28. Bölüm

4.2K 150 8
                                    

Medya; Dirim Çağıran

Telefonumun sesi başıma çekiçle vuruyorlarmış etkisi bırakırken gözlerimi zorlukla aralayıp telefonuma uzandım. Elimi gözlerime siper edip suratımı buruştururken güneş ışığından kendimi korumaya çalışıyordum. Dirim de homurdandığında sonunda telefonuma ulaşmıştım. 

"Efendim?"

"Anka saat kaç oldu hala haber vermedin! Gelemeyecek misin yarışa?" Ercü'nün yüksek çıkan sesiyle suratımı tekrar buruşturup telefonu kendimden uzaklaştırdım. Başım gerçekten çok ağrıyordu.

"Bağırma! Saat kaç oldu Ercü?" dediğimde gözlerimi sımsıkı kapatmıştım.

"4 oldu canım saat. Akşam olacak birazdan." dediğinde gözlerim kocaman açıldı. 

"Tamam ben geliyorum birazdan." diyerek telefonu suratına kapattım. Yerimde hafifçe doğrulurken çıplak olduğumu fark ettim. Yanıma baktığımda Dirim de çıplaktı. Tamam sevişmiş olmamız gayet normal bir şeydi ilk defa olmuyordu değil mi sonuçta?

Ama benim göğüslerimin bu kadar mor olması normal değildi. Gözlerim kocaman açılırken Dirim'e döndüm. Yüzüstü yattığı için sırtı açıktaydı ve sırtında boydan boya çizikler vardı hatta bazıları kanamış, durmuştu.

"Dirim." Adını seslenerek onu dürttüğümde suratını buruşturup yüzünü daha çok gömdü yastığa. "Dirim kalk! Ne yaptık biz gece?" dediğimde söylediklerimi algılayabilmiş olacak ki suratını yastıktan kaldırıp bana baktı. Bakışları boynumdan yavaş yavaş aşağı kayarken ben de onun boynundaki morlukları fark etmiştim.

"Oha!" dediğinde şaşkınlıkla birbirimizi inceliyorduk. "Hayvan mı çıkmış benim içimden gece bu ne?" derken keyifle vücudumu süzüyordu. Yatakta doğrulmaya çalıştığımda kasıklarımda hissettiğim sızıyla durdum. Dudaklarımın arasından küçük bir inleme çıkarken bakışlarım şaşkınlıkla Dirim'i bulmuştu. O da şaşkınlıkla bana bakarken doğruldu yerinde hızla. "Ne oldu? İyi misin?" dediğinde kafamı olumlu anlamda salladım.

Ona tekrar baktığımda da karnının, daha doğrusu baklavalarının, bazı yerlerinin morarmış bazı yerlerinin de çizilmiş olduğunu fark ettim.

"Sanırım dün içkiyi biraz fazla kaçırmışız." dediğimde kendini de süzüp sırıttı ve kafa salladı. "Kesik kesik hatırlıyorum bir şeyler." dediğinde kafa salladım. Ben de kesik kesik hatırlıyordum. Zorlukla ayağa kalkıp hızlıca banyoya gitmeye çalıştım ama sanırım biraz canım yanıyordu. Dirim de bunu fark etmiş olmalı ki beni hızlıca kucağına aldı. 

"Ben hallederim." dediğinde ona itiraz etmedim. İkimiz de duşa girdiğimizde birbirimize dokunmadan hızlıca yıkandık ve duştan çıktık. Dün gece yeterince dokunmuştuk zaten.

"Bu akşam motor yarışı var ben oraya gideceğim, sen de gelmek ister misin?" dediğimde bana düşünceli bir şekilde baktı bir süre. Sonra da onayladı. "Olur, gelirim." dediğinde kafa salladım ve iç çamaşırlarımı üzerime geçirdim. Boğazlı siyah bir kazak ve kot pantolon giydiğimde hazırdım. Saçlarımı da tarayıp kuruttuktan sonra Dirim'le beraber aşağı indik. Dirim de siyah balıkçı yaka siyah bir kazak ve kot pantolon giymişti.

Bir şeyler hazırlamaya üşendiğimiz için yol üzerinde bir restorana uğramış yemek yemiştik. Saat sekizdeki yarışa on dakika kala geldiğimizde Ercü bizi girişte bekliyordu.

"Buyur motorunun anahtarı." derken anahtarı bana uzatmıştı. Elinden aldıktan sonra Dirim'e döndüm. "Sen ne yapacaksın?" dediğimde omuz silkti. "Seni izlerim." dediğinde ona gülümsedim ve kafa salladım. motorumun yanına gidip hazırlandım ve yarış başladı.

Düşmedim Daha +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin