11. Bölüm

6.9K 157 4
                                    

Medya; Gediz Sancak

Nikahımız kıyıldıktan sonra hepimiz otoparka gelip birbirimize bakmaya başlamıştık. Gediz Beran'ı omzuyla dürttükten sonra Ahsen'in omzuna kolunu attı. "Biz taze evli çiftimizi yalnız bırakalım o zaman." dediğinde göz devirsem de o ve Beran gülerek arabaya binmişlerdi. Ahsen de benim gibi göz devirmişti. 

Onlar gittiğinde Dirim'le göz göze geldik. "Bence birimize geçip bundan sonra ne yapacağımız konuşalım." dediğinde kafa salladım.

"Bana gidelim. Ben de üzerimi değiştiririm." dediğimde kafa salladı. İkimiz de kendi arabalarımıza binip benim evime sürdük. 

İçeri girdikten sonra ben hemen yukarı çıktım. Üzerimdeki elbiseyi çıkarttıktan sonra dolabımın karşısına geçtim. Kısa, siyah bir tayt giydikten sonra üzerime bir sweatshirt geçirdim. Yüzümü temizleyip saçlarımı açtım ve tekrar toplayıp aşağı indim. 

Aşağı indiğimde Dirim dolabımdan iki bira almış koltuğa yayılmıştı. Kendininkini içerken ben de kendi biramı elime alıp bir yudum aldım. 

"Beraber yaşamamız gerek." dediğinde kafa salladım. "Anka." Adımı seslenerek sustuğunda ciddi bir konuya giriş yapacağını anladım ve elimdeki şişeyi sehpaya bırakarak tüm dikkatimi ona verdim. 

"İkimiz de artık çocuk değiliz. Ben 28 yaşına geldim artık ve oyunlarla vakit kaybetmek istemiyorum. Ben bu evliliğin gerçek bir evlilik olmasını istiyorum." dedikten sonra tepkimi gözlemlemek ister gibi bana döndü. 

"Gerçek bir evlilikten kastın ne anlamadım? Biz zaten sevişiyoruz?" dediğimde kafa salladı.

"Sadece bundan ibaret değil. Ben gerçek bir aile olmaktan bahsediyorum." dediğinde gözlerimi kocaman açarak hafifçe geriye çekildim. "Çocuk mu istiyorsun?" derken sesimde bariz bir şaşkınlık vardı. Daha bugün evlenmiştik be!

"Ne? Hayır, hayır. Yani evet, istiyorum ama daha erken. Şu an istemiyorum. Sadece gerçek karı-koca olmaktan bahsediyorum. Her gün beraber uyuyan, beraber uyanan, tüm sorunlarını beraber çözen, birbirleriyle her şeyi paylaşan..." dediğinde derin bir nefes alıp oturuşumu düzelttim.

"Dirim biliyorsun ki bu bir aşk evliliği değil, mantık evliliği." dediğimde kafa salladı. 

"Biliyorum, biliyorum. Ama bunların olması için aşk evliliği olmasına gerek yok ki. Karşılıklı saygıdan sonrası hallolur bence."

Ona tereddütlü bir bakış attım. "Buna böyle konuşarak karar veremeyiz ki. Zamana bırakmalıyız bence." dediğimde o da derin bir nefes alıp kafa salladı.

"Tamam o zaman nerede yaşayacağımızı konuşalım." Evime kısaca baktığımda tekrar ona döndüm. "Sanırım burada yaşayamayız?" dediğimde o da süzüp kafa salladı.

"Senin evin olur bence. Eğer senin için de bir sakıncası yoksa." dediğimde kafasını iki yana salladı. "Bence de orada yaşamamız en mantıklısı olur." dediğinde ayağa kalktım. "O zaman ben eşyalarımı toplayayım." 

"Hemen halledebilir misin?" 

  "Şimdilik kıyafetlerimi alacağım zaten sadece." Elindeki şişeden son yudumunu aldı. "Tamam ben de sana yardım edeyim o zaman." 

Teklifiyle ona kısa bir bakış atıp omuz silktim ve beraber yukarı çıktık. Buradaki kiler olarak kullandığım küçük odadan valizlerimi aldım ve yatağımın üzerine açtım. Dolabımı açtığımda ilk olarak katlı kıyafetleri aynı şekilde bozmadan valize yerleştirdim. Dirim de bana yardım ediyordu. Raflardaki katlı kıyafetler hallolduktan sonra askıdaki kıyafetlere yöneldik beraber. 

Düşmedim Daha +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin