Bölüm 43 (5k'ya Özel)

152 12 18
                                    


Bilinçsizce Aras'ın kolunu tuttum. Neden şanssız bir kızdım? Hayatta ne istediysem her zaman tersi oluyordu. Tıpkı şuanki gibi.

Karşımda oturan çifte bakmamak için büyük çaba sarf ediyordum. Onları görmek, şuan istediğim bir şey değildi. Geçtiğini umut ettiğim duygularımın tekrar canlanmasını ve bana acı çektirmesini istemiyordum. Başımı önüme eğip parmaklarımla oynamaya başladım. Atalay, artık ablamındı. Her ne kadar istemesemde sürekli onlarla içe olacaktım. Gözlerimi yumdum. Yani, sürekli bu acıyı hissedecek miydim?

"Ezgi, iyi misin?"

Ablamın sorgulayıcı sesini işittiğimde gözlerimi kırpıştırdım. Kendimi toparlamaya çalışarak ablama baktım. Gülümseyerek başımı iki yana salladım. "İyiyim." dedim içten gülmeye çalışarak. Artık ne kadar başarılıysam... Bakışlarım istemsizce Atalay'a kayınca derin bakışları ile karşılaştım. Bu zamansız bakışma afallamamı sağlamıştı. Uzun zaman sonra tekrar onunla karşılaşmak, tekrar onun gözlerine bakmak içimde tuhaf duyguların yeşermesini sağlamıştı.

Bakışlarımı Atalay'dan kaçırarak ablama baktım. Benim aksime yüzünde içten bir gülümseme vardı. "İyi olamana sevindim." dedi. Ardından bakışları bir süre Aras ve benim üzerimde gezdi. "Siz tanışıyor musunuz?" dedi tereddütle.

Bakışlarımı Aras'a çevirdim. Yüzünde rahatsız olmuş gibi bir ifade vardı. Ama tam olarak emin değildim. Başını çevirerek bana baktı. Mavi gözlerine yakından bakmak güzeldi. Aras'ın yanımda olması güzeldi. Şuan yanımda Aras olmasaydı belki de durumlar daha farklı olabilirdi. İyi ki o da buraya gelmişti. İyi ki yanımdaydı.

"Biz, ilkokul arkadaşıyız." diye fısıldadım Aras'a bakmaya devam ederek.

"Hıh?"

Bakışlarımı Aras'tan çektikten sonra ablama döndüm. Yüzünde şaşkın bir ifade vardı.

"Nasıl yani? Siz ilkokulda aynı okulda mıydınız?" sesindeki şaşkınlık barizdi. Bunu bilmemesi benim için garip değildi. Çünkü ablam beni eskiden önemsemezdi. Peki ya şuan? Gerçekten önemsiyor muydu? Bundan da emin değildim.

"Evet, aynı okuldaydık." dedim başımla onaylayarak. Hâlâ kendimi rahatsız hissediyordum. Atalay'ın varlığı beni huzursuz ediyordu.

SARIŞINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin