Asıl Düşman Kim?

1.8K 170 134
                                    

Medya: Luna Cullen ve Edward Cullen

Oy sınırı: 90 oy

Size bir soru. Sizce artık Edward'ın soyadını ne yapalım? Hill mi yoksa Cullen mı? Yorumlara yazın mutlaka.

Şu an ne mi yapıyorduk? Hiçbir şey olmamış gibi eve gidiyorduk. Benim ona hesap sormam gerekirken beraber eve gidiyoruz. Yoksa bana büyü filan mı yaptı da bu kadar sakinim? Neden onu hemen affettim? Galiba delirmek üzereyim. Aramızdaki sessizlik ise hala bir şeylerin yerini oturmamasından kaynaklıydı. Daha fazla bu gerginliğe dayanamayarak sessizliği bozdum.

- Bana hiçbir şey anlatmayacaksın değil mi?, diye sordum yürümeyi bırakarak. Benim durmamla o da olduğu yerde durmuştu.

- Güzelim... Sana söz veriyorum, zamanı gelince her şeyi anlatacağım. Sadece bana biraz zaman ver, dedi.

Bir türlü anlamıyorum. Benden ve kardeşi gördüğü arkadaşlarından ne kadar büyük bir şey saklayabilir?

- İstesem şu an zihnine girip benden sakladığın her şeyi öğrenebilirim ama sana güveniyorum Edward, dedim. Bana minnetle bakıp elini elime kenetledi. Ardından dudaklarını avucuma götürüp kısa bir öpücük kondurdu.

- Teşekkür ederim, dedi gülümseyerek. O her ne kadar anlatacağını söylese de bu durum hiç hoşuma gitmemişti. Bizden sakladığı sırrın aramızda ilişkinin alt üst etmesinden çekiniyordum. Aklıma takılan sorun ile tekrar konuştum.

- Günlerdir nerelerdeydin?, diye sordum merakla.

- Bir yerlerdeydim işte. Bütün gün sokaklarda vakit geçirdim, diye cevap verse de pek inanmamıştım. Ona Sinan'dan bahsetmem gerektiğini düşünerek ona olayı açıklamaya karar verdim.

- Sana bir haberim var. Gölge ve insan melezini bulduk. Onunla konuştuk, hatta bizim eve bile taşındı, dedim.

- Bu iyi bir haber. Eğitimini tamamladıktan sonra tekrardan okula geri dönebiliriz ve biz ikimiz sonunda baş başa kendi evimizde kalabiliriz, dediğinde omuzuna hafif bir yumruk attım.

- Cidden aklın hala orada mı Edward? Sana inanamıyorum!, dedim hayretle.

- Ne var be kızım! Suç mu istemek? Lan karımla bile yalnız kalamıyorum anasını satayım!, dedi isyan ederek.

- Eeee, doğaüstü deyip geçme öyle. Bak gör doğaüstü varlık olmanın zararlarını, dedim alayla.

Sesli bir küfür savurup yola devam ettik. Bedenin onun yanında olsa da aklım hala bizden sakladığı sırda idi. 2 aydan az vaktim kalmışken onla aramızın açılması isteyeceğim en son şey idi. Arabanın yanına gittiğimizde Edward bakışlarını bana çevirdi.

- Anahtarını bana ver. Ben kullanırım arabayı, dediğinde cebimden anahtarı çıkartıp Edward'a verdim. Bir şey demeden kapıyı açıp ön koltuğa oturdum. O da sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı. Eve geldiğimizde arabayı park ettik.

- Ben senin yerinde olsam kendime koruma kalkanı yaparım. Bazı aç kurtlar seni her an avlayabilir, dedim imayla.

- Bakalım kim kimi avlayacak, dediğinde kocaman sırıttım. Arabadan inip kapıyı çaldık. Tabi ki de kapıyı terler içinde kalan Thomas açtı. Bizi görünce şok geçirdi.

- Anaaa! Kızım sen in misin cin misin? Hangi arada buldun bu deli oğlanı?, dedi şaşkınlıkla. Onu aldırmayıp içeriye girdik.

- Sen onu bunu boş ver de söyle bakalım. Eğitim nasıl geçiyor?, dedim.

- Üstümden belli olmuyor mu Luna aşkım? Kan ter içinde kaldı sevgili ponçik kalpli kankan, dedi sahte bir üzüntüyle.

- Tanışalım bakalım şu gölge ve insan meleziyle, dedi Edward. Onun konuşmasıyla içeriye Max, Drake ve Sinan girmişti. Drake ve Max gözlerini kocaman büyütüp koşarak Edward'ın yanına geldiler.

MELEZ KRALİÇE: İNTİKAM (2. KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin