Medya; Anka Çağıran (Daha önceki bölümlerde bahsettiğim bol üst ve altlar medyadakine benzer, hayal edenler için bir örnek vermek istedim.)
Umarım beğenirsiniz. Herkese iyi okumalar :)
Handan teyzenin sözlerinden sonra ikimiz de konuşmayıp yemeklerimizi yemiştik ve ben çalışmak adı altında kitap odama girmiştim. Pamir'in açığını bulmak zor olmamıştı çünkü akıllı gibi geçinmeye çalışan bir aptaldan başka bir şey değildi. Aklı sıra beni sıkıştırıp tehdidini kabullendirecek o geceyi de video ya da fotoğraflarla Dirim'e gösterecekti.
Sıra abim hakkında bir şeyler bulmaya gelince birkaç saniye duraksadım. Ya düşündüğüm gibi değilse? Derin bir nefes alıp kendimi cesaretlendirdim.
Düşündüğüm gibi değilse bile en kötü ihtimal bile belirsizlikten iyiydi.
*******
Sabah alarmımın sesiyle gözlerimi açtım. Telefonuma uzanmaya çalışırken belime sarılı kol bunu zor hale getirse de sonunda uzanıp kapatabilmiştim. Dirim homurdanarak beni kendine çekti ve kolunu belime sımsıkı sararak kafasını boynuma gömdü. Bu hareketi içimi sıcacık yaparken derin bir nefes alıp kendime gelmeye çalıştım. Tanıştığımız günden beri öpüşüyorduk, sevişiyorduk ve ben kendime engel olabiliyordum etkilenme konusunda ancak bazen öyle hareketler yapıyordu ki neye uğradığımı şaşırıyordum. Tıpkı şu an gibi.
Duş almam gerektiği için belimdeki kolunu zar zor çözdüğümde hafifçe gözlerini aralayarak bana baktı. "Biraz daha uyuyamaz mıyız?" dediğinde küçük bir çocuğa bakar gibi baktım ona. "Duşa girmem lazım." dediğimde gözleri tamamen açıldı. Beni baştan aşağı süzdükten sonra çapkın bir sırıtışla baktı bana.
"Yardım ister misin?" dediğinde ben de onun gibi sırıttım. "Neden olmasın?" Yataktan kalktı ve elimden tutarak beni ayağa kaldırdı ve beraber odamızdaki banyoya girdik. Musluğu açıp suyun ısınmasını beklerken bana döndü. Ben de ona bakıyordum. Gözlerimin içine bakarak bana iyice yaklaştı ve dudaklarımızı birleştirdi. İkimizin de gözleri kapanırken tek elimi boynuna sarıp karşılık verdim ona. Dudaklarımızı ayırmak istemediğimiz için ikimiz de önce altımızdakileri çıkarttık. Elim onun tişörtünün eteğine giderken o çoktan benim tişörtümü çıkartmıştı.
Sonunda ikimiz de çırılçıplak kaldığımızda suyun altına girdik. Su ikimizi de ıslatırken Dirim daha da hırslanıp öpüşmemizi sertleştirdi ve beni kucağına alıp kabinin camına sırtımı yasladı. Soğuk kabine değen sırtımla irkilsem de kollarımı ona daha fazla doladım. Dudakları dudaklarımdan ayrılıp boynuma giderken ben de kafamı arkamdaki cama yaslamış saçlarını okşuyordum. Boynuma bıraktığı ısırıkla saçlarını çekiştirdim ve ikimiz de aynı anda inledik. Dudakları yavaş yavaş göğüslerimde gezindiğinde alt dudağımı ısırdım. Gözlerimi açıp ona baktığımda o da gözlerini açtı ve göz göze geldik. Koyulaşmış gözleri beni daha çok etkilerken ellerimi yanaklarına yerleştirip kafasını benimkiyle aynı hizaya getirip dudaklarına uzandım. Beline sarılı bacaklarımı açtığımda o da kalçamdaki ellerini çözdü ve yere basmama izin verdi.
Kısa bir kadın değildim, boyum 1.72'ydi. Ancak onun boyu 1.80'den uzun olduğu için yanında kısa kalıyordum. Kısa kestiğimiz seksin ardından ikimiz de birbirimizi yıkadık ve duştan çıktık. Bornozlarımıza sarılıp giyinme odasına geçtik ve ikimiz de giyindik. Saçlarımı kurutmayıp sadece taramıştım. Üşenmiştim kurutmaya. Aynanın karşısına geçip kıyafetlerime uygun hafif bir makyaj yaptım. Beyaz bir gömlek ve gri kumaş bir pantolon giymiştim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
