Medya: Luna Cullen ve Edward Cullen
Oy Sınırı:95
Öncelikle bir açıklama yapacağım. Bildiğiniz üzere bir instagram veya whatsapp grubu açacağımı söyledim. Yorumlara baktığımda çoğunuzun instagram hesabının olmadığını fark ettim. Bu yüzden WHATSAPP grubu açacağıma karar verdim.
Herkesin bana özelden telefon numarasını yollamasını rica ediyorum. Yollayanlar tekrar yollarsa çok memnun olurum. Çünkü unuttuğum olursa karışıklık olmasın.
Yaşıyor... o yaşıyor. Baban yaşıyor kardeşim!
"Kötülere bir şey olmaz! " lafına bu zamana kadar hiç inanmamıştım ama artık inanıyorum! Neden kötülere bir şey olmuyordu? Onları diğerlerin ayıran şey neydi? O siktiğimin herifi bırak yaşamayı nefes almayı bile hak etmiyordu!
Peki ya benim annemin suçu neydi?
Ben bu zamana kadar tüm acılarımı içimde yaşadım. Üzüntümü, öfkemi, acımı, tüm kötü duygularımı içimde yaşadım. Dışardan hep güldüm ama içimden hep acımı yaşadım. Her gün gülmek, her gün bir şeyleri içine atmak, yaşadığım tüm acıları göz ardı etmek, olmamış gibi yapmak boktan bir şey!
Sanki karanlık bir ormanın ortasında yolumu kaybetmiş ve ışıksız kalmıştım, kendimi yakarak yolumu aydınlatmaya çalışıyordum...
Kendimi yakarken de başkalarının hayatlarını da yakmıştım.
Ben ateştim, her savrulduğumda yanımdaki yapraklara tutunup onları da kendi ateşimle yakardım. Böylece onlarda artık benle beraber yanmış olurlardı. Yapraklar sadece suya ve Güneş'e muhtaçken ateşe maruz kalmışlardı.
Evet suçluyum, caniyim, bencilim. Ama her şeyden önemlisi bir şey daha vardı!
Ben annesi özleyen küçük bir çocuktum!
LUNA'DAN
- Ya Luna aşkım benim vallahide billahi de bir suçum yok! Hepsi şu veledin suçu! Bak! Bak! Nasılda pişmiş kelle gibi sırıtıyor?, dedi Thomas hiddetle.
Ona sen iflah olmazsın bakışı atıp bir dizimin üzerine çöküp karşımda duran ufak oğlan çocuğuna baktım.
Ben hemen size durumu izah edeyim!
Ben koridorda yürürken dışarıdan bir arabanın alarm sesi çalmaya başladı. Aşağıya indiğimde ise Edward'ın arabasının yanında Thomas ve 9 yaşında bir oğlan çocuğu. Ama en önemlisi Edward'ın arabasında çeşit çeşit renkler olması. Ve bu Edward'ın en sevdiği arabası.
Olay şu ki; Thomas bu ufaklık ile oyun oynuyormuş. İçi su dolu balonları birbirlerine atıyorlarmış. Thomas'a göre çocuk içlerinde boya olduğunu söylememiş ve balonları bilerek arabaya fırlatmış. Çocuğa göre ise Thomas boya balonları olduğunu fark ettiğinde boya balonları o atmış.
- Söyle bakalım ufaklık bu balonları arabaya sen mi fırlattın?, diye sordum. Açıkçası ilk defa bir çocukla konuştuğum için nasıl bir yaklaşım sergileyeceğimi bilmiyorum.
- Ya asıl yalancı o! Ben boya balonlarından bir tanesini ona fırlattım sonra o da alıp o arabaya fırlattı, dedi çocuk.
Tamam en başından beri kimin doğru söylediğini biliyordum. Sadece biraz eğlenmek istedim. Thomas'ı sinir etmek bence baya eğlenceli.
Tekrardan ayağa kalkıp Thomas'a döndüm.
- Thomas sen bence en iyisi ülkeyi terk et, dedim ciddiyetle.
- Luna aşkım sen ne diyorsun? Benim suçum yok diyorum. Sen şimdi kaç yıllık arkadaşının yerine şu velede mi inanacaksın?, dedi Thomas.
- Çocuk niye durduk yere yalan söylesin Thomas? Seni biliyoruz nasıl olsa. Bence Edward arabasını görmeden sen git. Yoksa seni ben bile alamam onun elinden. Zaten bu aralar sinirleri bozuk, dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ KRALİÇE: İNTİKAM (2. KİTAP)
FantasyKapak tasarımı: @marsveryan Arkadaşlar "Melez Kız" adlı kitabımın 2. kitabıdır. İlk önce onu okumanız gerekir. **************** En büyük zaferler, Kaybettiğini sananlarındır. En büyük savaş...