ÖNEMLİ OKUYUN.
Gençler Wattpad gene en büyük saçmalığını yaparak sanırım bildirim olayını kaldırıyormuş. Okuduğunuz hikayelerin yeni bölümlerinin geldiğini öğrenmek için yazarı takip edecekmişsiniz ya da hikayeyi kütüphanenize ekleyip, kütüphaneyi sürekli güncelleyecekmişsiniz. Kısa bir bölüm oldu umarım hoşunuza gider. Profilimde ki Harry kurgum olan Skin'i okursanız sevinirim. Bana ulaşmak için instagram hesabı'mı takip edebilirsiniz [@rihfectt]. Eveeet. Yazım hatalarım varsa kusura bakmayın bölüme geçebilirsiniz.
Dinleyin : RyanDan - Tears Of An Angel
****
''Ya size diyorum ki ben onunla ayrıldım! Anlamıyorsanız heceleyim! A-y-r-ı-l-d-ı-m! Ayrıldım! Benden ne istiyorsunuz ya! Kendimi geçtim oğlumdan ne istiyorsunuz!''
Karşımda ki siyahi adam tek gözünü kırpmadan lafımı bitirmemi beklemiş ben susunca derin bir nefes alıp koltuğuma iyice yayılmıştı. Tek elini çenesine getirip kaşıdığında derince bir nefes aldım. Sinirden delirmek üzereydim!
''Onunla ayrı olduğunu biliyoruz. Yeni karısını da biliyoruz. Ama söylesene neden elimde iki güzel rehine varken sadece bir tanesi ile yetineyim?''
Tek kaşımı kaldırdım.
''Na-Nasıl yani ''
Diye kekeleyerek sorduğumda kıkırdadı ve başını iki yana sallayıp konuştu.
''Şöyle yani. İlk öz oğlunu daha sonra hala sevdiği eski karısı ile onu tehdit edersem elimde iki önemli rehine olur. Buda demek olur ki onun buraya ulaşması daha hızlı olur. ''
Kaşlarımı kaldırdım. Tanrı aşkına uğraşsam bu kadar salak olamazdım! Oldukça sesli ve derin bir nefesi içime çekip baygın-baygın ona baktığım sırada sehpanın üzerinde ki telefonumu aldı ve ayağa kalktı. Zorla oturulduğum yere gelirken siyah gözleri adeta tehlike saçıyordu etrafına. Çok geçmeden uzun cüssesi ile önümde dikildiğinde birden telefonu kucağıma attı ve olağan gücüyle bağırdı.
''Ya o piç kurusunu ararsın ya da hiç acımam önce seni siker daha sonra öldürürüm anladın mı? Ama seni öldürmeden önce gözlerinin önünde küçük oğlunu parçalara ayırırım!''
Korkudan titreyen elimle telefonu kavradığımda gözlerim dolmuştu ve ekran bulanık gözüküyordu. Hızla kilidi açtım ve Daniel'ın kaybolduğu gün ne olur ne olmaz diye kaydettiğim numarasına gelmek için rehbere girmiş ve ardından Z yazan yere tıklamıştım. İsmini görünce hemen üzerine basılı tuttum ve yeşil arama ibaresine parmağımı kaydırıp telefonu kulağıma dayadım. Ahize bir süre çaldıktan sonra telefon açıldığında dolan gözlerimden bir damla yaş usulca aktı.
''Lucy?''
''Zayn? Müsait misin?''
Birkaç hışırtıdan sonra konuştu.
''Evet, müsaitim ne oldu? Daniel'a bir şey mi oldu yoksa! Siktir yoksa sana mı bir şey oldu neredesin hemen geliyorum?!''
Titrek bir nefes aldım.
''Sakin ol ben iyiyim. Sadece sana ihtiyacım var Zayn''
''Bir şey var ne oldu Lucy konuş''
Karşımda ki siyahı adama baktığımda pür dikkat beni dinliyordu.
''Evet, bir şey var. Bana gelebilir misin hemen şimdi. ''
Zayn beni onayladığında adam elimden telefonu almadan önce bağırdım.