Bölüm 48

25 3 2
                                    


"Tombiş, gitar veya piyano çalmak yerine yanımda durmaya ne dersin?"

Neden yanında duracaktım ki?

"Neden yanında duracağım? Evleneceğin kişi zaten yanında olacak." dedim gülerek. Aras bir süre bana düz bir şekilde baktı. Ardından başını olumsuz anlamda salladı. Ve önüne döndü.

"Unut, gitsin Tombiş." dedi bıkkın bir ses tonuyla. Neden morali bozulmuştu ki? Aras'ı gerçekten anlamakta zorluk çekiyordum.

"Neden yürümek istedin?" diye sordum merakla.

"Seninle biraz daha vakit geçirmek istedim." derken yandan bana bir bakış atmıştı.

"Aras bir sorun mu var?" dedim yüzünü dikkatle incelerken. Bugün Aras gerçekten farklıydı. Bir sorun olmalıydı. Yoksa neden böyle davransın ki?

"Bilmiyorum, Tombiş." dedi sıkıntılı bir ses tonuyla. Saçlarını karıştırdıktan sonra ekledi; "Sadece kendime kızgınım."

"Neden?" dedim merakla. Bugün Aras'ı çok mu zorluyordum? "Yani biliyorsun, anlatmak istersen her zaman senin için buradayım." diye kendimi düzelttim.

"Geç kaldığım için kendime kızgınım." dedi beni şaşırtarak. Aras kendisi hakkında çok nadir konuşurdu. Sanırım bugün şanslı günümdeydim.

"Neye geç kaldığın için?" dedim sorarcasına. Onu kızdıran şeyi merak ediyordum.

"Onun için..."

Yüzünde karmaşık bir ifade vardı. Anlaşılması zor olan türden bir ifade. Onun için...

"O kız mı?" dedim bakışlarımı kaçırarak. "Yani hoşlandığın kız." diyerek açıklama yapma gereği duydum.

"Evet, Tombiş. O kız."

"Onu çok seviyor olmalısın." dedim gülümsemeye çalışarak. Neden bu durum beni rahatsız ediyordu? O kız... Beni tuhaf bir şekilde rahatsız ediyordu.

"Sana parkta bahsettiğim ilk aşkım." diyerek söze başladı. "Onunla karşılaştığımı söylemiştim, Tombiş hatırlıyor musun?" dedi bana bakışlarını dikerek. Olumlu anlamda başımı salladım. "Şuan hoşlandığım kişi o kız."

"Ö-öyle mi?" dedim yutkunarak. Aras ilk aşkıyla karşılaşmıştı!

"Evet, Tombiş." dedi küçük bir gülümseme ile. "Ama o beni farklı bir şekilde hatırlıyor."

"Nasıl hatırlıyor?" derken meraklı gözükmemeye çalışıyordum. Aras'ın sevdiği kız... Acaba nasıl birisiydi? Güzel miydi? Ah, neden umrumdaydı ki?

"Sıradan geçmişteki bir arkadaş olarak hatırlıyor." dedi derin bir iç çekerek. "Beni farklı hatırlamasını isterdim."

"O kız gerçekten şanslı olduğunun farkında değil." dedim ona destek olmaya çalışarak. Aras'ı üzgün görmek istemiyordum. O mutlu olmalıydı.

"Neden?" dedi şaşkın bir ifadeyle. Onun bu tepkisine gülümsedim.

"O kızı kıskanıyorum." dedim kendime düşünce payı tanımadan. Aras'ın gözleri irice açıldı.

"N-neden kıskanıyorsun?"

"O kızı seven birisi var... Sensin." dedim parmağımla onu göstererek. "Ama beni gerçekten seven bir erkek yok. Hoşlandığım erkek beni sevmiyor. Sevmediğim erkekler de beni sevmiyor." dedim iç çekerek. "Sevilmek, güzel bir duygu olmalı."

SARIŞINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin