18. Bölüm

5K 152 19
                                    

Medya; Dirim Çağıran

Herkese iyi okumalar :) Umarım beğenirsiniz.

"Anka sen dışarıda kal." 

Dirim'in sözleriyle kısa bir an kaş çatsam da kafa salladım ve  arabaya geri döndüm. Telefonumdan maillerimi kontrol ettikten sonra camdan dışarı bakıp gelen gideni kontrol ettim. On dakika olmuştu ama hala gelmemişlerdi. Biraz daha beklemeye karar verdim ve radyoyu açıp gözlerimi kapattım.

Sıkılmaya başlayınca telefonumu açıp saati kontrol ettim. Yaklaşık yirmi dakika olmuştu. Radyoyu kapatıp tam arabadan inecektim ki kapının açılmasıyla durdum. Önden Gediz arkasından Beran ve Ahsen çıktı. En son da Dirim çıktığında arabayı çalıştırıp binmelerini bekledim. Dördünün de suratında birer gülümseme vardı. Arkadaşlıkları gerçekten hoştu ve bu dünyaya dair hala umut veriyordu fakat daha önce dediğim gibi; ben kimseye bağlanamazdım. 

Dördü de arabaya bindiklerinde aynadan Ahsen'e baktım. Göz göze gelince kafasını eğerek teşekkür etti. Ben de gözlerimi kapatarak onu onayladığımda tebessüm edip kafasını cama çevirdi. Arabayı hareketlendirdim ve bizim eve sürdüm.

Eve girdikten sonra herkes içerideydi. Herkes Ahsen'i sorular sorarak bunaltırken ben kenarda oturuyordum. 

"Yeter, tamam iyiyim ben. Evime gitmek istiyorum." dediğinde üçü de kaşlarını çattılar.

"Hiçbir yere gidemezsin küçük hanım. Bu akşam hepiniz burada kalıyorsunuz." Dirim'in sözleriyle ona kısa bir bakış atıp baktığım yere bakmaya devam ettim.

"Saçmalama oğlum, sen tek yaşamıyorsun artık evlisin. Benim eve gideriz üçümüz de." Gediz'in itirazıyla Dirim tekrar ağzını açmıştı ki konuşarak sözünü kestim. 

"Dirim haklı. Kocaman ev kalırsınız işte." Kafamı Ahsen'e çevirdim. "Duş almak ister misin?" Bana minnetle baktı. "Çok iyi olur." Kafamı salladım ve ayağa kalktım. O da peşimden gelirken üst kata çıktık. 

"Burada eşyan var mı?" dediğimde kafasını iki yana salladı. "Tamam o zaman sana bir şeyler ayarlayalım." Beraber Dirim'le odamızdaki giyinme odasına girdik. Kenardaki pijama takımlarımdan üzerinde hala etiket olan siyah uzun kollu gömlek gibi üstü olan takımı ona uzattım. Çekmeceden etiketi hala üzerinde olan bir iç çamaşırı takımını da uzattığımda tebessüm etti.

"Teşekkür ederim Anka. Yerimi de sen bulmuşsun sanırım. Her şey için çok sağ ol." dediğinde omuz silktim. "Önemli bir şey değildi." dediğimde tekrar tebessüm etti ve misafir banyosuna girdi. 

Ben de odama geri dönüp yatağa uzandım ve boş boş tavanı izledim. Dirim içeri girdiğinde bakışlarımı tavandan ayırmadım. Saat geç olmuştu. Üzerindeki tişörtü çıkarttıktan sonra yanıma geldi. "Yemek sipariş edeceğiz birazdan sen de aç mısın?" 

Kaşlarım çatılırken duraksadım. Beklediğim soru bu değildi. Bugün olanları açıklamamı isteyeceğini sanıyordum. Kafamı iki yana salladığımda gülümseyip kafa salladı o da. "Üzerimi değiştirip aşağı ineceğim. Sen de gel, bir şeyler içeriz." dediğinde kafa salladım ve yataktan kalktım.

Ahsen'e verdiğim takıma benzer koyu gri bir pijama takımı giydim ve aynadan kendime baktım. Boynum fena görünüyordu. Makyaj masamın önüne geçip morlukları kapattım ve saçlarımı da salık bırakarak aşağıya indim. Ahsen de çoktan inmişti. Koltuğa geçtiğimde Dirim bana bir bardak uzattı. 

Onlar kendi aralarında konuşurken ben de bardağı inceliyordum. O adamı salmamın üzerinden bir hafta geçmişti ama her hareketinden haberim vardı. Öte yandan Dirim ve arkadaşları eve giren adamı konuşturmayı başarmışlardı. Benim için geldiğini söylememişti adam ama benim için geldiğini biliyordum. Merdivenin başında beni görünce 'İşte buradasın' demişti bana. Sokakta beni kıstıran adamla aynı ismi vermişti. 

Düşmedim Daha +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin