12. Bölüm

7K 147 1
                                    

Multi; Beran Kotan

Karşımdaki masada Dirim'in arkadaşlarıyla beraber Şenol Bey, Levent Bey ve Demir Bey de varlardı. 

Yanlarına gidip oturduğumuzda bakışlar bize döndü. Levent Bey beni her gördüğünde yaptığı gibi sevecen bir şekilde gülümsedi. Demir Bey ise oğluyla evlendiğim için zafer kazanmış gibi bir edayla arkasına yasalanmış ayağını diğer bacağına atmıştı.

"Tebrik ederim gençler." Konuşan Levent Bey'di.

"Teşekkürler." diyerek karşılık verdi Dirim. Ben de bir kafa hareketiyle kabul etmiştim. Dirim bizim adımıza içecek sipariş etti.

"Artık evlendiğinize göre sen de bizimle berabersin sanırım Anka?" Gözlerimi etrafta dolaştırmayı kesip bana soru yönelten Şenol Bey'e çevirdim. 

"Siz kimsiniz tam olarak?" dediğimde soğuk bakışları değişmedi. "Bu masadakiler." dediğinde hepsini teker teker inceledim. 

"Açıkçası babamın şirketini alırsam ilk yapacağım şey şirketi sizden arındırmak olacaktı." dediğimde babaların üçü de kaşları çatık baktılar bana.

"Özel değilse nedenini sorabilir miyim Anka?" 

"Bir sebebi olması mı gerek?" dediğimde Levent Bey bana bir süre şaşkınlıkla baktı. "Baban bizim en önemli ortaklarımızdan biriydi o yüzden bu tutumun beni şaşırttı açıkçası." 

"Sizin şirketin başına sen mi geçeceksin?" diye bir soru daha yöneltti Şenol Bey.

"Başka kim geçebilir ki?" dediğimde dudak büktü. "Bir damadı vardı sanki babanın. O geçecekti yıllar önce." Bacak bacak üstüne attım.

"Babamın tek damadı Dirim. Çünkü tek çocuğu benim. O yüzden şirket elbette ki bana kalacak." dediğimde Dirim belimdeki eliyle belimi hafifçe sıktı. 

"Sakin ol Ankacığım sadece sordum." derken keyifle arkasına yaslanmıştı Şenol Bey. Ona ifadesiz bakışlarla karşılık verdim.

"Senin ablanla iyi anlaştığını düşünüyordum Anka? Bir de ablanın sevgilisiyle? Bu tepkin beni biraz şaşırttı açıkçası."

Kaşlarım çatıldı. "Tepki verdiğimi de nereden çıkarttınız ki? Soru sordunuz cevapladım. Ablam şu an ölü sonuç olarak değil mi? Üstelik bu kendi isteğiyle gerçekleşti. Arkasından yas tutmam falan mı gerekiyor?" dediğimde Dirim'de dahil olmak üzere herkesin bakışlarının bende toplandığını hissetmiştim. Dirim büyük ihtimalle bir ablam olduğunu ve intihar ettiğini şimdi öğreniyordu.

"Yani sen ablanın gerçekten intihar ettiğini mi düşünüyorsun?" diye soran Şenol Bey'di.

Omuz silkerek karşılık versem de bu muhabbet iyice canımı sıkmaya başlamıştı. Tabii ki bunu onlara çaktırmaya hiç niyetim yoktu. Bu akbabaların karşısında savunmamı asla indiremezdim.

"Ablam her zaman güçsüz bir insan olmuştu zaten."

Ablacığım umarım bunları duyuyorsan ciddiye almıyorsundur.   

"Baban inanmamıştı?" dediğinde göz devirdim. "Babam bu durumdan yararlanmaya çalışıyordu." dediğimde anlamış gibi kafa salladılar.

Gerçekten böyle bir durumu nasıl anlayabiliyorlardı? Bir babanın kızının intiharından faydalanmaya çalışması nasıl, hangi şartlar altında normal karşılanabilirdi ki? 

"Ahsen, dediklerimi yaptın mı?" diyerek konuyu değiştirdi Demir Bey. Ahsen koltukta bacak bacak üstüne atmış elindeki bardakla ilgileniyordu. Ona seslenildiğini fark ettiğinde kafasını kaldırıp donuk bakan mavi gözlerini konuşan kişiye çevirdi.

Düşmedim Daha +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin