SA BEN GELDİM! Sonunda okuyucuların yarıdan fazlasının istediği Zucy bölümü ile geldim! Valla sırf Fatma istedi diye öpüştürdüm yani :D Ayrıldıklarından sonra ilk muck muckları oldu ayy! Ve bir duyuru yapacağım. Bildiğiniz gibi Daisy karakteri Jacy Jordan olarak belirlemiştim fakat o biraz fazla masum durduğundan bir çok kişi değiştirmemi istedi. Cara Delevingne yapma kararı aldım. Yani umarım hoşunuza gider eheh. Birde sonra ki bölüm Daniel&Zayn bölümü isteyenler yaşadı fsdlkfkjsd. Sezon finaline adım-adım yaklaşıyoruz! Profilimde ki Harry kurgum olan Skin'i okursanız sevinirim. Bana ulaşmak için Instagram hesabımı takip edebilirsiniz [@rihfectt] Yazım hatalarım varsa kusura bakmayın bölüme geçebilirsiniz.
Dinleyin : Selena Gomez - The Heart Wants What It Wants
****
Adını öğrenmeye gerek duymadığım esmer ve sürekli saçma sapan espriler yapıp sinirimi bozan çocuk bağırarak konuştuğunda sinirle gözlerimi devirdim.
''Hamile olduğun doğru mu Lucy?''
Dünyanın en gereksiz kişisi olarak görmeye başladığım sünepeye abartılı bir göz devirip onun gibi bağırarak yanıt verdim.
''Evet, Harry aslında bir dinozor ve bende Velociraptor doğuracağım. ''
Çocuk anırmaya benzer bir ses çıkarıp gülmeye başladığında ofladım ve sıkıldığımı belli edercesine kıpırdandım. Harry gülerek başını iki yana sallamış ve ardından arkadaşlarıyla kaldıkları sohbete devam ederken gözüm çapraz masada oturmuş ve sinirle dizini oynatarak bize bakan Zayn'i bulunca kaşlarım sorgularcasına çatıldı. Gözlerimiz buluştuğunda yanında ona sırnaşan Daisy'yi umursamadan bana başıyla ilerdeki lavaboların olduğu koridoru başıyla işaret ettiğinde kimseye çaktırmadan başımı hafifçe onaylarcasına salladım. O hiçte nazik olmayan bir hareketle Daisy'yi kendinden ittikten sonra ayağa kalktı ve bana işaret ettiği yere ilerlemeye başladı. O gittikten birkaç dakika sonra çaktırmadan yerimden kalkıp hemen döneceğime dair konuştuktan sonra aynı koridora ilerledim. İçerde çalan yüksek sesli müzik burada bir nebze olsun kısık geliyordu. Moral bozukluğu ve daha az sessiz ortama girmemden dolayı yavaş adımlarla loş ışıkla aydınlatılmış koridorda ilerlerken bileğimin sertçe kavranıp geriye çekilmemle ilk başta korksam da tanıdık koku burnuma dolunca rahat bir nefes verip ona döndüm. Yorgun bakışlarla onu süzerken o benim aksime sinirle gözlerimin içine bakıyordu.
''O orospu çocuğu haklı mı? Hamile misin?''
Dudaklarımı ısırdım ve kararan gözlerimle savaşırcasına sıkıca ona tutundum. Gözümü kapatıp elimi başıma yerleştirdiğimde telaşla beni kavradı ve konuştu.
''Sikeyim neyin var senin?''
''Ben sadece çok yorgunum.''
Güçlükle konuştum. Sessizce bana bakarken gözlerimi açmadan alnımı sert göğsüne yasladım ve derin nefesler alırken ellerimi belinin iki yanına yerleştirdim. İlk başta bu hareketime şaşırsa da çok geçmeden geri adımlar atıp sırtını duvara yasladıktan hemen sonra beni sıkıca sarmalarken kısık sesle konuştum.
''Çok yoruldum Zayn. Artık kaldıramıyorum. Mutlu değilim herkes beni mutlu sanıyor ama değilim. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Her gün başka duygular hissetmekten düşüncelerimin saçmalaşmasından bıktım. Normal bir yaşantı istiyorum. Kimin yanında mutlu olacaksam yanımda o olsun istiyorum. ''
Birkaç saat önce düzgünce topladığım ve şimdi o düzgünlükten ufak bir kırıntı bile bulundurmayan saçlarıma büyük elleri giderken nefesimi tuttum. Çok geçmeden saçımı topladığım tokayı hızla çekip çıkardığında saçlarım yavaşça omuzlarıma döküldü. Başını eğip saçlarım arasına yerleştirerek bana sarıldığında hiç beklemeden onu daha sıkı sardım.
