Beni Unuttun mu?

3.1K 212 80
                                    

Medya: Edward Cullen

İşte o özlediğim gözler tam karşımdaydı. Kanlı canlı...  Bal rengi gözleri kızıllarımla buluşmuştu. Ne o konuşuyordu ne de ben. Sanki zaman durmuştu bizim için. Sadece gözlerimizin en derinliklerine bakıyorduk. 2 yıl geçti aradan. Tam 733 gün. Hiç değişmemiş. Ama bakışları dışında... Gözleri şaşkınlık, pişmanlık, yorgunluk ve en fazla özlem barındırıyordu. Ama hem aldatıp hem de nasıl böyle bakabiliyordu? Bir an aklıma bu düşünce gelince aniden onu ittirdim. Bunu beklemediği için geriye doğru sendeledi.

- Sen geldin..., dedi.

- Geldin, dedi.

-Sen geldin, dedi.

- Buradasın, dedi. 2 yıl sonra onun ilk defa gülümsediğini görüyorum. Ama yüzümde mimik bile oynamıyordu. Boşuna eğitim almadım. Şu an dışarıdan bakıldığında duygusuz ve boş gözlerle bakıyordum. Aynı zamanda nefret ile bakıyordum.

- Evet geldim, dedim buz gibi sesimle. Ama ben bile şaşırmıştım sesimdeki soğukluğa. Onun da şaşırdığı belli idi. Tam bana sarılacakken onu durdurdum.

- Senin için gelmedim, dedim.

- Melezcik bak beni dinlemelisin, dedi.

- Dinlenecek bir şey yok. Artık savaşın generaliyim. Bu yüzden buraya geldim, deyip tam gidiyordum ki kolumdan tutup kendine çekti. Ama ben ani bir hareketle karnına tekme attım.

 - Sakın bana bir daha dokunma! Senden tiksiniyorum, dedim.

- Luna beni eninde sonunda dinleyeceksin, dedi.

- Gerçekler beni ilgilendirmiyor. Anladın mı beni? Ben gördüklerime inanırım, dedim. Sonra alayla sırıttı.

- Sana gerçekleri anlatacağımı düşündüren ne?, dedi.

- O zaman bana ne anlatacaksın?, dedim.

- Hani hatırlıyor musun? 2 yıl önce Laura yüzünden sana inanmamıştık. Güvenini kırmıştık. Sen de benim güvenimi çok kırdın Luna. Hem de çok... Gerçeği senin bulman gerekiyor. Sana söyleyebileceğim tek şey sana asla ihanet etmeyeceğim, dedi.

-Hiçbir şeyi merak etmiyorum. Duydun mu beni? Ben birine bir kez güvenirdim. Size ikinci bir şan verdim. Ama artık yok, dedim.

- Sana sadece bir kez sarılsam?, dedi.

- Ben sadece benim için değer taşıyanlara sarılırım, deyip melez hızım ile okula geri döndüm. Saat gece yarısını geçmişti. Yarın erken kalkacağım için hemen uyudum.

Edward'den

İnanamıyorum gelmişti. Buradaydı. Acaba mektubumu almış mıydı? Ama çok değişmişti. Kızılları boştu. Hem de fazlasıyla. Duygusuz gibiydi. Bana eski aşk dolu gözler ile bakmıyordu. Aslında bana nasıl bakmasını beklemeliyim ki? O da gözümün önün de birisi ile öpüşse bende ondan nefret ederdim. Ama keşke gerçekleri bilebilseydi. Düşünürken okula geldiğimi yeni fark etmişti. Çete benim sırıtarak okula geldiğimi fark edince yerlerinde donup kalmışlardı. Bana uzaylı görmüş gibi bakıyorlardı. Thomas koşarak yanıma geldi.

- Pardon isminizi öğrenebilir miyim acaba? Bir arkadaşıma çok benziyorsunuz da, dediğinde kendimi gülmemek için zor tuttum. E tabi çocuk haklı. Sen git 2 yıl boyunca tepki verme hep somurt bir anda sırıtınca tabi ki tuhaf gelirdi.

- Benim Thomas. Abartma istersen, dedim eski halime dönerek. O sırada diğerleri de yanımıza gelmişlerdi.

- Lan valla bu sensin, dedi.

- Oğlum kaşınma istersen, dedim tıslayarak.

- Kardeşim 2 yıl sonra ilk defa gülümsüyorsun. Thomas haklı, dedi Drake.

MELEZ KRALİÇE: İNTİKAM (2. KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin