Acı Gerçekler

2.4K 189 65
                                    

Medya: Luna Night ve Edward Cullen

Bilincim yavaş yavaş yerine gelirken, kapılı tutmakta olduğum gözlerimi yavaşça açtım. Patlamanın yarattığı ses ile kulaklarımda bir çınlama sesi vardı. Yerimden doğrulup neler olduğunu anlamaya çalıştım. En son kitabı açmıştım ve büyük bir ışık dalgası beni geriye doğru fırlatmıştı. Aklıma kitap gelince olduğum yerden fırladım. Ayağa kalkınca ilk birkaç saniye gözlerim kararsa da koşmaya devam ettim. Kitabın yanına varır varmaz onu elime aldım. Tahmin ettiğimden hafifti. Kitabın sayfalarını karıştıracağım anda aklıma Edward geldi. Dur bir dakika! Ben ne zamandır baygınım? Hemen saate baktım ve şok geçirdim. Tam 4 saattir baygınım. Kopyamın durma süresi 1 saatlikti. O zamana kadar gelirim diye öyle ayarlamıştım. Edward şimdi deliye dönmüştür. Mecburen geri dönmek zorundayım. Kitabı büyü yapıp gizledim. Yani istediğim zaman elimde olacak.

Homorphus

Büyü sözlerini söylediğimde kitap kayboldu. Bunu da hallettiğime göre artık geri dönebilirim.

- Hassiktir!, dedim birden. Ben nasıl geri döneceğimi bilmiyorum. Hemen merdivenlerden yukarı çıkarak üst kata çıktım. Çıktıktan sonra duvar arkamdan kapanmıştı. Acilen buradan nasıl çıkacağımı bulmam gerek.

- Hey! Eski dostum? Bence nasıl geri döneceğimi biliyorsundur? Değil mi?, dedim.

Biliyorum kraliçem.

- Bana da söylersen çok iyi olur, dedim yapmacık bir gülümseme ile.

Buraya nasıl geldiyseniz öyle gideceksiniz.

-Büyü ile mi? Tamam o halde, deyip sözleri söylemeye başladım.

Tenebris anima vestra contundito mortem. Et conteret spitirum. Frange vitam. Nolite corde. Ut sub terra esse, ad tenebras usque in sempiternum.

Tenebris anima vestra contundito mortem. Et conteret spitirum. Frange vitam. Nolite corde. Ut sub terra esse, ad tenebras usque in sempiternum.

Birkaç saniye bekledim ama hiçbir şey olmadı. Acaba sözleri mi yanlış söyledim. Bence tekrar denemeliyim.

Tenebris anima vestra contundito mortem. Et conteret spitirum. Frange vitam. Nolite corde. Ut sub terra esse, ad tenebras usque in sempiternum.

Tenebris anima vestra contundito mortem. Et conteret spitirum. Frange vitam. Nolite corde. Ut sub terra esse, ad tenebras usque in sempiternum.

Bekledim ama yine bir şey olmadı. Gerçekten çıldırmama ramak kaldı. Gerçi Edward şimdiye kadar çıldırmıştır.

- Gerçekten amacın ne senin? Bana yardım etmeyeceksen hiç konuşma daha iyi, dedim.

Ben size sadece büyü ile gideceğinizi ifade ettim. Aynı sözler ile gideceğinizi söylemedim.

- Niye bunları en başından söylemiyorsun? Maden biliyorsun, bir zahmet sözleri söyle de gideyim, dedim.

Ters.

- Ters m? Sen benle dalga mı geçiyorsun? Ters diye büyü sözümü olur? İstersen bir de büyü sözlerini tersten oku-, derken lafımı kestim. Aslında mantıklı. Tersten okursam belki geri dönebilirim.

Sirbenet amina artsev otidnutnoc metrom. Te teretnoc muritips. Egranf mativ. Etilon edroc. Tu bus arret esse, da rasbenet euqsu ni munretipmes.

Sirbenet amina artsev otidnutnoc metrom. Te teretnoc muritips. Egranf mativ. Etilon edroc. Tu bus arret esse, da rasbenet euqsu ni munretipmes.

Sözleri söylediğimde etraf ilk bulanıklaşmaya ardından kararmaya başladı. Yine gözlerimi kapatıp birkaç saniye bekledim. Gözlerimi tekrardan açtığımda ormandaydım. Edward'ü daha fazla çıldırtmadan hemen okula gitmeliydim. Melez hızımla koşmaya başlamıştım. Okula gelir gelmez tüm katları hızlıca dolaştım. En üst katta onu bulduğumda hızımı yavaşlattım. Duvardan duvara yumruk atıyordu. İleri geri gidiyordu. Gözlerinin içi kızarmış, dağılmış bir şekildeydi. Sadece 4 saattir yoktum. Neden bu kadar endişelendi ki?

MELEZ KRALİÇE: İNTİKAM (2. KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin