Ben Nasıl ölebilirim?

1.6K 140 89
                                    

Medya: Luna Cullen ve Edward Cullen

Oy Sınırı: 95

Yüzümde hissettiğim ıslaklık ile yavaşça gözlerimi araladım. Yüzüme su damlacıkları damlıyordu. Gözlerimi tam anlamıyla açınca bana bakan Edward'ı gördüm. Duştan yeni çıkmış, sadece belinde bir havlu ile bana gülerek bakıyordu. Saçı hala ıslak olduğu için saçındaki su damlaları yüzüme damlıyordu.

- Günaydın uyuyan güzel, diye mırıldandı sessizce.

Hala çok uykum olduğu için dediklerini geç anlıyorum. Kollarımı iki yana açıp kollarımı esnettim.

- Sana da günaydın sevgilim, dedim uykulu bir sesle.

- Ne oldu? Uykunu alamamış gibi duruyorsun. Yoksa dün gece çok mu yoruldun?, diye sorduğunda kızgın bakışlarımla yan tarafımda duran yastığı elime alıp ona fırlattım.

- Ne! Sana dün eve geldiğimizde kimse alamayacak demiştim, dedi alayla.

- Bunu yapmayı kes! Gerçekten sinir bozucu, dedim sahte bir sinirle.

Ardından yüzümü yastığa gömdüm. Edward ise kahkaha atıp boynuma küçük bir öpücük kondurdu.

- Hadi sen duş al. Bende atıştıracak bir şeyler hazırlayım, deyip yanımdan gitti. İlk üzerine bir şey giydikten sonra odadan çıktı.

Bende o gittikten sonra üzerimdeki yorgandan kurtulup direk duşa girdim. Kısa bir duştan sonra iç çamaşırlarımı giyip dolaptan seçtiklerimi giydim.

 Kısa bir duştan sonra iç çamaşırlarımı giyip dolaptan seçtiklerimi giydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üzerimi giyindikten sonra odadan çıkıp merdivenlerden aşağı kata indim. Edward kahvaltı masasına oturmuş telefonu ile ilgileniyordu. Bakışları beni bulunca telefonunu cebine koydu. Sandalyeye oturup ona döndüm.

- Ellerine sağlık, deyip tabağımı kahvaltılıklardan doldurmaya başladım.

- Afiyet olsun, deyip o da bir şeyler yemeye başladı.

 Kahvaltımızı ettikten sonra da kanlarımızı içtik. Ardından Edward oturma odasına dönüp tekrardan eline telefonu aldı. Ben o sırada sofrayı temizliyordum. Edward normalde telefon ile bu kadar ilgilenmezdi. Acaba bir sorun mu vardı? Son zamanlardaki davranışlarını göz önünde bulundurursak bana doğruyu söylemeyecek olmasıydı. Bu yüzden ona bir şey sormayacaktım. İşim bitince onun yanına gittim. Ben gelir gelmez telefonunu tekrardan cebine koydu.

- Hadi geç kalacağız. Kalk ta gidelim, dedim. O da başını sallayıp ayağa kalktı. Evden çıkıp beraber arabaya bindik. Okula geldiğimizde arabayı park edip okulun içerisine girdik.

- Sen şimdi ne yapacaksın?, diye sordum Edward'a bakarak.

- Yarım saat sonra element bükücülerin A sınıfına dersim var, dedi.

- O zaman sana şimdiden kolay gelsin. Bende gidip yeni melezimiz ile antrenman yapmaya gidiyorum, dedim.

- Bende geliyorum, dediğinde kaşlarımı çattım.

MELEZ KRALİÇE: İNTİKAM (2. KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin