Profilimde ki Harry kurgum olan Skin'i okursanız sevinirim.
****
Siyah ceketimi bezmiş tavırlarla çıkartırken evin içinde ki sessizlik sinirimi bozuyordu. Oflayarak ceketi bir kenara fırlattım ve ayaklarımı acıtan topukluları hızlıca ayağımdan çıkardım. Topuklular çıkınca kısaldığım için aynada ki yansımama bakıp kahkaha atmama engel olamadım. İçeri geçeceğim sırada kapının çalmasıyla geri döndüm ve kapıyı açtım. Francia ve Daniel bana 32 diş sırıtarak bağırdılar.
''Biz geldik!''
Onlara en içten gülümsememle yanıt verdiğimde Daniel, Francia'nın elini bırakarak içeri geçti ve eğilerek ayakkabılarını çıkarmaya başladı.
''Anne bugün beni Francia teyzem almaya geldi. Beraber yolda çikolata yedik ve bağırarak şarkılar söyledik çok eğlendim.''
''Buna çok sevindim aşkım.''
Francia bana sarıldığında ona kollarımı sardım. Dudaklarını yavaşça saçlarıma değdirdi ve konuştu.
''Bugün işlerim erken bitti bende ufaklığı aldım. Nasılsın bebeğim iyi gözükmüyorsun?''
''Anlatırım.''
Sessizce söylediğimde başını salladı ve ellerini birbirine çırpıp konuştu.
''Hadi bakalım Daniel, ellerimizi yıkamaya gidelim.''
Francia oldukça ağırlaşan oğlumu zorlanmadan kucağına alıp kahkahalar eşliğinde merdivenlere yöneldiğinde hala açık duran kapıyı kapadım ve yavaş adımlarla içeri adımladım. Francia ve ben henüz birkaç ay önce tanışmıştık. Bizim siteye taşınmış ve o kadar insanın içinde benimle tanışmak istediğini söylemişti. Kısa sürede oldukça yakınlaşmış ve her gün vakit geçirir olmuştuk. Yerel bir kanalda çalışıyordu ve işten artan zamanlarını bizle geçiriyordu. Daniel ve o gayet iyi anlaşmıştı. Uzun zaman sonra arkadaş edinmek bana iyi gelmişti.
Büyük koltuğa uzanıp gözlerimi kapadım ve kendime gelmeye çalıştım. Tam sessizlikten dolayı huzurla dolacağım sırada üzerime atlayan Daniel ve Francia yüzünden irkildim. Onların enerjisi gerçekten insanı ister istemez kıpır kıpır yapıyordu. İkisi yanımda böyle delilikler yaparken onlara katılmamak elde değildi. Hoş ya bu bana ve sağlığıma gerçekten iyi geliyordu.
''Anne, Francia bugün senin yaşlı bunaklara benzediğini söyledi''
Onlar gülmeye başladıklarında başımı iki yana salladım ve onlara eşlik ettim.
''Bugün bisiklet günü Lucy, umarım unutmamışsındır?''
''Tabi ki de unutmadım ben üstümü değiştireyim sizde bisikletlere binip beni bekleyin. Hadi bakalım kaldırın popoları.''
Neşeyle koltuktan kalktık ve ben üst katta bulunan giyinme odama, onlar bisikletlerin olduğu odaya ilerledi. Orada Francia'nın Daniel ve benim bisikletlerimiz vardı. Haftanın üç günü bisiklet sürüyorduk. Francia, Daniel'a bisiklet sürmeyi öğrettiği günden beri Daniel her gün bisiklet sürmek istemişti ve bizde böyle bir çözüm üretmiştik. Francia ve Daniel çoktan bisikletlerine binip evden çıktığında, bende hızlıca üzerimde bir şeyler geçirip aşağıya indim bisikletimi alarak evden çıktım. Kapıyı kilitleyip anahtarı ceketimin cebine koyduktan sonra bisikletime bindim ve neşeyle bağırdım.
''Bana yetişin bakalım''
Hızlıca bisikletimi sürmeye başladığımda kısa saçlarım rüzgardan dolayı uçuşmaya başlamıştı. Bedenimi sarmalayan his öyle güzeldi ki kendimi özgür hissettiriyordu. Sanki yaşadığım her şeyi unutmuş ve öylesine yaşıyor gibiydim. Bana yetişmiş Francia ve Daniel'ın kahkahaları bütün sitede ve benim kulaklarımda yankılanırken sebepsizce bende kahkaha attım. Hızımı düşürüp yavaşça ilerlerken Francia bağırdı.