkınlıktan. Sürekli onu düşündüğüm için belki de onun hayalini görüyordum? Fakat şu an ki gördüğüm kişi hayal olamayacak kadar gerçekti.
Tam önümde o da durduğunda sadece yüzüne bakabildim.
Şaşkın bir gülümseyle "Sen o kızsın?" dedi tereddütle.
İstem dışı hıçkırınca yüzünde geçen günkü gibi bir gülümseme belirmişti.
"Evet, o hıçkıran kızsın." dedi ben cevap vermeyince. Hayatımda bir ilki gerçekleştirip birisinden hoşlanmıştım. Ve onun zihnindeki tanımım hıçkıran kızdı...
"Evet, o benim." dedim bakışlarımı kaçırarak. Bu yolda ilk kez karşılaşmıştık ve yine bu yolun tam ortasındaydık. Bakışlarım gözlerini bulduğunda yine hıçkırmıştım!
Hıçkırmama önceki karşılaşmamızdaki gibi büyük bir tepki vermemişti. Fakat yinede yüzünde bir gülümseme hakimdi.
"Seni tekrar görmek güzel." dedi samimi bir şekilde. Ve ben an itibariyle farklı bir evreye yolculuğa çıkmıştım.
Az önceki Aras'tan kalma berbat ruh halimi toz misali yok etmişti. Yüzümde nasıl bir gülümseme hakimdi emin değildim. Fakat hayatımın en mükemmel anını sormuş olsalardı hiç şüphesiz bu anım olduğunu söylerdim.
"Bende öyle düşünüyorum." dedim gülümseyerek. Bakışları yanaklarımda sabit kalınca bir an yanağımda bir şey mi var diye düşünmüştüm.
"Şimdi fark ettim de gamzelerin varmış." dedi tebessüm ederek. Evet gamzelerim vardı.
Bir anda arabalar hareketlenince yolun tam ortasında olduğumuzun bilincine vardım. Arabaların bazısı bizim yüzümüzden geçemiyordu ve kornaya basıyorlardı.
Bir anda Atalay beni kendine çekince şaşkınlıkla yüzüne baktım. Daha doğrusu bakmaya çalıştım. Çünkü birbirimize farkında olmadan çok fazla yaklaşmıştık. Bir anda heyecanlanınca yine hıçkırdım. Bana şüpheci bir şekilde bakınca şaşkınlıkla ona baktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARIŞIN
Ficção AdolescenteHer şeyin başladığı bir dönüm noktası vardır. Ve bir şekilde bu dönüm noktası bir noktada sonlanır. Benim hikayemin de bir dönüm noktası varmış aslında. Hemde farkında bile olmadan hayatıma giren bir sarışınla. Peki benim hikayem ne zaman bir son...