Sabah son zamanlarda sıklıkla olduğu gibi mide bulantısıyla uyanmıştım. Banyoda elimi yüzümü yıkayıp geri döndüğümde Dirim'in olmadığını fark ettim. Büyük ihtimalle kahvaltı hazırlıyordu. Hızlıca hazırlanıp aşağıya indim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beyaz bol bir elbise giymiştim. Hamileliğimin beşinci ayındaydım ve karnım belli olacak şekilde büyümüştü. Bugün bebeğimizin cinsiyetini öğrenmeye gidecektik. Aslında bir ay önce öğrenmiş olmamız gerekiyordu ancak bebeğimiz göstermek istememişti.
Mutfağa indiğimde Dirim sadece altındaki eşofmanla şarkı söyleyerek kahvaltı hazırlıyordu.
"Senden tek isteğim geçmişin geleceğin benim olsun.."
Gülümseyerek kapıya yaslanarak onu izlerken sanki hiçbir derdimiz yokmuş gibi hissediyordum. Derin bir nefes aldığımda Dirim beni fark etti ve çapkınca sırıtarak yanıma geldi ve kollarını belime sardı.
"Sıkılırsan güneşten, gece oluruz erkenden..." Ben de gülümseyerek kollarımı boynuna doladım ve dudaklarımızı birleştirdim. Kısa bir öpücüğün ardından beni sandalyeye oturttu.
"Bu günün şerefine size pankek yaptım." dediğinde sesli gülüp kaşlarımı kaldırdım. "Vaov. Babacık bugün bayağı uğraşmış sanki ha bebeğim?" Abartılı bir tavırla elimi karnıma koyarak söylediğim şeyle Dirim yapmacık bir sinirle bana baktı.
"Hissediyorum. Bugün öğreneceğiz." dediğinde dudak büktüm. Aslında ikimiz için de önemli değildi cinsiyeti ama merak ediyorduk işte. Odasını hazırlamıştık bile. Her dışarı çıktığımızda eşyaları ve oyuncakları tamamlanıyordu.
Bebeğimizi toplumun cinsiyet kalıplarına göre yetiştirmeme kararı aldığımız için çok zor olmamıştı bu. Sonuçta bebeğimizin kız ya da erkek olmasına göre odasının ya da eşyalarının renkleri değişmeyecekti.
Hızlıca kahvaltımızı yaptığımızda Dirim hazırlanmak için yukarı çıkarken ben de masayı toplamıştım. Ev işi yapmama izin vermiyordu ama en azından masadaki tabakları tezgaha taşıyabiliyordum.
Levent'i o gün depoda bıraktıktan sonra ertesi gün adamlardan birini göndermiştim. Onun parçalanmış vücudunu bulduğunu büyük ihtimalle bir hayvanın akşam yemeği olduğunu söylemişti. Bir beladan kurtulmuş olsak da Levent'in oğlu Miraç'ın bize bir not gönderip ortadan kaybolmasıyla çok da rahatlayamamıştık.
Bedelini ödeyeceksiniz.
Notta sadece bu iki kelime yazıyordu. O gün Dirim etrafıma bir sürü koruma yığmış onlarsız hiçbir yere gitmeme izin vermiyordu. Bunun benim ve bebeğimizin güvenliği için olduğunu bildiğimden itiraz etmemiştim ancak onun da etrafına koruma yerleştirilmesini istemiştim. 'Bebeğimiz babasız mı büyüsün?' başlıklı nutuğumdan sonra o da ikna olmuştu.
