40. Bölüm

3.6K 164 16
                                    

Medya; Gediz Sancak

Sabah elimde hissettiğim kıpırdanmayla gözlerimi açtım. Dirim'i gece normal odaya almışlardı ve onun yanında otururken uyuyakalmış olmalıydım. Ellerimin arasındaki elinin hareket ettiğini algılayınca hemen kafamı kaldırıp ona baktım. Aralık gözleriyle bana baktığını görünce sevinçle gülümsedim.

"Dirim!" Adı büyük bir coşkuyla dudaklarımdan döküldüğünde zorlukla dudaklarını kıvırdı. "Selam." dediğinde gözyaşlarımın arasında gülümsedim.

"İyi misin? Ben hemen doktorları çağırıyorum, tamam mı?" Hızlıca yerimden kalkıp odadan çıktığımda kapı sesini duyan Beran ayağa fırladı. Beni gözü yaşlı görünce kaşları çatılsa da gülümsediğimi görünce rahatladı.

"Uyandı." dediğimde kaşları havaya kalkarken dudakları kıvrıldı ve neşeli bir gülüş sesi çıktı dudaklarının arasından. Bana kısaca sarıldıktan sonra ayrıldı.

"Ben doktorunu çağırayım sen de yanına dön." dediğinde kafamı sallayarak içeri girdim. Doğrulmaya çalışıyordu.

"Şş, sakın hareket etmek yok doktor gelene kadar." diyerek onu geri yatırdım. Yatağa geri uzanırken bakışlarını benden ayırmıyordu. Az önce kalktığım sandalyeye geri oturup elini tekrar ellerimin arasına aldım. 

"Nasıl hissediyorsun?" Öksürdü hafifçe.

"İyiyim. Siz nasılsınız?" derken bakışları karnıma kaymıştı. Hafifçe tebessüm edip tek elimi karnıma götürdüm.

"Biz iyiyiz, bizi merak etme." dediğimde kafasını yastığa bastırıp gözlerini kapatarak derin bir iç çekti.

Odanın kapısı açıldığında bakışlarım o tarafa dönmüştü. Doktor arkasında bizimkilerle beraber odaya girmişti. 

"Dirim Bey, geçmiş olsun. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?" 

"İyiyim ben, ne zaman çıkabilirim?" dediğinde göz devirdim. Adam daha yeni uyanmıştı hemen çıkışı soruyordu.

"Saçmalama Dirim." dediğimde bana kaşlarını çatmıştı. 

"Eşiniz haklı Dirim Bey, kurşun hayati organlarınızdan birine isabet etmemiş olabilir ama dün vuruldunuz siz. En azından bu gece de burada kalırsanız daha iyi olur." dediğinde Gediz güldü. Diğerlerine baktığımda onlar da gülüyorlardı. Kaşlarım çatılırken onlara anlamsızca baktım.

"Dirim'i hiçbir güç burada tutamaz bu akşam." Kaşlarım çatık bir şekilde Dirim'e baktığımda güldü. Dudak büktüğünde kaşlarım düzelirken alayla tek kaşımı kaldırdım.

"Öyle mi?" dediğimde sesimden bariz bir alay dökülüyordu. Diğerlerine kısaca göz gezdirdiğimde Gediz olacakları anlamış olacak ki keyifle bize bakıyordu.

"Aha geliyor." dediğinde kafamı Dirim'e çevirdim. "Doktorun izin verene kadar hastaneden ayrılmayacağız yoksa bir sonraki doktor kontrolüne gelemezsin." dediğimde gözleri kocaman açılırken yerinden doğrulmaya çalıştı. Gözlerini yumup acıyla inlediğinde göz devirip doğrulmasına yardım ettim.

"Ne demek gelemezsin. Benim de çocuğum o." dediğinde omuz silkip sandalyeye oturdum. 

"Ve Anka 1 Dirim 0." Gediz gülerek söylediğinde diğerleri de güldüler. Doktor Dirim'i ikna ettiğimiz anlamış olacak ki yanımıza yaklaşıp Dirim'i muayene etmeye başladı. Dirim somurturken onun için en iyisinin bu olduğunu bildiğim için yumuşamadım. 

Doktorun dediğine aslında dün gece uyanmalıydı ancak ilaç verdikleri için sabah uyanmıştı. Ahsen ve ben benim için buldukları odada kalsak da ben gece uyuyamadığım için soluğu Dirim'in yanında almıştım.

Düşmedim Daha +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin