Kimsin Sen Edward Cullen?

1.8K 165 175
                                    

Medya: Luna Cullen ve Edward Cullen

Oy sınırı: 90

EDWARD'DAN

Geçmişte çok acı çekmiş insanlar, bir süre sonra adına yalnızlık dedikleri, kalın duvarlar örerler insanlarla aralarına. Güven duygularını kaybettiklerinden dolayı, şüphe duyuları çok güçlüdür. Sözlere olan inançlarını kaybettikleri için davranışları daha yakından gözlemlerler. Duyarak değil, görerek inanmaya başlarlar.

Canım çok şey anlatmak istiyor ama yorgunum. Beynim yorgun, bunca şeyi affeden kalbim bile yorgun artık. Heveslerim yorgun, iyimserliğim yorgun, konuşarak anlaşmaya olan inancım bile yorgun. Benden geriye mecalsiz bir şey kaldı sadece. Çok yorgunum.

Yaptığım hataları bağırmak, çağırmak, haykırmak istiyorum! Ama konuşacak gücüm yok.

Ben galiba yaptığım hataları hep bilerek yaptım. Hep hata olduğunu görerek, düştüğümü sezerek, sonuçlarını tahmin ederek... Belki de bu yüzden doymuyorum hataya, deniyorum, yineliyorum... Birinin sonu da bilmediğim bir yere götürsün beni. Öğretsin bana. Açsın gözlerimi. Deniyorum, yineliyorum... Farklı sonlar umarak, farklı derslere kucak açarak ama olmuyor.

Ben yenilgiyim..

İçimizde paramparça olup ufacık kırıntılarına kadar bölünmüşken hayat, içimizdeki okyanusların en derinliklerinde boğulmuşken umutlar, içimizdeki yangınlar acımasızca alev almışken, içimizdeki tüm parçalar, tüm inandıklarımız, tüm dirençlerimiz, tüm dayanaklarımız, tüm çocukluğumuz paramparça olmuşken, içimiz yıkık bir savaş yerini andırırken, içimiz terkedilmiş bomboş bir şehirken, içimiz rüzgarlıyken, içimiz sessizken, içimizdeki depremlerden ve kıyametlerden sonra en ufak bir canlı belirtisi yokken, nasıl oluyor da kalbimiz atıyor? Bakmayın gülümsediğime, bakmayın ayakta durduğuma, bakmayın dışarıdan normal göründüğüme, ben paramparçayım.

Ben, yenilgiyim.

Yağmurun altında sırılsıklam olmuş bedenimi aldırmadan boş sokaklarda yürümeye devam ediyordum. Duygudan yoksun gözlerimi etrafta gezdirirken uzun zamandır uğramadığım yer ile gözlerim keşişti.

Gecenin Yıldızı...

Dönüp dolaşıp yıllar sonra tekrardan buraya gelmiştim. Adımlarımı yavaşlatarak kapıya doğru yürümeye başladığım. Oraya doğru attığım her bir adımda aklıma geçmişte burada yaşadıklarım geliyordu. Sonunda kapının önüne geldiğimde pas tutmuş kapıyı açtım. İçeriye girer girmez burnuma yine o ağır koku geldi.

Etrafa göz gezdirdiğimde mekanın hiç değişmediğini fark ettim. Bu giriş katta kafes dövüşleri yapılırdı. Hala da öyle ki herkes kafesin etrafına toplanmış iki dövüşçüye tezahürat yapıyorlardı. Ardından merdivenlerden çıkıp bir üst kata geldim. Burası ise bar kısmı idi. Her günüm burada geçerdi. Her zaman ki yerime oturdum. Barmen beni görünce şaşkınlıkla suratıma baktı.

- Sen?, dedi şaşkınlıkla.

- Sana da merhaba Akın, dedim soğuk bir tavırla.

- Senin ne işin var burada?, diye sordu merakla.

- Niye soruyorsun? Benim her günüm burada geçmiyor muydu zaten?, dedim.

- Dostum üç buçuk yıldır gelmiyorsun buraya farkında mısın? Bence şaşırmam aşırı normal bir tepki, dedi.

- Bende buraya tekrardan gelmemi kendimden beklemezdim ama gel gör ki buradayım, dedim.

- Bunca yıl sonra neden geldin? Yoksa o geri mi döndü?, dedi endişeyle.

MELEZ KRALİÇE: İNTİKAM (2. KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin