Medya: Luna Night
( 2 YIL SONRA)
Hayat bazen öyle kötü şeyler yaşatır ki, üzüldüğün için değil; akıllandığın için sevinirsin. Ben de buna seviniyorum. Hayatın beni akıllandırdığı için. Ama bazen hayat sadece elindekileri değil, içindekileri bile alır senden. O gün hayat benden içimde kalan son duygularımı da alıp götürmüştü. O gün öğrendiğim iki şey var. Kimseye güvenme ve asla beyaz giyme.
O günün üzerinden tam 2 yıl geçmişti. Koskoca 2 yıl. Şuan 22 yaşındayım ve o gün dedikleri lanet geçen sene başlamıştı. Kolumda ilk başta bembeyaz bir dövme oluşmuştu. Şuan ise siyah renkteydi. Normalde kötü biri olmam gerekiyordu ama ben karşı koyabiliyorum. Sonra ise iblis arada sırada zihnime fısıldıyordu. O günden sonra neler yaptığımı hemen kısa bir özet geçeyim.
Uçuruma gittikten sonra konsey başkanları ile gizlice görüştüm. Konuştuklarını duyduğumu söyledim. Başta çok şaşırdılar ama sonra bana yardım etmeyi kabul ettiler. Beni kimsenin bulamayacakları bir yere götürmelerini istedim. Beni Rusya'ya yerleştirdiler. Ardından onlar ile konuşmayı kestim çünkü yaptıklarımdan haberlerin olmasını istemiyorum. 1 ay sonra bir karar vermiştim. Gizli krallığı aramaya başladım. Gitmediğim ülke kalmamıştı ama ne yazık ki hala bulamadım. Ama bulmam yakındı. Sonra yeni güçlerimi keşfettim. Sonunda ölüm tanrıçası oldum. Kanlı ay gecesi bir ayin yapıp tanrıça olmuştum. Güçlerimden bir tanesi ise ellerimden keskin, sivri ve öldürücü mızraklar çıkıyordu. Ve çok önemli bir şey olmuştu. Öldürücü gücümü kontrol edebiliyordum. Dokunduğum an hiç bir canlı ölmüyordu. Ama daha bir insana dokunmamıştım. Sonra yenilmez olmak istedim. Önüme kimse çıkamasın istedim. Dövüş tekniklerinde öldürücü seviyeye gelmiştim. Karanlık elementimi daha sık kullanmaya başlamıştım. Ve azıcık giyim tarzımı değiştirmiş olabilirim. Merak etmeyin yine her zaman ki gibi siyahlar içerisindeyim ama biraz fazla abartılı. Bir gün tarih kitaplarına bakarken sayfalar arasında güçlü bir kahine rastladım. Merak edip onu araştırdım. Uzun uğraşlar sonucu Japonya'da yaşadığını öğrendim. Yanına gidip savaş hakkında sorular sordum. Savaşın zamanının belli olmadığını söyledi. Bana kim olduğumu sorduğunda ona kim olduğumu söyledim. Sonra bana eğitmenim olabileceğini söyledi. Tabi ki hemen kabul ettim. Adam gelmiş geçmiş en büyük kahin. Kabul etmeyip de ne yapacağım. 1 yıl içerisinde beni her gün her saat çalıştırdı. Antrenman yaparken savaş kıyafeti giydiğim için hala onları giyiyordum. Eğitimin bittikten sonra istediğim gibi biri olmuştum. Tüm dövüş sanatlarını ve en ölümcül kara büyülerini öğrenmiş aynı zamanda başarılı bir şekilde uygulayabiliyordum. Tam bir duygusuz canavara dönüşmüştüm. Acıma ve merhamet duygusunu kaybetmiştim. Tabi lanetin de payı var bunda.
Evet kabul ediyorum biraz kafanız karıştı. Ama sonradan anlayacaksınız. Son 1 yıldır da kendim çalışıyordum. Tamamen savaşa hazırdım. Kendimi korumak için bazı büyülü eşyalar geliştirmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ KRALİÇE: İNTİKAM (2. KİTAP)
FantasíaKapak tasarımı: @marsveryan Arkadaşlar "Melez Kız" adlı kitabımın 2. kitabıdır. İlk önce onu okumanız gerekir. **************** En büyük zaferler, Kaybettiğini sananlarındır. En büyük savaş...