Medya: Luna Culleve Edward Cullen
Arkadaşlar bir önceki bölümde dediğim gibi oy sınırı yaptım. Oy sınırı: 85 Oy sınırına ulaşmadan yazmaya başlamayacağım.
- Luna! Güzelim iyi misin sen?, dedi Edward endişeyle.
- İ-iyiyim sevgilim! Sucuklu yumurta midemi çok bulandırdı! Zaten kanda içmemiştim. İyiyim..., dedim zorlukla.
Klozetin üzerine eğilmiş öğürdüğüm sırada kapıda telaş içinde bekleyen Edward'a yalan söyledikten sonra nefes nefese bir şekilde sifonu çekip tuvaletin duvarına yaslandım. Evet yalan söylemiştim. Kusuyordum ama yediklerimi değil... Ben kan kusuyordum. Siyah kan kusuyordum. Derin derin nefesler alarak sakinleşmeye ve iyi hissetmeye uğraştığım sırada bir elim karnımda bir elim ağzımdaydı. Edward kapıya vurmaya devam ederken sesimi iyi tutmaya çalışarak ona seslendim.
- Geçti, merak etme. İyiyim! Çıkacağım birazdan!, dedim güçlükle.
- Emin misin? Saatlerdir kusuyorsun!, dedi.
Ayağa kalkmaya çalıştığım sırada kalkmama yardımcı olması için tutunduğum musluğu yana doğru çevirip suyu açtım.
- İyiyim Edward, gerçekten. Sabah kan içmeden o sucuklu yumurtayı yememeliydim..., dedim.
Ellerimi ve yüzümü buz gibi suyla yıkadıktan sonra aynadaki halime baktım. Yüzüm bembeyaz olmuş dudaklarım ise çatlamıştı... Sabah uyandığımda beri midemde korkunç bir bulantı vardı. Sanki midemin içine bir asit dökülmüş gibi yanıyordu. Ve saatlerdir durmadan kan kusuyordum. Belki de tüm bu bulantılar, baş dönmeleri, kan kusmalar 3 ay sonra dönüşeceğim şeyin belirtileriydi... Edward'ın tekrardan endişeli sesini duymam ile musluğu kapatıp dikleştim.
- Hadi! Hazırlan hemen... Tunç'u arayacağım sana bir baksın. Böyle kusman hiç normal değil, dedi. Hemen lavabodan çıkıp telaşla Edward'ın peşinden ilerledim.
- Gerçekten geçti. Hissedebiliyorum! Bulantı filan kalmadı, yediklerimin hepsini çıkardım! Yani ölmüyorum, dedim gülerek.
Gülerek suratına baktığımda o hala bana sorgulayıcı bakışlar atıyordu. Şu an iyi olup olmadığımdan emin olmak istiyordu. Biliyorum iyi olduğumu kanıtlamadan içi asla ama asla rahat etmeyecekti. Derin bir nefes alıp konuştu.
- Bak eğer bir kez daha kustuğunu görürsem direk Tunç'a gidiyoruz! Tamam mı?, dedi.
- Tamam! Siz nasıl istiyorsanız yüce lordum, dedim alayla.
- Hazırlan çıkalım, dediğinde vakit kaybetmeden odaya girip dolabı açtım. Elime ilk gelen kıyafeti alıp hemen giyinmeye başladım.
İnsan okuluna gittiğimiz için doğaüstü okulunda giydiklerim kadar abartılı giyemiyorum. Yazın ortasında kot ve uzun kollu giymem epey tuhaf kaçacağından dolayı elbise giydim. Üstümü giyindikten sonra makyaj masama geçip soluk yüzümü az da olsa canlı göstermeye çalıştım. Yüzüme biraz pudra sürdükten sonra dudağıma dudak parlatıcısı sürdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ KRALİÇE: İNTİKAM (2. KİTAP)
FantasyKapak tasarımı: @marsveryan Arkadaşlar "Melez Kız" adlı kitabımın 2. kitabıdır. İlk önce onu okumanız gerekir. **************** En büyük zaferler, Kaybettiğini sananlarındır. En büyük savaş...