17. Bölüm

5.5K 161 17
                                    

Medya: Anka Kurtulan

Depoya vardığımda Ercü'nün arabası da buradaydı. İçeri girdiğimde onu ayaklarını masaya uzatmış küçük televizyondan film izlerken buldum. Ekrana baktığım o kısa sürede gördüğüm mini etekler ve bacaklar neden filmi izlediğini anlamlandırıyordu. 

Bakışlarımı adama çevirdiğimde bana boş boş bakıyordu. Sanırım sakince ölümünü bekliyordu. Kapının sesini duymuş olmalı ki Ercü de bana baktı. Hemen ayaklandığında yüzündeki gevşek sırıtışıyla reverans yaptı bana. 

"Hoş geldiniz kraliçem." dediğinde ona ters ters baktım. "Sululuk yapma Ercü." Sırıttı ve göz kırptı. Sonra gözleri adama kayınca gülümseyip ellerini birbirine sürttü. "Ee, ne yapıyoruz bu pezevenge?"

Elimdeki çantayı kenara bırakıp adama yaklaştım. Kafamı yana eğerken onu inceliyordum. "Bilmem. Buluruz bir şey."

"Bu herif neden burada? Yani ne yaptı?"

Derin bir nefes verdim. "Yapmaması gereken bir şey." Tamam Ercü benim adamımdı hatta güvenmeye en yakın olduğum insandı ama ona güvenemezdim. Ben kimseye güvenemezdim, kimseye bağlanamazdım. Kimse de bana bağlanamazdı çünkü benim yolum belliydi. Ve bu yolun sonu benim için büyük ihtimalle mezardı. 

  Ercü sorgulamaması gerektiğini anlamış olmalı ki kafa salladı. 

"Peki patron. Ne getireyim sana?" Bir şey söylemedim. Kenardaki sandalyelerden birini adamın önüne çekip oturdum ve ona bakmaya başladım. 

"Seni öldürmeyeceğim." Adamın gözleri şaşkınlıkla açıldı. "N-ne demek öldürmeyeceğim?" Kafamı salladım.

"Bana seni öldürmem için yalvaracaksın ve ben seni öldürmeyeceğim." Adam bana korkuyla bakmaya başladı. 

"Yalvarırım, yapma bana bunu." Ona ciddiyetle baktım. Dudak büküp kafa salladım. "Evet, evet. Seni öldürmeyeceğim. Hatta şimdi seni bırakacağım. Sen de ne zaman geleceğimi, ne yapacağımı düşünürken kafayı yiyeceksin." Sadistçe sırıttığımda yutkundu. Ercü'ye işaret verdiğimde adamı çözmeye başladı.

"Kimseye söylemeye bile kalkma. Kaçarsan seni bulurum ve bu senin için hiç iyi olmaz. Ha, eğer ki intihar etmeye kalkarsan da senden sonra ailene musallat olurum, haberin olsun." Tabii ki ailesine musallat olmayacaktım. İyi bir olmayabilirdim ama kimsenin günahının bedelini suçsuz insanlardan çıkartmayacaktım. 

Adam hızla kafasını salladığında depodan çıktım ve arabama binip şirkete sürdüm.

*************

Hissettiğim şeyle zevkle inlerken kendimi ona biraz daha bastırdım. Koltuğun yanından geçmeye çalışırken Dirim birden kolumdan çekmişti ve kendimi onun kucağında bulmuştum. Ona dönerek kucağına iyice yerleşirken sırıtarak konuştum. 

"Biraz ağır ol sert çocuk." dediğimde hırlayıp dudaklarını boynuma bastırdı. "Bir haftadan fazladır bu günü bekliyorum ben." dediğinde saçlarımı boynumdan çekip kafamı yana yatırarak ona yer açtım. Dudaklarını bastırdığı yeri emerken orada iz kalacağından emin olmuştum. Isırdığında mırıldandım ve ona biraz daha sokuldum.

"Odaya çıkalım." dediğinde kafa salladım ve kucağından kalktım. Dudaklarımı birleştirdiğinde ben geri geri giderken o belimden tutarak beni yönlendirdi. Sonunda odamıza vardığımızda ikimiz de tişörtlerimi çıkartıp dudaklarımızı tekrar birleştirdik. Ben yatağa uzanırken Dirim de üzerime uzanmıştı. Dudakları dudaklarımdan ayrıldıktan sonra yanağımda, çenemde ve boynumda gezindi. Boynumdaki emdiği yeri ısırdığında tırnaklarımı omzuna geçirdim.

Düşmedim Daha +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin