Medya: Luna Night
EDWARD'DEN
Sabah başımda oluşan korkunç bir ağrı ile uyandım. Dün Luna'nın son söylediği laf ile çok kötü olmuştum. Son kez gözlerimin içine bakıp gitmişti. Bende sinirle bara gidip içmiştim. Melezler sarhoş olmaz ama isterlerse olabilir. Bende bir süreliğine olsa da her şeyi unutmak istedim. Herhalde dün çok içmiş olmalıyım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra kanımı içip kahvaltımı ettim. Normalde askerler ve öğretmenler için özel bir kafeterya var ama yalnız yapmayı seviyorum. Yine her zaman ki kıyafetlerimi giydim. Ayna da boynumda ki kolyeye baktım. Boynumda ki mühür izi silinmişti evet. Sadece aramızda ki gerçek sevgi biterse işte o zaman mühür bozulurdu. Ama Luna güçlü bir kara büyü yapmış olmalıydı. Hem de aşırı güçlü. Bu mühürü görünmez yapmak neredeyse imkansızdı çünkü. Neden büyü yaptığını düşünüyorsun diye soruyorsanız. Cevap kolye. Bu kolyelerde aynı mühür gibi. Eğer aramızda ki sevgi gerçekten bitse idi, kolye parçalara ayrılacaktı. O beni hala seviyor. Ama nefretin büyüklüğünden sevgisi göremiyor. Şu an nefreti sevgisinden daha büyük. Ama ona en kısa sürede kendimi affettireceğim. Her ne kadar benim bu olayda bir suçum olmasada. Daha fazla bunlara kafa yormayıp aşağıya indim. Koridorda yürürken Thomas kafeteryadan bana el salladı. Yani gel demek istedi. Şimdi gitmesem tüm gün boyunca başımın etini yiyeceğini bildiğimden dolayı itiraz etmeden masalarına gidip oturdum.
- Ooooo bu surat ifadesine bakılırsa birileri kavga etmiş, dedi Thomas.
- Luna ile dün ormanda biraz tartıştık, dedim.
- Biraz olduğuna emin misin?, dedi Drake.
- Ne dedi ki bu hale geldin?, diye sordu Max.
- Bana aramızda bir daha bir şey olmayacağını beni unuttuğunu söyledi, dedim.
- Abicim sana sinirli olduğu için bu lafları ediyor. Neden bu kadar üzüldün ki?, dedi Drake.
- Bu kadar değil, dedim soğuk sesimle.
- Başka ne dedi ki?, diye sordu Max çekinerek.
- Ona beni gerçekten unuttuğunu mu sordum. Bana hayır unutmadım dedi, tam devam edecekken Thomas lafımı kesti.
- Kardeşim sen kafayı mı yedin? Kız seni unutmadım demiş. Ama bakın ben demiştim yengem dayanamaz kardeşimi özler diye, derken bu sefer ben lafını kestim.
- Oğlum bir lafımı bölme de bitireyim, dediğinde sustu.
- Ardından bana inandığım her şeyin yalan olduğunu gösterdin bana. Unutur muyum seni dedi, dedim.
- Oha! O nasıl laf sokmaktır be. Bildiğin öldürmüş seni, dedi Thomas.
- Her şeyi yapsın. Ama o öyle deyince öldüm ben. Beni kendi elleri ile öldürse o kadar canım acımazdı, dedim.
- Kardeşim, evet kabul ediyorum bu biraz sert olmuş ama şimdi onun tarafından da bakman lazım. Şimdi düşün Luna gelmiş karşına sürekli onun peşinde dolaşan bir erkek ile öpüşüyor. Sen ne yaparsın?, dediğinde Luna'ya hak verdim.
- Ama benim bu olayda suçum yok. Şuna bakar mısınız? Bir yanlış anlaşılmadan dolayı 2 senemiz gitti. Koskaca 2 sene, dedim.
- E sende söyle kıza artık gerçekleri. Kanıt da var elinde. Daha niye ayrı kalanız ki?, dedi Thomas.
- Her şey öyle kolay olmuyor Thomas. O da benim güvenimi kırdı. Eğer bana güvenip beni dinleseydi bunlar yaşanmayacaktı. Şu an gidip ona her şeyi anlatsam belki barışırız. Ama eğer ben anlatmazsam o hala böyle bilmeye devam edecek, dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ KRALİÇE: İNTİKAM (2. KİTAP)
FantasyKapak tasarımı: @marsveryan Arkadaşlar "Melez Kız" adlı kitabımın 2. kitabıdır. İlk önce onu okumanız gerekir. **************** En büyük zaferler, Kaybettiğini sananlarındır. En büyük savaş...