(21 Yıl önce)
- Abi, bir gün çocuğun olursa onu benden daha çok sever misin?, diye sordum merakla beni izleyen abime. Gülerek saçlarımı okşadı.
- Elbette onu da dünyalar kadar severim fakat ne onu senden çok severim ne de senden daha az severim. İkinizin de yeri benim için hep ayrı olacak, dediğinde kaşlarımı çattım. Bunu gören abim merakla bana baktı.
- Neden kaşlarını çattın?, diye sordu.
- Ama o senin bebeğin, ben ise kardeşinim. Nasıl ikimizi de eşit sevebiliyorsun?, diye sordum merakla. Abim bu soruma karşı gülümsedi.
- Sende benim bebeğimsin çünkü prensesim. Eğer bir gün olursa çocuğumda, sende benim bebeğim olacaksınız, dediğinde gülerek abime sıkıca sarıldım.
- Peki annesini benden daha çok sever misin?, diye sordum. Upuzun kolları ufacık belime sarıp saçlarımdan öptü. Ardından beni kucağına oturttu.
- Bak o zaman seni bir tık daha çok sevebilirim, dedi gülerek. Aklıma gelen şey ile birden suratım düştü.
- Annesi bebeğini çok sever, değil mi abi?, diye sordum.
- Tabi ki de çok sever prensesim. Anneler bebeklerini sonsuz sevgiyle sever. Hem de bebekleri kız olursa anneler onlara daha çok bağlanır. Çünkü kızlarını kendilerine benzetmeye çalışırlar. Mesela benim karım harika biri olursa kızımda eminim harika bir çocuk olacak, dediğinde suratımı iyice astım.
- Peki annem neden beni sevmiyor abi?, diye sorduğumda abim derin bir şekilde yutkundu.
- Olur mu öyle şey abicim? Annem seni çok seviyor, dediğinde başımı iki yana sallayıp kollarımı göğsümde birleştirdim.
- Hayır, sevmiyor. Bana sürekli bağırıyor, benimle hiç konuşmuyor. Saçımı hiç taramıyor, dediğimde abim saçlarımı bir kez daha öptü.
- Ben tarıyorum ya cimcime daha ne?, dedi gülerek.
- Ben ileride hiç iyi bir anne olmayacağım, dedim ağlamaklı bir sesle. Abim endişeyle gözümdeki yaşları silmeye başladı.
- Şşş! Neden öyle diyorsun prensesim?, diye sordu.
- Kız çocukları annelerine benzer demedin mi? Benim annem, çok kötü bir anne. Bende onun gibi çok kötü bir anne olacağım. Ya bebeğime çok kötü davranıp benden nefret etmesini sağlarsam?, diye sordum. Abim birkaç saniye sonra derin bir nefes alıp konuştu.
- Ama sen farklısın, prenses... Evrendeki herkesten çok farklısın, sen eşsizsin. Bu yüzden sen anneme asla benzemeyeceksin. Sen, tüm zorluklara göğüs gerip bebeğini canın pahasına koruyacaksın, dediğinde gözümdeki yaşları sildim.
- Gerçekten mi?, diye sordum gülümseyerek.
- Gerçekten prenses. Sen çok güzel bir anne olacaksın. Aynı kendin gibi çok güzel bir anne olacaksın hem de, dedi.
(Şimdiki zaman)
(3 Yıl sonra)
Gözümden bir damla yaş daha düşerken hâlâ elimde tuttuğum hamilelik testine bakıyordum. Üzerindeki kırmızı renkteki çift çizgiye odaklanmış yarım saattir onu izliyordum. Lavabonun duvarına sırtımı dayamış yere çömelmiştim. Şaşkınlığımdan dolayı elim ile ağzımı kapatmış, kimsenin sesimi duymamasını sağlıyordum.
Ne yapacaktım? Bu bebeği koruyabilecek miydim? Peki ya güçleri? Evrenin en güçlü iki varlığının bebekleri olması fikri kulağa korkunç geliyordu. Eğer doğarsa çok büyük zorluklar yaşayacaktık. 3 yıl önce savaş bitmiş olabilirdi fakat hâlâ gücümüzün peşinde olan düşmanlar vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ KRALİÇE: İNTİKAM (2. KİTAP)
FantasyKapak tasarımı: @marsveryan Arkadaşlar "Melez Kız" adlı kitabımın 2. kitabıdır. İlk önce onu okumanız gerekir. **************** En büyük zaferler, Kaybettiğini sananlarındır. En büyük savaş...