Düşmedim Daha +18

35. Bölüm

Medya; Ahsen Poyraz

Arkadaşlar bölüme geçmeden önce güzel güzel yorum yapan herkese çok teşekkür ederim. 😊 Size cevap vermememi yanlış anlamayın lütfen ben görmediğim için değil ne cevap vereceğimi bilemediğim için size cevap veremiyorum. Hepinizi çok seviyorum çok teşekkür ederim buradan.

Herkese iyi bayramlar. İyi okumalar. Seviliyorsunuz. 💖💖💖

Ahsen'in söylediği kafeye geldiğimde boş masalardan birine oturdum ve Ahsen'in gelmesini bekledim. Çok geçmeden o da geldiğinde oturduk ve siparişlerimizi verdik. Ben, beni neden çağırdığını anlamak istercesine ona bakarken bana gülümsedi.

"Nasılsın Anka?" dediğinde omuz silktim. "İyiyim Ahsen. Sen nasılsın?" dediğimde o da omuz silkince güldüm. 

"Ee, beni neden çağırdığını anlatacak mısın artık?" Siparişlerimiz de geldiğinde uzun süreli sessizlikten rahatsız olup sormuştum. 

"Çok önemli bir şey değil aslında. Handan teyze bugün seni derneğe getirmemi istedi. Öncesinde seni biraz o ortama hazırlarım diye düşündüm." dediğinde oflayıp omuzlarımı düşürdüm. "Gerçekten sorunlu bir şey mi bu?" dediğimde güldü.

"Handan teyze dediyse evet." dediğinde ben de güldüm. "Düşüncen için teşekkür ederim ama ben daha önce o ortamda bulundum. Annem sağ olsun.(!)" derken göz devirmiştim. Kafa salladı.

"Alışverişe çıkalım o zaman. Tabi eğer böyle gitmek istemiyorsan." dediğinde omuz silktim. "Olur." 

İkimiz de kahvelerimizi içene kadar bana dernekteki kadınlar hakkında küçük bilgiler vermişti. Açıkçası çok umurumda değillerdi ama Handan teyze rica ettiği için birkaç saat dayanacaktım. Hesabı ödeyip ayağa kalktığımızda biraz hızlı kalkmış olmalıyım ki başım döndü. Tek elimi başıma götürüp gözlerimi sımsıkı kapatırken diğer elimi başıma götürmüştüm. 

"Anka? İyi misin?" Başımın dönmesinin geçtiğinden emin olunca gözlerimi açıp doğruldum. Bana endişeyle bakan Ahsen'le karşılaşınca kafamı iki yana salladım. "Yok bir şeyim, sakin ol." dediğimde emin olamadan baksa da ben hızlıca toparlanınca kafa salladı.

"Başın mı döndü?" dediğinde kafa salladım. "Hızlı kalktım herhalde." dediğimde kolumdan tutarak destek oldu ve beraber arabasına ilerlemeye başladık. Arabasını kafenin bir arka sokağına park ettiğini söyleyince oraya yürüdük. Tam arabanın kapısını açmıştı ki arkamızdan gelen sesle ikimiz de oraya döndük.

"Şşt! Siz ikiniz." İkimizin de onlara döndüğünü fark ettiğinde sırıttı. "Kronos'un size selamı var." dedikten sonra bize yaklaşmaya başladılar. 5 kişilerdi. Kafamı Ahsen'e çevirdiğimde dövüşe hazırlanır gibi parmaklarını kıtlattığını görünce sırıttım.

"Üçü benim ikisi senin?" dediğimde sırıttı. "Sadece bu seferlik kıyağım olsun." dedi. Bana yaklaşan ilk adamın suratına yumruk attım. Bunu beklemeyen adam yere yığılırken arkasından gelen ban yumruğunu sallayınca yumruğundan kolaylıkla sıyrılıp kolunu yakaladım ve kıvırıp dizimi geçirdim. Kemiğin kırılma sesi gelirken adam acı bir çığlıkla yere yığıldı. Üçüncü adam sinirle bana baktı. 

"Seni küçük sürtük." dediğinde onu umursamadan elimi gel dercesine salladım. "Çok konuşma da gel." Adam bana vurduğunda geriye sendeleyip sırtımı sertçe duvara çarptığımda 'vay be' dercesine dudak büktüm. Ahsen'e baktığımda ikinci adamla ilgileniyordu. ilk yumruk attığım adam ayağı kalktığında bana iyice yaklaşan üçüncü adama arkamdaki duvardan destek alarak sert bir tekme attım. Tam göğsüne gel tekmeyle geriye sendelediğinde yeni ayaklanmış adam çarptı ve ikisi beraber yere düştüler.