MELEZ KRALİÇE: İNTİKAM (2. KİTAP)

Geçmişten Gelen Bir Vaka

Medya: Luna Cullen ve Edward Cullen

- İnsan okuluna gidiyorsunuz, dedi Alara Hanım.

Ne! O kadın az önce insan okulu mu dedi yoksa bana mı öyle geliyor. Eğer öyle dediyse benden çekecekleri vardır. Beni oraya göndermeleri için ilk önce cesedimi çiğnemeleri gerekir. Oraya ben adımımı bile atmam.

- Şaka dimi? Şaka?, dedim inanamayarak.

- Maalesef Luna şaka yapmıyoruz, dedi Bay Albert. Edward sinirle yerinden kalktı. O da bu işten hiç hoşnut değildi.

- Siz ne diyorsunuz lan! Bizi hayatta oraya gönderemezsiniz. O siktiğimin insan okuluna gitmiyoruz nokta, dedi Edward. Bu dediği ile Bay Nick de yerinden kalktı.

- Bizimle konuşurken laflarına dikkat et genç adam!, dedi bağırarak.

Edward daha da sinirlenmişti melez yüzü çıkmış, gözleri simsiyah olmuştu. Bay Nick'in suratında az da olsa o korku dolu bakışları görmüştüm. Ondan korkuyordu ama belli etmiyor. O sırada bende ayağa kalkarak Edward'ı sakinleştirmeye çalışıyordum.

- Etmezsem ne olur lan! Ha! Ne olur?, dedi Bay Nick'e biraz daha yaklaşarak.

- Edward yeter dur, dedim ama çabam nafile idi. Kimseyi duymuyordu.

Bay Nick tam ona pençe atacakken Edward elini ona doğru uzattığında Bay Nick karşı duvara uçtu. Duvarda kocaman bir çatlak oluşmuştu. Edward yine saldıracakken bir elim ile elini tuttum. Diğer elim ile de çenesinden tutup bana bakmasını sağladım.

- Edward dur artık. Bana bak bana!, dedim. Gözlerimim içine bakıyordu. Yaklaşık 2 dakika sonra sakinleşmiş ve göz rengi tekrardan bal olmuştu. Ama hala öfkeli bakışlarla Bay Nick'e bakıyordu.

- Bende gitmek istemiyorum o lanet okula, dedim onlara bakarak.

- Bize bir neden söyleyin? Neden insan okuluna gitmemek için bu kadar ısrarcısınız?, diye sordu Bay Albert.

- Neden mi? Nedeni çok basit. Çünkü insanoğlu çirkin, nefret dolu ve zayıf. Bu 3 neden benim için yeterli, dedim onlara bakarak.

- Luna kişisel sebeplerini bu göreve karıştırmamalısın, dedi Demir Bey.

- İstemiyoruz dedik ve toplantı bitmiştir, Edward.

- Bakın onun gücüyle ancak siz baş edebilirsiniz. Eğer gölgeler onu bizden önce bulurlarsa savaşı onlar kazanırlar, dedi Alara Hanım.

- Yer bulma büyüsü ne işe yarıyor acaba?, dedim Bay Albert'e bakarak.

- Biz denemedik mi sanıyorsun? Bu gibi büyüler onun üzerinde işlemiyor. Ancak saldırı büyüleri işliyor. Yani onu gözlemleriniz sonucu bulmalısınız, dedi Bay Albert.

- Lanet olsun!, dedi Edward.

- Sadece ikinizi göndermeyeceğiz. Sonuçta sizde birer vampirsiniz. Susuzluğunuz ile başa çıkamayabilirsiniz. Bu yüzden sizi kontrol altına almak için Thomas, Drake ve Max eşlik edecek, dedi Demir Bey.

- Ah! Ne kadar ince bir davranış, dedim alayla.

- Bakın başka şansımız yok. Sizden başkası bunları yapamaz. Sizde bizleri anlayın lütfen, dedi Alara Hanım.

Alara Hanımın dediği ile bakışlarımı Edward'a çevirdim. O da bana bakıyordu. O insan okuluna gitmek hiç istemiyordum. Eğer bir kişi bile sırrımızı öğrenirlerse biteriz. Gerçi hafızasını da silebilirim ama geçmişte ki gibi bakarlarsa dayanamam. Edward bana son kez bakıp cevabımızı verdi.

- Tamam kabul ediyoruz, dedi hiç istemeyerek.

- Tamam o zaman yarın insan üniversitesine gideceksiniz, dedi Alara hanım.