5. Bölüm

11K 232 40
                                    

Her bulduğum boş vakitte yaptığım gibi kendimi resim odama kapatmıştım. Burayı seviyordum. Yeni bir çizime başlamıştım. Yarım saat sonra bir iş yemeğine gidecektim normalde ama iptal edilmişti. Benim de bol bol boş vaktim kalmıştı.

Resim yapmaktan da sıkıldığımda odadan çıktım ve telefonumu aldım. Ercü'yü aradığımda ikinci çalışta açmıştı.

"Kraliçem?"

"Ercü bugün yarış var mı?"

"Var tabi olmaz mı? Geliyor musun?" 

"Geliyorum, bana da yer ayırt." dedim ve telefonu kapattım. Hızlıca hazırlanıp yarış pistine gittim.

Ercü beni görünce hemen yanıma geldi. "Hoş geldin." dediğinde kafa salladım. "Motorum nerede?" diye sorduğumda eliyle gösterdi. Beraber yanına gittiğimizde etrafa bakındım. 

"Ercü, Dirim o günden sonra buraya hiç geldi mi?" dediğimde kaşlarını çatıp düşündü bir süre.

"Hayır. Garip açıkçası. Sizin yarıştığınız gün haricinde hiç gelmedi buraya." Kafamı onaylarcasına salladım. "Yarış başlayacak şimdi sen yerini al." dedikten sonra yanımdan uzaklaştı. Ben de kaskımı takarak yarış alanına girdim.

*****************

Gözlerimi yeni bir güne açtığımda hiç yataktan kalkmak istemiyordum. Bugün babamın yanında çalışacaktım ve istemiyordum. Oflayarak ayağa kalktım ve duşa girdim. 

Duştan çıktıktan sonra saçlarımı kurutup odama dönmüştüm. Dolabımdan kırık beyaz uzun kollu, boğazlı, mini bir elbise çıkarttım ve giydim. Saçlarımı tarayıp hafif karıştırdım ve serbest bıraktım. Nude tonlarında bir makyaj yaptığımda hazırdım. Aşağı inip bir şeyler atıştırdıktan sonra tekrar yukarı çıktım. Dişlerimi fırçaladıktan sonra dolabımdan kiremit rengi kazağımı ve siyah uzun çizmelerimi aldım ve giydim. Artık hazırdım.

 Artık hazırdım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Saat 10'a gelirken babam burada bana ayırdığı odaya girdi. "Hazırlan hadi toplantıya gidiyoruz." dediğinde kafamı sallayıp önümdeki dosyaları bir çantaya koydum. Kendi çantamı da aldığımda odamdan çıktım.

Arabamla babamın arabasını takip ettiğin uzun bir yolculuk sonunda varmıştık. İçerideki otoparkta durduğumuz için nerede olduğumuzu anlamamıştım ancak arabadan çıkınca gördüğüm yüzlerle anlamış bulundum. Gözlerimi devirdim arabadan inmeden. 

Arabadan inip babamın yanına ilerlediğimde karşımda gördüğüm iki adam her ne kadar canımı sıksa da iyi yönleri görmeye şartlamıştım kendimi. Dirim'in yakışıklı yüzünü tekrar görme fırsatım olmuştu.

"Hoş geldiniz." dediklerinde kısık sesle "Hoş bulduk." dedim. Zaten babam benim yerime Demir Bey'le konuşuyordu. Onlar önden ilerleyince Dirim ve ben arkada kalmıştık. 

Düşmedim Daha +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin